Bölüm 1. | ☂

983 45 49
                                    

@angelgirlandboy 'a çok çok özel olarak ithafen~ ^^ Seviliyorsun,dongsaeng!^^ ♥  //  tabii ki unutmadan sevimli @depressifcivciv için de kkk^^. ♥

Dışarıya yağmur, 
Yüreğime hasret, 
Fikrime sen... 
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen... 
- Cemal Süreya. - [Cemal Süreya’nın 25. ölüm yıldönümü için özel olarak~]

Bölüm 1. | ☂

Edebiyat öğretmenimiz gözündeki gözlükleri biraz daha yukarı kaldırıp bir şeyler mırıldandıktan sonra elindeki şiir kitabının sayfasını çevirdi ve yeni bir şiiri okumaya başladı. Kitap okumayı dahi sevmeyen bir kızın şu an ard arda okunan şiirleri dinlemesi saçmaydı. Fazlasıyla… 

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni…

Sınıfta anında oluşan sessizliğe karşın başımı kaldırıp etrafa baktım. Gerçekten bu kadar ilginç olmak zorunda mıydı? Her edebiyat dersini kaynatmak için sürekli bahane arayışına giren sınıf bizimki değildi sanki. Sınıf sessizce okunan şiiri dinlerken, başımı kaldırdığım sıraya geri gömdüm ve nefesimi sessizce dışarıya vermeye çalıştım.

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

İstemesem de duyduğum sözlere karşı oldukça boştum. Kitaplar,romanlar,öyküler,hikayeler oldukça sıkıcıyken şiir kitapları… Bu cidden dayanılmazdı.

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki

Bu dizelerden sonra sessiz olmaya çalışarak gülerek kendi kendime mırıldansam da,edebiyat öğretmenimizin birden susması kesinlikle iyi bir şey değildi. Başımı yavaşça sıradan kaldırırken yan tarafımda oturan Selin’in bakışları iyi bir şeyler yapmadığımı belli edercesineydi. Başımı tamamiyle kaldırırken edebiyat öğretmenimizin bakışlarıyla karşılaştım. Kötü görünmüyordu,bu iyiydi.

“Bir sorun mu var Gökçe?”dedi edebiyat öğretmenimiz sakin bakışları arasında. “Rahatsızsan revire git istersen?”

Bu kadar düşünceli bir adam olması,derslerine katılmamı sağlıyordu elbette ama o bağlı olduğu şiir kitabını mutlaka getirip,dersin bitimine son 10 dakika kala okuması beni öldürecekti.

“Aslında…”dedim ve sustum. Aklımdan geçirdiğim şeyleri dışa vurmam doğru muydu emin olamasam da,söylemezsem tüm gün içimde kalıp beni delirteceğini biliyordum.

“Aslında okuduğunuz şiiri saçma buldum.”dedim bir çırpıda. Yan taraftan Selin’in bana attığı dirsek dikkatimi bir anlığına bozsa da,bakışlarımı yine şaşkınca bakan edebiyat öğretmenimize çevirebilmiştim. O kadar şaşırmış bakıyordu ki,benden bunu duymayı asla beklemediğine emindim. O an kafamda binlerce açıklama dolaşırken doğru olduğuna inandığım birkaç kelimeyi birleştirip dışarıya vurdum.

“Yani.. Ne kadar saçma. Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda diyor. Neden uzaktan bakıyor ki,sadece yazmış olmak için yazılan bir şiir olduğunu düşünüyorum bunun. Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki. O kadar aşıksa ya da o kadar seviyorsa gidip konuşmalı ya da mutlaka bir şeyler yapmalı değil mi? Neden sadece uzaktan bakmakla yetinir ki bir insan?”

Selin yan tarafımdan –saçmalama- tarzında bir şeyler söylerken omuz silktim ve bana gülümseyerek bakan edebiyat öğretmenimize anlamsız bakışlarımı yolladım. Tam ağzımı açıp bir şeyler daha ekleyecekken zil çaldı ve bütün sınıf ayaklandı.

Kiraz Ağacı | ['17 itibari ile devam edecek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin