anıların ihtişamı° JIKOOK (M!)

1!Library °

Umarım beğenirsiniz,, şimdiden heyecanlıyım...

[Dişinizi sıkın lütfen,,, birkaç bölüm sonra bu bölümden daha bile güzelleriyle karşılaşacaksınız... İlk bölüm sendromu :kk..]

İyi okumalar....

📖📖📖

"Hay lanet! Her yer karton dolu geçilmiyor?" diye sitem ede ede asansörün önüne kadar gelmiştim.

Karşı daireye yeni biri taşınacaktı ve kapının önünde pek çok karton vardı. Merakım tavan yapmış açık olan bazı kartonlara göz ucuyla baktığımda üst üste konulmuş sayısız farklı kitapları görebiliyordum. Bu kadar çok olabileceğini tahmin bile edemeyeceğim bir sürü güzel kitaplardı. Sanırım oldukça bilge, çok dil bilen kültürlü biri olmalıydı. Yaşlı? Genç? Orta yaşta?? Merak etmiyor değildim. Nasıl görünümlü biriydi. Gözlüklü, uzun beyaz sakalı yaşlı bir adam?? Belki edebiyat öğretmeni,, nazik yakışıklı ve anlayışlı yaşlı adam olduğunu düşündüm. Neden mutlaka yaşlı olduğunu düşünüyordum bilmiyordum..

Aslında yeni birinin taşınmış olacağına içten içe seviniyordum. Zira eski komşum olacak ikili sürekli seks yapıyorlardı!! Ve altını çize çize söylemek isterim ki; o kadar gürültüydü ki!!! Sese dayanıklı siteyi seçmiş olduğuma şüphem yoktu lakin artık nasıl kendilerinden geçerek, hazla seks yapıyorlardıysa, yatağın başlığı duvara çarpa çarpa Bi hal oluyor, benim evimde yatağın gıcırdayan sesi duyulmasa bile duvara çarpan başlık otomatikman yatak odasında ikilinin bulunmakta olan durumu zihnimde canlandırıveriyor, ve hayali olarak odamın içinde inleme, sesleri duyuyordum...-gerçi pekte dayanıklı olmadığını kanıtlar nitelikte tamamen hayali olarak yüksek inlemeleri duymuyordum.

Asansörün geldiğini belli eden sesi beni düşüncelerimden ayırdı. Asansöre bindim ve zemin kata gidene kadar merakımı bastırmaya çalıştım.

Fazla meraklı biriydim.. Hata fena halde meraklıydım. Ama öyle görmemiş, cahil, itici insanların merakı gibi değil! Beni ilgilendiren konularda, öğrenmem gereken yeni yeni şeylerde, ya da yaratıcı fikirlerle yapabileceğim herhangi bir şeyde...vs Merakım bunlara ve çeşitlerineydi. Ki yeni komşumun kim olacağını merak etmek en doğal hakkım öyle değil mi??

"Yine dalmışsın düşüncelere?"

Hangi ara asansörden inip, bahçeye çıktığımı hatırlamıyordum bile...

"Yok yahu,, şey yeni biri taşınıyor da nasıl biri diye merak etmiştim sadece. Neyse çok beklettim mi?" en yakın arkadaşım hoseok okuldan pek sonra eğer gitmek istersem beni lüks arabasıyla almaya gelir, kütüphaneye ders çalışmak için götürüldü..

Alanım çalışılması gereken hatta ders bile değildi. Sadece sanattı. Ama meraklı biri olduğum için; bilime, fene, edebiyata, tarihe ve daha bir çok dala ilgi duyar ve kütüphanede çalışmaya giderdim.

Aslında kütüphane çokta çok uzak sayılmazdı, bisikletle gitmek istesem en az yarım saattimi zevkle alırdı. Ama yakın bir zamanda geçirdiğim bisiklet kazası yüzünden sürmem yasaklanmış, yeni bir bisiklet alabilme olanağım elimden alınmıştı. Buna hayli üzülmüştüm.

Meraklı olduğum kadar dalgın olmasaydım her şey fevkalade güzel olurdu! Ama aşırı dalgın biriydim. Hayatımın sıradanlığı beni bunlatmış, dalgın, uyuşuk yapıvermişti. Çok fazla düşünen ve düşüncelerde uğranmadık kapı bırakmayan biriydim. Her haltı düşünür kendimi üzer, kederlendiridim..

İşte o günlerden bir gün,, en sonuncu kapıyı çalıp farklı düşüncelere adım atacakken birden,, Yeşil ışıkta bisikletle yaya geçidinde geçerek arabanın önünde buluvermiştim kendimi. Sürücü son anda frene basmış olmasına rağmen kaza kaçınılmaz bir derecede gerçekleşmiş, kendimi bir anda yerde kan içinde bulmuştum....