anıların ihtişamı° JIKOOK (M!)

10!Maid Costume°

##Jimin##

"Ne?"

"Duydun beni. Cesaretin varsa ki yapmak zorundasın getireceğim hizmetçi kostümünü giy." dedi pişkin pişkin sırıtırken. Karşısında durmuş suratındaki mimikleri inceliyordum. Sinsiydi. Gözlerinin ahlaksız parıltısı bunu anlamamı sağlıyordu.

"Jungkook, bu bana pek de akla yakın gelmedi. Ciddi değilsin, değil mi? Koca bir şaka yapıyorsun ve yeni bir cesaret isteği için can kulakla seni dinliyorum. Ne yapmalıyım?" diye sormuştum hâlâ şaşkın şaşkın bakarken.

Jungkook ise kafasını sağa sola sallayıp "Kesinlikle ciddiyim, Jimin. İstediğim cesaretlik bu! Getireceğim kostümü giymen." demiş ve pis sırıtışını korkunç bir şekilde sinsi bakan gözleriyle harmanlaştırıp tekrar sunmuştu.

Kıyrılma gibi bir şansım olmadığı bariz belliyken daha fazla mızmızlanmaya gerek duymadan, gözlerimi yumup zoraki bir tebessümle kabullendim ve ardından,

"Jungkook gerçekten inanamıyorum. Tamam... giyeceğim ama ben giydikten sonra beni ciddiye almamazlık yapma! Anlaştık mı?"

"Korkma. Seni ciddiye alırım. Yani sanırım ciddiye alabilirim." dedi asla güven vermeyen bir ifadeyle.

"Jungkook, hâlâ inanamıyorum." diye ağzımda geveledim. Aslında inanmama sebebim bu fantezi dolu kostümün evinde neden? niçin? kimin için? barındırdığıydı.

"Abratma, Jimin." dedi omuz silkerek.

Gevelememi duymuşsa açıkça beyan etmek işime gelirdi. "Kesinlikle abartmıyorum, Jungkook. Tanrı aşkına kim evinde hizmetçi kostümü barındırır ki??" dedim hızlıca.

Gözlerimin içine bakındı ve fark edilmesi neredeyse zor bir hızda dudaklarıma bakışını indirip anında tekrar gözlerime değdirdi. "Barındırmamam için herhangi bir sebep bulamıyorum. Eve attıklarıma giydiriyorum zira. Basit bir şekilde fantazi denebilir!" dedi meydan okur gibi tek kaşını kaldırdı.

Kayan bakışını yakalamış olmama bile şu an sevinemeyecek durumda olmam acınasıydı! "Fark ettim, fark ettim. Türlü türlü fantezilerin varmış senin. Asla beklemezdim!" dedim kınar gözlerle bakarken. "Saman altından muazzam ötesi su yürütüyormuşsun meğer! Şerefsiz." dedim ve aklıma takılanla "Neyse onu bunu bırakayım da beni eve attığını mı iddia ediyorsun? Hmm?" dedim cilve dolu bir sesle.

Kafasını hafif geriye atarak özensiz, dalga geçer gibi bir gülüş sundu. "Hayır Jimin daha fazla mızmızlanıp, sorgulamadan gidip bir an önce giymeni ima ediyorum. Hadi!" diye beni yapmaya itti, diliyle dudağını ıslattı ve sırıttı.

Birkaç dakika kostümü giyersem ciddi manada ne olabilir diye geleceği öngörmeye çalıştım. Ama yok! Zihnime gelen tek gelecek an gel-git yaşamak oluyordu.

Yüzünde eksik etmediği hain gülümsemesiyle gözlerimin içine dalmış giderken; 'kostümlü bir ben mi hayal ediyordu acaba?' diye düşünmeden edemedim ve bu birazcık cesaret kırıntısı içime serpmişti.

"Eee? Getiriyorum." dediğinde sinirden sesimin desibelini ayarlayamamış "Başka şansım var gibi mi görünüyor şerefsiz! Getir de giyeyim. Bitsin gitsin!" diye çıkışıvermiştim. Sakin olmalıydım. Sakin ol Jimin. Sadece hizmetçi kostümü. En fazla neler olabilir ki gel-gitten başka. Sakin... İstediğin bu! İçine girilmesi! Hem de Jungkook tarafından??

Jungkook şaşırtıcı bir şekilde yerinden küçük bir çocuğun şeker yediği zaman neşesini hisseder gibi kalkıp gerçekten kostümü getirmeye gitmişti.

Bense oturduğum yerde kalakalmış koca bir rezillik, utançlık duygusuyla bekliyordum... Tamam pekâlâ da amacıma ulaşmak için oldukça seksi bir avantaj yakalamış oluyordum ama yakışıp yakışmama konusu başta olmak üzere giysi üzerimde olduğu an 'hizmetçi kostümü' giydiğim için rezil olacaktım zaten!