8!Stupid°¡

649 37 210
                                    

Yorum yapmanızı istiyorum. Ama yapmayacağınız bildiğim için söylemeden ve kesinlikle 'kızım sana söylüyorum gelinim sen anlaya' yapmadan 🤔

İyi okumalar diliyorum...

##JIMIN##

Geçirdiğim sinir krizlerinin haddi hesabı yoktu. Cidden fazla sinir bozucu bir şekilde her otu boku kafama takan lanet olası salaktan başka bir şey değildim. Bazen -hatta zamanımın çoğunda- geçirdiğim kazada keşke ölseydim de şu boktan hayatı yaşamak zorunda kalmasaydım diye geçirip duruyor olsam bile hayattan vazgeçmek için hala çok gencim ve önümde belkide upuzun ve harika olacak olan zamanlar var? Kim bilir! Hem tutarsızım. Bir gün ölmeyi diliyorken başka bir gün ölümsüz olmayı da istiyorum..

Nereden belli! Tamam kader kitabım ne yazık ki elimde yok. Bilemem, bilemeyiz. Ama umut edip yaşayıp gidebiliriz. Ölmek için değil yaşamak için çabalamalıyız.

Evet Jimin... ölme isteğini şimdilik bir kenara bırak ve karşında duran şerefsizin teki olan Jungook'a bakan bakışlarını derhal farklı bir noktaya çek!

Tanrım. Onunla tam şu an bulunduğumuz atölye odasında aynı nefesleri soluyup duruyoruz. Onun verdiği nefesi ben içime çekip, onun nefes alması için odaya tekrardan salıyorum. Tanrım! Gerçi etrafının kalabalık olması bunu bir nevi imkansız kılsa bile öyle hissedip, düşünerek nefes almak daha bile güzel. Bana göre!

Onunla geçireceğim ilk derse özene bezene hazırlanarak gelmiştim aslında lakin dün gece lanet olası Taehyung'u arayıp gelmesini istediğimde reddettiği için bugün özür dileyip durdu.

Bense önce kesinlikle naz yapmayı sürdürdüm. Ardından bıkıp özrünü kabul ettiğimden ötürü saçımı dağıtıp yanaklarımı fıstık yapar gibi tutup çekmişti. Kısacası çokça zamanımı ayırdığım siyah saçlarım şimdi dapdağınıktı. Gerçi elim yettiğince düzelttim ama. Ya da Jungook gibi parlak bir yüzüm olsun diye sürdüğüm o kremlerin bi kısmı Taehyung'un elinde kalmıştı. Sinir bozucu!

Lanet olsun! Ne güzel bakıyordum sana piç! Ne diye sana daldığım zamanda bana bakıp göz banyomu yarıda kestin ki. Aptal! Salak!

Off yakalanmıştım, yaklandığım içinse anında gözlerimi çevirip oturduğum yerde düşme tehlikesi atlatıp, önüme dönmüştüm. Rezillik! İlk çekmem gerektiğini söyleyip kendimi uyarırken çekmiş olsaydım hiçte rezil olmazdım. Salağım ben!

Hem ne diye bakmıştı! Tamam gözlerimle onu delik deşik etmiş olabilirdim ama bu çok olağandı! Resmen atölyenin çoğunluğu tıpkı benim gibi sulanan sulanan Jungkook'a bakıyor, iç çekip çekip duruyorlar. Onun gözleriyse etrafında duran boş boş laflar eden kalabalıktaydı.

Anlamsız bakışlarını kalabalıktan çekip bana bakmasına yine de gerek yoktu. Öff! Onunla olan her şeyi, küçük bir ten değimini bile çokça istiyor, bunun için kuduruyor olsam bile sonunda deli gibi pişman olup, bu ve türevi isteklerim için kendimi boğmak istiyordum. Garip!

Önümde duran şövalyenin üzerine tuvali bırakıp, hoca gelene kadar boş tuvale boş bakışlarımı sunarak bekledim. Arada bakışlarını hissettiğim Yuji'ye dönüp bakıyor, ardından hemen kafamı çevirip boş tuvale bakışlarımı sunuyordum.

Tanrım ultra yakışıklı, karizmatik, tüm kızların erkeklerin gönlünü hemen anında fetheden Jungkook'a değilde bana bakıyor olması ve sadece onun bana bakıyor olması garip hissettiriyordu. Onca kişi arasında sadece bana bakan Yuji'ye şans vermediğim için kötü hissettim bir an. Ama hemen bu his baloncuğunu elimle yok edip, düşünceleri bir çırpıda sildim.

anıların ihtişamı° JIKOOK (M!) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin