anıların ihtişamı° JIKOOK (M!)

7,5!Lip Swallow°

Medya...🥵🥵🥳

#switch alarm!!😼 Sorun olmayacağını biliyorum 😻💌

Kaç bin kelime smut yazdım bilmiyorum ama Tanrı beni affetsin kdjdjdj neyse,,

Yorum yazarsanız,, ve oy verirseniz,, sevinirim💐💌

Iyi okumalar....

Öpmese de olurmuş. Dudaklarıyla bakire kalmak isteyen bedenim şimdi kokusuyla büsbütün tertemizdi...
.....

Hala Jimin'in bir şey demesini bekliyordum. Bekliyordum ve gücümü anbean kaybettiğimi hissediyordum.

Jimin sonunda boynumdan kafasını kaldırıp gözlerimin içine yoğun çok yoğun bir şekilde baktı ve "Viski , bira, soju alkol olarak her ne varsa.... Lütfen verir misin?" diye sordu acı çeker gibi bir sesle.

Sorusuna şaşırsamda kafamı hızla robot gibi sallayıp, hala kenetli elimi bırakmasını bekledim. Jimin yeni fark etmiş nidalarıyla ayırdı elini elimden.

Onu orada öylece bırakıp mutfağa koşar adımlarla ilerledim.

Tezgaha tutunup nefesimi düzene girmesi için bir müddet bekledim.

Az önce neler yaşadığımı düşünmek, kafa yormak, yaşananlardan anlam çıkarmak, olanları hazmetmek istiyordum. Ama şakaklarım öyle bir zonkluyordu ki düşünmek bir yerde dursun ayakta durduğuma şükrediyordum. Sanırım şu kısacık anlarda yaptığım gereğinden fazla heyecan ve stres baş ağrımı tetiklemişti. Feci ağrıyordu..

Daha fazla ağrının yayılıp ilerlemesini istemediğimden ilaç kutusundan hemen en etkili ilacı alıp zaman kaybetmeden içtim. Jimin'i bekletmek istemediğimden hemen ardından dolaptan bir kuru bira kaptığım gibi tekrar Jimin'in yanına gittim.

Koltuğa oturmak yerine yere oturmuş, koltuğa sırtını dayamış, müziğin geldiği yere doğru bakıyordu.

O an yemin ederim şu cılız halimle hiç sormadan kollarımın arasına almak, gözlerinde gördüğüm acıya merhem, canını yakan her şeye kalkan olmak istemiştim.

Eskimiş kalbimde karmakarışık duygular uyandıran, çok farklı hislere tanıklık etmemi sağlayan onu' sarıp sarmalamak istiyordum..

Yapmak istediğim olağanüstü isteklere tıslayarak gülümsedim ve kafamı sağa sola sallayıp, imkansızlara oynamamam gerektiğini bir kere daha kendime belirtip Jimin'in yanında gittim. Kutudan bir şişe bira çıkarıp uzattım hala pikapa bakan Jimin'e.

Hemen bakışlarını bana çevirdi ve uzattığım birayı gülümseyerek aldı.

Durumun garipliği ikimizin yüzünden de bakışlarında da belliydi. Ortam garipti işte. Belirsiz bir gariplik vardı. Lakin benim onu çılgınlar gibi arzuladığım en başta belli olan ve en çok garip olandı. Bakışlarımdan, üst üste sayısızca yutkunmalarımdan, göz göze geldiğimiz an gözlerimi kaçırışımdan, temas sırasında salakalaşıp ritimsizleşen kalp atışım ve nefeslerimden ve daha nicelerinden belliydi işte. Onu arzuluyordum.

Ama Jimin'in bakışalarındaki yoğunluk ya da sakinliğiden ödün vermeyişi durumu garip yapan en etkili olanlardan biriydi. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. Amacını ya da isteklerini çözememiştim. Ama kurcalamak istemedim. Kesinlikle üşendiğimden değil aksine korktuğumdan eşelemedim. Eşeleyemedim...