##JUNGKOOK##
####
Kapıyı kapatır kapatmaz içimden kendime lanetler savururken, kapı dürbününden utanmaz, arsız mı arsız, sivri dilli Jimin'in ne yaptığına bakmadan da edemiyordum. Hala kapı önünde sevimli bir şekilde ne olduğunu anlamaya çalışan bakışları. TANRIM! Aşırı sevimli ve sinir bozucu!
Yanında duran sarı saçlı genç sabırsızca Jimin'in omzuna öpücük kondurdu. Bu sanırım Jimin'in pek hoşuna gitmiş olacaktı. Zira ona dönüp gülümsedi ve sarı saçlı gencin dudağına öpücük kondurup kapıyı kapattı.
Tanrım bu olanlar neden bu kadar çok koyuyordu bana?? Neden umrumdaydı karşı komşumun sabahtandır resmen evimin içinde yapıyorlarmış gibi seks yapması?? Ahh Taehyung ahh! Senin önerdiğin evin ben.. Tamam sakin ol Jungook. Sanane? Kime ne?? Sevgili değiller mi?? Yiyişirler de, sevişirler de. Bunu neden bu kadar sikinde taktın ki?? Siktir etmiştin? her şeyi!
Kapının eşiğinden kendimi fırlatırcasına çektim ve koşar adımlarla yatağımın üstüne atladım. Tanrım ben şimdiye kadar yaşadığım o tuhaf gecenin kalıntılarından sonra zar zor kendimi bastırırken,, o gecenin her bir görüntüsü yine zihnimde dolaşıp durmuştu..
Tanrım Jimin'in benim yüzümden inlemeleri... Meme ucumu sıktığı o küçük minnak elleri... Gözlerimin içini görmese bile zevkle akıttığı o yaşlar... Ah o gecedeki bana bile lanet olsun. Ben onun o dolgun öpülesi dudaklarını neden öpmüştüm ki???? Eminim öpmeseydim o kan kırmızı dolgun dudaklarını, bu kadar deli olup tekrar tekrar tadına bakmak için can atmaz, bedeni için bu denli yanıp tutuşmazdım. Geçmişteki bana lanet olsun!
Bunları düşündükçe özellikle zihnimde beliren görüntüleri düşündükçe yatakta kendimi hırpalatıp, tepinmem o kadar artıyordu. Lakin benim bu debelenişimin sesini bastıran,, inleme sesleri benim daha çok zoruma gidip sinirlendiriyordu... Tanrım ses yalıtımı ne boktan bir ev bu böyle!!! Ahh Taehyung ahhh!? Güvenmemeliydim sana. Asla ama asla...
Öyle bir kulağıma nüfus etmişti ki bundan önceki* iniltiler, bitmiş olduğunu apaçık bir şekilde belli eden sessizliğe rağmen, kulağımda çınlayıp durmasından epeyce rahatsız olup kendimi dışarı fırlatmak, tertemiz nefesi ciğerlerime doldurmak istemiştim. Lakin istediğim şeye ulaşacakken, gördüğüm görüntü sinirlerimi zıplatmış, sinirle volta atmamak için kendimi sıkıca sıkmam sebep olmuştu. Jiminle karşılaşmak berbattı!
Sinirlenmiştim. Oldukça sinirli bir şekilde debelenişimi durdurdum ve doğrulup yatağa oturdum. Kafamı ellerimin arasına alıp ileri geri ileri geri gidip farklı şeyler düşünmeye çalıştım... Çalıştım ama duyduğum inlemelerin haddi hesabı yok ki izin versin, başka bir şeylerle meşgul olabilmeme! Tanrım dayanılacak gibi değil. Sinirden ölebilirim. Jimin'e başka biri dokunuyordu! JİMİN'İN. BEDENİNE. BİR BAŞKASI... siktir!
Yatağımdan kalktım ve yan odamda bulunan gelişigüzel bıraktığım tabloları düzenlemeye çalıştım. Burada ses o kadar da çok gelmiyordu. Tamam yalan yok neredeyse hiç gelmiyordu. Ama diyorum ya kulağıma öyle nüfus etmişti ki sesler, inanın öyle bir sinirle dinlemiştim ya da dinlemek zorunda kalmıştım ki söküp atamıyordum. Kendi kendime kuruntu yapıyor gibi Jimin'in sevimli yumuşak sesinden iniltilereler duyuyordum. Sanırım deliriyordum...
Düzeltmek sanırım bir işe yaramayacaktı. Odada bulunan herhangi bir şövalenin üzerine temiz bir tuval yerleştirdim. Biraz ileride duran araç gereçlerimin bulunduğu dağınık masayı şövalenin yanına ittirdim ve küçük tekerlekli bar taburesini yanıma çekip oturdum.. Kafamın içinde, kulağımın dibinde duyduğum istemsiz ya da hayali sesleri yok etmek adına masamda duran portatif kulaklığımı kafama geçirdim. Hemen önüme çıkan ilk müziği açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anıların ihtişamı° JIKOOK (M!)
FanfictionÖpmese de olurmuş... Dudaklarıyla bakire' kalmak isteyen bedenim şimdi kokusuyla büsbütün tertemizdi... [okurken önyargılı olma, sadece devam et ><] °'KALIN ALET VE YUVARLAK POPO'° Acıyla karışık zevkle inliyorduk,, bu iniltiler adete bize birer m...