1.bölüm

345 17 4
                                    

Ateşten..

Buğün cafe çok sakin gelen giden kimse yok yapacak işte yok çayı demleyip masalardan birine geçip oturdum eğemen kapıdan gözüktü

"Slm dostum erken çıkmışsın buğün evden" oturması için karşımı işaret ettim

"Uyku tutmadı" dedim arka masaya uzanıp gazeteleri aldım

"Içindeki sıkıntı geçmedimi Daha " egemene olumsuz anlamda başımı salladım bir haftadır içimde çok kötü bir sıkıntı vardı geçmiyordu 

"Birşey içermisin" dedim

"Çay varsa alayım" gidip tost yaptım kahvaltı yapmamıştım  zaten   iki bardakta çay doldurup tepsi koydum tepsiyi elime alıp  eğemenın  yanına gittim eğemeni geç tanıdım ama kısa zamanda en büyük destekçim ve manevi kardeşim oldu 

"Benim için tostmu yaptın çok düşüncelisin  hayatım "bu eğemenın çoğu zamanki lavballiğiydi ama birşey vardı eğemende çok belli kendi yaptığı espiriye zar zor güldü yüzü kireç gibi olmuş

"Bir sorun mu  var kardeşim"

"Yook nerden çıkardın" dedi eğemen

"Sanki birazdan  ruhunu teslim edecekmissin  gibi duruyorsunda ondan dedim"

"Birşey yok hadi tostlarımız soğumadan  yiyelim" dedi fazla üstüne gitmedim  gazeteyi  elime alacaktım ki eğemen gazeteyi önümden çekti "sonra okursun gazeteyi bak tostlarımız soğuyacak  hem " dedi

"Saçmalama ver şu gazeteyi " dedim

"Olmaz "

"Sende  birşeyler var ne saklıyorsun benden ver şu gazeteyi " ayağa kalkıp gazeteyi eğemenin elinden hızla   çektim gazetenin alt kısmı atakanın elinde kaldı gazeteye hemen göz gezdirdim geçirmez olaydım keşke zaman dursaydı  en ön sayfada deniz ve akının  fotoğrafını görmemle yavaşça kalktığım  sandalyeye oturdum

"Dostum okuma istersen" egemene birşey demeden manşeti okudum

ŞAHLARIN  ACI GÜNÜ

Şahların veliahtı  ve yeraltı dünyasının öncüsü akın şah ve hamile olan eşi deniz şah hayatını kaybetti bir sene önce aşk evliliği yapan çiftin cenazeleri yarın toprağa verilecek çift öldürüldümü yoksa intiharmı bilinmiyor  yeraltı camiası yasta ,yeraltının yeni öncüsü  eski öncüsü olan aras şah mı olacak yada başka birimi bilinmiyor..

Elimdeki  gazeteyi yırtıp yere fırlattım içimdeki köz tekrardan ateş aldı beni kül edecek cinstendi hemde sönmüyordu bu köz  ayağa kalkıp sandalyeyi cama fırlattım bir kaç tane masayı devirdikten sonra yere oturup sırtımı duvara yasladım eğemen gelip yanıma oturdu başımı arkamdaki duvara vurarak ritim tutturdum

"Allah kahretsin o akın şerefsizi denizin hayatını maf etti deniz onu sevdi ama akın ona zarardan başka birşey vermedi ben sevdiğim kadın mutlu olsun diye aradan çekildim mutsuz olup intihar etsin diye değil " gözümden bir damla yaş düştü eğemen elini omzuma attı

"Aşk tüketiyor insanı sen bütün iyi niyetinle ona gittin o seni yara bandı  yaptı  senin kalbini yumuşayacağına taşa çevirdi allah amelini hayırlı kılsın"

     ARAF  (  ATEŞİN ARAFI  )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin