Saat 04:20 am, Aster'ın Bagajı
Gülsüm'ün Gözünden;
Gördüğüm her şeyi kayıt altına aldım. Kaçınılmaz fırsatlardan biri. Bu bagajda ilk yatışım değildi. Oha, yeni dolap gelmiş buraya lan. Benden habersiz neler yapılıyormuş bu mafyada. Dolabı açtım, birde ne göreyim. Cennet.
Hayatımda görmediğim kadar şarap gördüm. En az iki elime de bir tane aldım ve birbirlerini birbirleriyle açtım. Barda bıraktığım içkilerin acısını buradan çıkaracağım. İkisini aynı anda kafama diktim. Üst, baş dinlemeden her yeri batırdım. Tuncay uyanmadan önce içebildiğim kadar içmeliyim. Hayatta kaçırılamayacak durumlardan biri bu.
İki şişeyi de kafaya diktikten sonra başka şişeleri aramaya başladım. Dolabın arkasında dolu bir tane şişe olduğunu görüp hemen kaptım. Tuncay'ın uyanma seslerini bir anda duyunca, yerde bulunan boş bir şişeyi kafasına geçirdim.
''ANANI SİK-'' Tam lafını bitirecekken Tuncay'ı bayılttım. Allah'tan kimse uyanmamıştı. O kafayla her şeyi yapabilirim. Tuncay'ı da bitirdiğime göre kapının nerede olacağını aramaya başladım. Bagajın en sonundaki cam gözüme çarptı. Bu kadar aramadan sonra bulamayınca en son yapacak şeyi yapmak zorunda kaldım. Cama kafa attım. Doğal olarak kırıldı. Fizik kanunlarına uygun bir şekilde kırıldı. Kafamı bagaja geri sokunca camın altında kol olduğunu fark ettim.
''Omg arkadaşlar, bu ne.'' Kolu aşağıya indirdim ve bagajın kapısı açıldı. Muhtemelen arabadakileri de uyandırdım. Eren'le çok fazla vakit geçirdim herhalde.
''Demek ki bu işe yarıyormuş amk.'' Daha fazla beklemeden arabadan uzaklaşmaya başladım. Beni kimse durduramaz artık. Flash halt etmiş benim yanımda. Zaa xd. Helal olsun ağzımla da xd dediysem iyi duruma gelmişimdir. Bir an önce bara ulaşmam lazım. Tuncay'ın yarıda kestiği anı tekrardan yaşamam lazım amk.
''Sonunda buradayımmmmmmmmmmmmmmm. Uwuuuuuu.'' Bara sonunda geldim. Son harfleri uzatmam sarhoşluğumdan değildi. Normalde uzatan bir insanım. Neredeyse herkes bana kızıyor bunun yüzünden. 'Uzatma artık lan şu sonu.' diye. En sonunda tam kapıya ulaşıyordum ki yolda birini gördüm.
''OMG, OMG, AMAN TANRIM, BİR İMZA LÜTFEN!!11!!1!!31!1!'' Diyerek ona doğru koşmaya başladım. Yaklaşmaya başladığımda gördüm ki, Akio'ymuş.
''YUH, ÇÜŞ, ANASININ NİKAHI. AKİO ÜNLÜ OLMUŞ!!1!!1!1!!'' Dibine kadar girdim.
''Ğmğ, sen misin lan o? Senin ne işin var lan burada?'' Dövülmüş bir şekilde bardan ayrılıyordu herhalde. Kim dövdü ise buradan tüm sevgimi gönderiyorum.
''Şey, ığğğ, hhh... Sanane, sen napıyon lan?'' Uno reverse card'ı masaya vurmuş gibi yaptım. Şizofren olduk amk.
''Manyak mısın lan sen? Kaç tane içtin?''Ellerimi açtım ve saymaya başladım;
''1... Iğğğ, 5... Iğğğ, 10... Iğğğ, 20... Iğğğ, 3... Iğğğ, 15... Iğğğ, 100, yok lan 100 olmaz, dur bi' dakika... Iğğğ, 25... Tamam yuvarla 30, yok yuvarla 40.'' Ellerimle kırk tane içtiğimi gösterdim. Hesapladım, yapabildim.
''Ne 40 tane içtin lan sen? Nereden buldun o kadar alkolü, çaldın mı?''
''Eğğğğğm, araba var olamk, ığğğ, 40, 50, 155 olamk içmek Gülsüm kim olamk.'' Evet arkadaşlar kırk taneyi de götürdüğümüze göre Allah'ı da görebiliriz.
''155, polis imdat. Mafyasın sen.''
''Ben mafya mıyım? Yoo, değilim anne bana mafyalık çok kötü bişi demişti amk. Hafız olcaktım ben.''
''Hangi anan?''
''Eğğğğeheheh, madır var ya madır o.'' Sarhoşluktan yakınlaştığımı fark etmemiştim. Bir anlık sarhoşluktan içimden gelen bir patlama yaşadım.
''Napıyon lan, göt'' Diyerek Akio'nun kafasına vurdum. Sarhoşluktan çok hızlı vurduğumu fark etmemiştim. Akio vurduğum anda yere düşmüştü. Bir anda yere eğilip hafızlık gücümü kullanmaya başladım. Ellerimi Allah'a açıp dua etmeye başladım.
''Bu gece 4. dövülüşüm amına koduğumun götleri. Gidiyom lan ben.''
''Dur lan daha dua bitmedi, öl iki dk.'' Akio tam kalkarken saçını avuçlayıp yere kafasını çaktım. Kafası bir anda regl oldu herhalde. Erkeklerin de kafası regl oluyormuş. Vay amk, her gün Ğmğ Hatoğlu ile yeni bir bilgiler.
Herhalde sıçtık. Ölmez inş, yoksa merdivenden Mustafa azar işitirken kiminle kavga edeceğim? Bari barın içine götüreyimde kaldırırlar belki. Neyse hem barda daha çok içki var, sonuçta bizim barımız, uwu. Ayağı kalkıp Akio'nun kolundan barın içine kadar sürükledim. Umarım kolu çıkmamıştır, maaliyeti fazla, Allah korusun.
''Amin.'' Aşağıdan bir ses geldi. Deliriyorum gene galiba. Yere baktığımda Akio'nun yarı uyanık yarı ölü yüzünden kanlar akıyordu. Bu kadar güçlü olduğumu bilmiyordum. Kaç kilo lan bu? Sabah akşam yiyor ondandır, ayı. Sonra cümlesine devam etti;
''Seni, ğmğ, namaz yarışına davet ediyorum.''
''Ben Flash'ı halt etmiş kişiyim, sen kim köpek.'' Dediğim anda kolunu bırakıp yere bıraktım. Tekrar kafasını yere çarptı, bu sefer kesin öldü. Kesin öldü derken kafasını geri kaldırdı ve bana baktı.
''Ne bakıyon lan, göt'' Deyip içkilere doğru ilerlemeye başladım. Yolu ortasında arkamı dönüp orta parmak çektim ve ilerlemeye devam ettim.
Tabi siz benim kafayı görmeniz lazım. Zar zor önümü görüyom, astigmat çıkacaz amk, miyopluk yetmiyormuş gibi. Miyopluk demişken gözlüğüm nerede lan? He gözümdeymiş. Camları nerede amk? Heralde kafa atarken arabanın camlarıyla ilişkiye girdiler. Neyse, artık peşimi gene toplarlar sabaha.
---------------------------------------------------------------------------------------