Sweet // Yoonmin

1:: Duyduğuma göre ruh eşini arıyormuş.

yorumlarda karakterlere saygısızca yorumlar yapıp cinsiyetçi küfürler eden kullanıcılar engellenecektir.

keyifli okumalar!

***

"Hava bugün gereğinden fazla soğuk." Pembe saçlı, kollarını birbirine sürterek ısınmaya çalışırken kurmuştu bu sitemkar cümleyi. Üstünde kalın bir mont, içinde de yünlü bir kazak olmasına rağmen üşüyordu. Bunda yaklaşan kızgınlığının da etkisi vardı pek tabii, ancak bu şu anlık hatırlamak istediği bir şey değildi.

"Hayır aslında." Alfa arkadaşı Taehyung, kendisine zıt gittiğinde kaşlarının çatıldığını hissetti. "Sadece sen üşümeye çok müsaitsin, Jimin."

Jimin, ucunun kızardığına emin olduğu burnunu çektiğinde, sinirli göründüğüne emin olduğu bir bakışla döndü Taehyung'a. Ancak bu hareketi onu, olduğundan daha tatlı göstermekten başka bir işe yaramamıştı.

"Sinirlerimi bozuyorsun, Taehyung." Adımlarını hızlandırarak arkadaşıyla -aslında kardeşten pek bir farkları da yoktu, bu yüzden kendisi omega olmasına rağmen alfa arkadaşının yanında gerilmiyordu- arasına mesafe koymaya çalıştıysa da nafileydi. Taehyung, türü gereği kendisinden uzun olmakla birlikte daha büyük ve hızlı adımlar atıyordu. Yani Jimin'in tüm çabası aslında boşaydı.

"Ne kızıyorsun hemen?" Taehyung, gülerek sorduğunda çoktan Jimin'in omzundan kolunu sarkıtmıştı. Asıl amacı kendi vücut ısısını arkadaşıyla paylaşıp onu bir nebze de olsa ısıtmaktı. Jimin de bunun farkına vararak gülümseyecek gibi olduysa da, kızgın ifadesinden ödün vermemişti. "Şaka yaptığımı bilmiyorsun sanki. Sen bu günlerde fazla alıngan olmaya başladın, Jiminie. Bir sorun mu var?"

Taehyung'un daha çok şaka amaçlı sorduğunu bilse de, sorunun üzerine durgunlaşmadan edemedi. Günlerdir, içinde patlak veren bir his vardı ve bu hisse bir isim koyamamak onu geriyor, strese sokuyordu. Öyle bir histi ki bu, Jimin'in midesine kramplar sokuyor, uykusuna engel oluyor ve başına ağrılar sokuyordu.

Bu yüzden de, normalde iki hafta sonra girmesi gereken kızgınlığa hemen yarın bile girebilirdi.

"Yok." dedi Jimin suratını asarak. "Tek sorunum sensin. Bir de sürekli üşüten soğuk."

Taehyung, arkadaşının bu sevimli haline kıkırdadı. Ancak az sonra ciddileşerek Jimin'i iyice kendine çekti vücut ısısını onunla daha çok paylaşabilmek için. Arkadaşı her ne kadar bahsetmek istemese de bir derdi vardı ve bunu, herkesin dibinin düşmesine sebep olan tatlı, aynı zamanda bir o kadar da ferah feromonlarına yansıyan acı tattan anlayabiliyordu.

"Bir derdin olduğunu sezebiliyorum, Jimin." Taehyung, derin bir nefes alarak konuştuğunda, üniversiteye çoktan yaklaşmışlardı bile. İkisinin bebeklikten süregelen bir tanışıklığı vardı. Jimin, Taehyung'dan iki ay büyük olsa da türü yüzünden yanında minicik kalıyordu. Bu durum, asi kişiliği yüzünden çoğunlukla sinirini bozsa da içindeki omega bundan memnundu. Küçüklüğü ve güzelliğini süsleyen sevimliliğiyle ilgileri üstüne çekmek omegasını tatmin ediyordu. Bu inkar edemeyeceği bir gerçekti.

"Seni anlatman için zorlayamam." diyordu Taehyung durgun bakışlarıyla önlerinde yükselen kampüsü seyrederken. Jimin'in huzursuz aurası onu da etkiliyordu. "İstediğinde anlatacağını biliyorum çünkü. Sadece, ne olursa olsun, her zaman yanında olduğumu bilmeni istiyorum. Tamam mı?"

"Biliyorum, Taetae." Jimin gülümsedi. Arkadaşındaki duygu değişimini hissetmişti ve bunun kendisinden kaynaklandığını da pekala anlayabiliyordu. Bunun için kendisini kötü hissetti. "İyi ki varsın."