Gözlerimi kocaman açarak, Dünyada en son görmek istediğim kişiye doğru baktım. "Senin Amerika da olman gerekmiyor muydu?" Sırıtarak bana bakıyordu, Ayça ve Funda da şaşkın şaşkın bir ona bir bana bakıyordu. "İkizimi özledim ve dedim ki neden onu görmeye gelmiyorum?"
Ateşle çocukluğumuzdan beri anlaşamazdık o beyaz diyorsa ben patlıcan moru diyordum. Çocukken beni bizim mahalledeki direğe bağlayıp annem ve babama Alev kayboldu dediği günden beri nefret ediyordum ondan. "Ben de seni ne özledim bilemezsin resmen burnumda tütüyordun." dedim alaylı bir şekilde tebessüm ederek. Güldü ve Ayça ile Fundaya doğru baktı.
"Siz Alevin arkadaşları değil misiniz adınız Funda ve sende Ayça olmalısın, daha da güzelleşmişsin." Ayça bu iltifata aldanıp utanarak gülümsedi, bilmiyordu ki ikizimin ne şeytan olduğunu. "Tamam bu kadar yeterli çık artık odamdan." Ateş sence çıkar mıyım der gibi bakıyordu. Yanına yaklaşarak kolundan tuttum ve çekmeye çalıştım yerinden bile kıpırdamadı.
Ateşi yerinden oynatmaya çalışırken bir anda kafama bir şey zıpladı. Ani bir reflekse kafamda ki şeyi düşürmeye çalıştım ve yere düştüğünde ne olduğuna baktım. Kafama zıplayan şey aslında bir maymunmuş. "Buraya nasıl gelmiş o?" Ayça korkarak maymuna bakıyordu, başıma gelen şeyin kendi başına gelmesini istememesi normaldi. "Buraya benimle geldi ismi de Alev."
Bana bakarak sırıttı bu çocuktan gerçekten nefret ediyorum. "Çık odamdan Ateş." Sinirle kapıyı gösterdim. "Odamdan? Burası benim de odam." yaşımı, neredeyse adımı, odamı, anne ve babamı, doğum günü pastamı ve uğurlu ceketimi onunla paylaşmaktan nefret ediyorum.
*Benimle bile bu kadar çok şey paylaşmıyorsun.
*Saçmalama Nurullah seninle aklımdan geçen her şeyi paylaşıyorum ya.
*Maalesef.
"Biz arkadaşlarımla burada kalacağız ve insan olmaktan çıkmış biriyle aynı odayı paylaşmak istemiyoruz. Değil mi kızlar?" Funda ve Ayçaya döndüğümde ikisi de gözünü kırpmadan Ateşe bakıyordu. "Bence sorun olmaz. Değil mi Ayça?" Ayça da Fundaya bakarak kafasını hayır anlamında sağa sola sallıyordu. Ateş sırıtarak bana bakıyordu sonra omuzundaki maymunu eline alarak konuşmaya başladı. "Duydun mu Alev sorun yokmuş." Gözlerimi devirerek yatağıma oturdum. "Yalnız orası benim yatağımdı." İkimiz aynı odada kalırken bu yatağı o kullanıyordu ama yurt dışına çıktıktan sonra yatağına el koymuştum çünkü hem pencereye yakındı hem de kalorifere, yazın sıcaklamıyor kışın da üşümüyordu en güzel yanı ise yatağın yanında priz vardı ama ben yazları sıcaktan ölüyor kışları da donmaktan uyuyamıyordum.
"Gitmeden önce senindi ama maalesef artık benim canım ikizim."
Gülümseyerek bana baktı ve kulağıma eğilerek fısıldamaya başladı. "Eğer yatağımdan kalkmazsan yarın ki biletimi iptal eder ve burada okumaya başlarım." buna inanacağımı mı bekliyordu? Sanırım yurt dışı Ateşe pek yaramamış ben onu daha zeki sanıyordum.
Funda ve Ayça Merakla bize bakıyordu ve büyük ihtimal burada kalması için bilmedikleri dualara kadar hepsini okuyorlardı. "İkiz seni daha zeki sanıyordum. 2 yıldır bu yatağı kullanıyorum ve bunu senin gibi bir orangutana vereceğimi hiç sanmıyorum." dedim Ateş telefonunu çıkararak uçak biletini aldığı siteye girdi ve bana bakıp göz kırparak iptal seçeneğine dokundu. Gözlerimi kocaman ayırarak Ateşe bakıyordum çok ani kararlar verdiğini biliyordum ama bu kadar basit bir şey için hayallerini bir anda silecek birisi değildi.
"Ciddi olamazsın." dedim kaşlarımı çatarak kızlar ise sevinçten çığlık atmamak için kendilerini çok zor tutuyorlardı.
Uzun bir aradan sonra geldiim sanırım baya uzun oldu.
Korona olsa bile okulum kapanmadığı için ful okula gittim ama artık bana da tatil daha sık atacağım inş djdj.
Neysee Hadi bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI BELA❤
Novela JuvenilAlev, çok inatçıydı sadece kendi bildiğini yapar başını beladan eksik etmezdi. Rüzgar, çok egoluydu sadece ben derdi ama herkes göründüğü gibi miydi ki? Kimseyi dinlemek, sevmek istemezdi. Tatlı bir oyun oynamak istemişlerdi.. Ama ortada öyle bir oy...