Bölüm şarkısı: Perdenin Ardındakiler- Beni Kendinden Kurtar
İyi Okumalar 🖤 Bu arada hikayeyi okuyan arklarım yorum da bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz 🧚♀️
*
Nerede ders çalışacağımıza bir türlü karar verememiştik. Öylece sokak ortasında duruyorduk. En sonunda derin bir nefis verip bıkkınlıkla konuşmaya başladım:
"Ege altı üstü basit bir ders çalışma, gittiğimiz yerin çok da bir önemi yok. Parkın arkasındaki yeşillik yerde çalışsak bile olur." dediğimde birden Ege'nin gözleri parladı.
"Tamam, orası çok iyi orada çalışalım." Hey allahım deminden beri söyleseymişim keşke.
Nihayet kararımızı vermiş bir şekilde yürümeye başladık. Marketin yanından geçerken Ege "Sen bekle ben bir şey alıp geleceğim." deyip markete girdi. Bu gidişle zor ders çalışacaktık.
Marketten çıktığında ellerinin boş olduğunu görünce şaşırmıştım.
"Hani bir şey alacaktın Ege, dalga mı geciyorsun benimle ?"
"Sakin ol güzelim. Yürü hadi."
Bu kadar sakin davranması sinir bozucuydu. Bir dakika. Bir dakika. Ne? nE? NE? Bana güzelim demişti. Bunca yıldır tanıdığım insan bana ilk defa güzelim dedi. Sakin ol Buse. Ne abarttın. Alt tarafı basit bir kelime. Görmemiş gibi saçma saçma hareketler yapma.
"Sustun."
Ege'nin sesini duymamla düşüncelerimden ayrıldım.
"Yoo"
"Peki öyle olsun." deyip hafifçe tebessüm etti.
"Ne gülüyosun ya"
İki elini de havaya kaldırdı.
"Gülmedim."
Gülünce çok tatlı oluyosun be zalimin oğlu. Yüzümde istemsizce bir sırıtma oluşmuştu.
"Ne sırıtıyosun kızım?"
Hemen yüzümdeki ifadeyi düzelttim. Hayır yani ben normalde çok akıllı bir kızım neden şu an salak salak hareketler yapıyorum ki?
"Ne sırıtması ya?"
"Seninle tartışılmaz, cidden. Pes ediyorum." diyip elini ağzına götürüp fermuar çeker gibi yaptı.
*
Parkın hemen yanındaki yeşillik alana geldiğimizde çantalarımızı çıkarıp yere bağdaş kurarak oturduk. Ben defterlerimi çıkartırken Ege de çantasını kurcalıyordu. Çantasının içi den çıkarttığı gazozları ve leblebi paketini görünce gözlerimi açıp şaşkınlıkla konuştum:
"Oha leblebili gazoz. En sevdiğim." deyip Ege'ye sarıldım.
"Sen böyle küçük şeylerle bu kadar fazla mutlu oluyorsan süper o zaman."
Dediğine tebessüm etmekle yetinip gazozumu içmeye başladım.
*
Daha önce ders çalışırken bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Çok ilginç gerçekten.
Ders çalışmayı bitirdikten sonra Ege eve kadar birlikte yürümeyi teklif etti. Kapının önüne gelince "Gazoz için teşekkürler, güzel jestti." deyip gülümsedim.
"Ne demek leydim." deyip önümde eğildi. İkimiz de gülmeye başladık. Vedalaştıktan sonra eve girdim.
Saat 8'e yaklaşıyordu. Salonda kimsenin olmadığını görünce herkesin kendi mekanına çekildiğini anladım. Kendimi çok aç hissetmediğim için direkt odama çıktım. Yatağıma yatıp düşünmeye başladım. Baya güzel bir gündü. Baya.
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L E B L E B İ L İ G A Z O Z |🥤
Roman pour Adolescents"Hani bir şey alacaktın Ege, dalga mı geciyorsun benimle ?" "Sakin ol güzelim. Yürü hadi." Bu kadar sakin davranması sinir bozucuydu. Bir dakika. Bir dakika. Ne? nE? NE? Bana güzelim demişti. Bunca yıldır tanıdığım insan bana ilk defa güzelim dedi...