Gözlerimi açtığım da etrafımıza bir sürü insan toplanmıştı. Cemre yoktu ama ağlama seslerini duyabiliyordum. Anneme babama baktığım da kanları görünce korkmaya başladım. Gözlerimden yaşlar süzüldü.
Bi adam kapıyı açıp emniyet kemerimi çözdükten sonra beni çıkardı içerden.Korkuyordum...
Ağlamam hiç kesilmiyordu. Herkes annemle babamın başındaydı. Siren seslerini duymamla gözümü yola çevirdim doktorlar gelmişti. Kadının biri beni kucağına alıp elimi yüzümü suyla yıkadı. Sonra da biraz su içirdi ama hala ağlıyordum. Elini çeneme koyup ona bakmamı sağladı gülümseyerek:" senin adın ne?" Diye sordu cevap vermedim. Ağlamaya devam ediyordum. Yine aynı kadın bana tekrar bakarak " bak tatlım korkma bir şey yok. Şimdi doktorlar da geldi. Annenle baban iyi olacak merak etme, ağlama artık. Hem sen böyle ağlarsan kardeşini kim sakinleştirecek" dedi.Böyle dedikten sonra gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. Kadın hala bana gülümsüyordu. Haklıydı eğer ben ağlarsam Cemre daha çok üzülürdü. Bu yüzden onun yanına gidip Cemre'yi susturmam gerekiyordu. Etrafıma bakındım ama hiçbir yerde göremedim. Kadına dönüp: "Cemre nerede?" Diye sordum. Kadın: "Cemre kim?"
"Kardeşim, o küçük bebek. O nerde?" Sesim ağlamaklı çıkmıştı.Korkmuştum...
Oradan bir adam seslendi 'kardeşin burada gel' dedi. Koşarak adamın gösterdiği tarafa doğru gittim. Cemre bir kadının kucağındaydı. Onun yanına gidip kardeşimin yanaklarından öptüm ve ellerini tuttum. "Ağlama kardeşim annemle babam çok iyiler, bak doktorlar da geldi onlar iyi edecekler" dedim. Kendi söylediğime bile inanmak istiyordum gerçekten. Kadın bana bakıp gülümsedi ve "kardeşinin adı ne?" Diye sordu.
"Cemre" dedim.Arkamdaki kadına dönüp: "Benim de adım Sevda" dedim. İkisi de gülümseyerek bana baktı. Cemre'yi kucağına alan kadın: "Bak kardeşin ağlamıyor artık. Sen gelince sustu" dedi. Başımı olumlu anlamda sallayıp tekrardan kardeşimi öptüm.
Aklım hala annemle babamdaydı. Doktorlar babamı dışarıya çıkarmış bir şeyin içine koyup üstünü kapattılar. Merakla kadınlara dönerek: "Onlar ne yapıyor öyle, neden babamı onun içine koydular?" diye sordum. Kimseden ses çıkmamıştı. Meraklı gözlerle etrafa bakmaya devam ederken yine aynı kadın beni kucağına alıp oradan uzaklaştırmıştı. Kısa bir süre sonra Cemreyi de getirmişlerdi. Babamı niye onun için koymuşlardı acaba? Merak etmiştim. Neyi vardı bilmiyordum kimse bir şey söylemiyordu. Bunları düşünürken gözlerim doldu ağlamaklı gibi oldum. Cemre'ye bakan kadına dönerek "Annemle babam iyi mi abla? Bir şeyleri yok değil mi? Ne zaman gelecekler yanımıza?" Diyerek ardı ardına sorular sormaya başladım. Cevaplarını çok merak etmiştim. Kadın hiç bir şey söylemiyordu.Susuyordu...
Ama neden?
Buradan hiç bir şey gözükmüyordu. Acaba orada ne yapıyorlardı. Korkuyordum. Yanımıza biri yaklaştı. Bana doğru eğilip gülümseyerek "Gel benimle seni annene götüreceğim" dedi. Gözyaşlarımı silip bana elini uzatan adamın elini tutarak annemin yanına gittim. Annem tekerlekli bir yatağın üzerinde yatıyor, Sevda ve Cemre diye sayıklayıp duruyordu. Yanına yaklaşınca yaralarını gördüm. Galiba çok derindi. Ağlamaklı bir sesle elini tuttum.
O kanlı elini...
"Anne" dedim. Bana bakmaya çalıştı ve gözünden bir damla yaş aktı. "Sevda, bebeğim" dedi. Arkama doğru bakmaya başlayınca arkama döndüm Cemre'ye bakan kadın onu getirmişti. Annem tekrardan ağzını açacak gibi oldu ama doktor müdahale etti.
Doktor: "Hanımefendi çok yormayın kendinizi, çocuklarınız gayet iyi. İsterseniz devam edelim" dedi. Annem gözlerini yumdu. Kadın beni kenara çekerken annemin elini sımsıkı tutuyordum. Tekerlekli yatağı doktorlar yukarıya doğru kaldırıp ambulansa bindirene kadar elim annemin elindeydi. Sonra ayrıldı, kapılar kapandı... Beni almamışlardı. Doktorlarda ambulansa bindikten sonra araba hareket etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Masalı
Teen FictionÇok küçük yaşta ailesini kaybetmiş Sevda'nın hayatını anlatıyor. Zorluklarla geçtiği bu yolda bir de kardeş hasretiyle yanan Sevda bu durumla nasıl başa çıkacağını bilemiyor. Zaman hep birbirini kovalarken hayat onu su gibi ordan oraya taşıyor ama o...