3.Bölüm "Sen Dün Gördüğüm Kızsın"

61 1 0
                                    

Ağlamak güçsüzlük falan değildi. Ağlamayı hem seviyor hem sevmiyordum. Ağlamaya değecek insanlar için ağlamak güzeldi ama buna değmeyecek insanlar için ise güçsüzlüktü. Deniz bir peçete daha uzatırken anne ve babamın evde olmamasına seviniyordum. Yılın ilk günü şehirden biraz uzaklaşıp kasabadaki akrabalarımızı ziyarete gitmişlerdi.

“Tamam artık yeter. Belki de göründüğü gibi değildir.” dedi Deniz peçete uzatırken. Yaklaşık dört-beş dakikadır ağlıyordum. Sadece dün gördüğüm manzara yüzünden değil içime attıklarım yüzündendi tüm bunlar. Gece iyice halsizleştiğimden dolayı Deniz de fazla partide kalamayıp eve dönmüştük. Eve gelir gelmez gözlerimi sıkıca yumup uyumaya çalışmıştım. Yarım saat öyle kaldıktan sonra Deniz uyuduğuma kanaat getirip uyumaya gitmişti. Bende sabaha kadar düşünmüştüm. Onun beni belimden tutuşunu bana ‘ Daha dikkatli olmalısın.’  deyişini.  Göz rengimi beğenişini ve buraya kadar her şey güzeldi. Ama ardından odadan turuncu bornozlu kızın çıkması ve ona arkadan sarılması beni bitirmişti. Evet onu okulda başka kızlarla da görüyordum  ama daha dostçaydı gülüşleri , bakışları. Dün odadan çıkan esmer kızsa ne arkadaşçaydı ne de dostçaydı. Esmer kızlara hep özenirdim. Kumral tenli olmak bana bazen düz geliyordu .Galiba farklı olmayı seviyordum , bilemiyorum.

“Şşşt! Ağlamak seni çirkin yapıyor.” dedi Deniz hafif bir tebessümle .”Sen güçsüz bir kız değilsin bu kadarı yeter artık ağlama.”

“Güçlü olmayı seviyorum ama güçsüzolmayı da seviyorum.” dedim artık zorlukla akan gözyaşlarımı.

***

“Tamam İdil yarın okulda anlatırım. Ailene selam, öpüyorum hadi.”  Telefonumu kapatıp önden giden Deniz’e yetişmeye çalıştım. Deniz yarın dönüyordu son sınavlarını verip yarıyıl tatilinde tekrar gelecekti. Gidişinin hatırına alışverişe çıkmıştık ve yine Deniz’in kendini kaybettiği dönemlerdeydik.

“Ya az yavaş ol. Kaçmıyor mağazalar.” Diye söylendim ona yetişerek.Beni umursamayarak ışıltılı ayakkabıların olduğu mağazaya ilerledim. Deniz bir bot iki ayakkabı aldıktan sonra beni dinleyip spor mağazalarının olduğu mağazalara girdik. Voleybol için yeni bir dizlik alıp diğer mağazaya girdik . Denizle birlikte eldiven şapka gibi aksesuarlar alıp yemek için üst kata çıktık. Deniz siparişleri verirken bende Beste ve İdil’e alışverişte olduğumu belirten Snap atıyordum.Deniz elinde pizzalarla geldiğinde telefonu bir kenara bırakıp pizzanın bir dilimini hemen ağzıma götürdüm. Deniz bir şeyler anlatırken gözüm buraya gelen Ece , İlay , Orkun ve Uras’a takıldı. Deniz’in arka çaprazındaki masaya geçtiler.Uras’ın arkası bize dönük olduğu için biraz rahatladım ama İlay neden onun yanındaydı ki? Kıskanma duygumu bastırıp sadece arkadaşı olduğunu varsayıp pizza dilimimi bitirdiğim sırada Ece beni görüp oturduğu yerden yanıma doğru gelmeye başladı.Ece benim voleyboldan takım arkadaşımdı ama farklı okullarda olduğumuzdan antrenmanlar dışında pek sık görüşemiyorduk. Ece yanıma geldiğinde Uras haricinde Orkun ve İlay bize doğru bakmaya başlamıştı. Uras ise telefonuyla uğraşıyordu.

“N’aber , seni özledim.” Dedi Ece bana sarılırken. Bir haftadır falan görüşemiyorduk , kar tatilleri ve yılbaşı tatilleri dolayısıyla antrenman da olmuyordu.

“Bende seni özledim.” Dedim küçük bir tebessümle.

“Gel seni kuzenim ve arkadaşlarıyla tanıştırayım.” Diyerek beni Uras’ın olduğu masaya doğru sürükleyerek. Kuzeninin Uras olmamasını dileyerek beni peşinden sürüklemesine izin verdim.Deniz ise şaşkın bir şekilde pizzasını yemeye devam etti .

“Bu takımdan arkadaşım Duru. Bu kuzenim İlay.Bunlarda arkadaşlarım Orkun ve Uras.Duru da sizin okuldan.” dedi Ece bir solukta. Kuzeninin İlay olduğuna sevindim. Uras’ın kuzeni ihtimali olması benim için biraz kötü biraz iyi olabilirdi ama ben özelimi pek paylaşmayı sevmezdim o yüzden böylesi iyiydi.

“Merhaba.” dedi İlay sıcak bir gülümsemeyle .Beni tanımışa benziyordu.Bende ona sıcak bir gülümseme ve ‘Merhaba’ ile cevap verdim.

“Ah seni hatırladım. Sakarın sakar arkadaşısın sen.” Diye lafa atladı Orkun. Ona hafif kaşlarımı çatarak ve hafif yanan yanaklarımı saklayarak baktım.Besteyle kar yağdığında okula giderken Beste Orkun’u görmenin verdiği mutlulukla ‘ çok aşığım be kanka’ deyip omzuma atladığında kayıp beraber düşmüştük. Allahtan Uras yoktu da onun karşısında rezil olmaktan kurtulmuştum.

Başımı kaldırıp baktığımda Uras dahil herkezin benden cevap beklediğini görür gibiydim. “Biraz sakar olduğumuz doğru.” diyerek gülümsedim.

“Siz onu daha antrenmanda görmediniz. Blok yapayım derken karşıdakinin ayağına basmalar , savunma yaparken d-” dirseğimi koluna geçirdiğimde hafif sızlandı ve sustu. Uras dahil herkez gülerken “Neyse , tanıştığıma memnun oldum. Hoşçakalın.” Deyip aradan sıvaşmaya çalıştım.Tam arkamı dönüp adım atarken birinin “Duru.” diye seslenmesiyle o kadife sese döndüm.

“Sen dün gördüğüm kızsın.”

Sev DiyememHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin