Moon ↪ arin + soobin ✔

0.6

Saraydaki herkes gelen haberler üzerine Soobin ve Yewon'u bulmaya çalışıyordu. Namjoon ve Chorong fazlasıyla endişeliydi öyle ki Chorong'un gözleri çoktan dolmuştu.

Yewon ve Soobin en son çarşıya gideceklerini söyleyerek çıkmıştı. O ikisinin gidişiyle birlikte saraya ulaşan habere göre Junmyeon ve askerleri krallığa giriş yapmış ve kendilerince savaş ilan etmişti.

Soobin ve Yewon ise saraydakilerin endişelendiğinden habersiz bulundukları gölün önünde yakalanmışlardı. Uzun süre boyunca onları fark eden askerlerden koşarak kaçmış ancak önlerine çıkan uçurum ile mecburen durmuşlardı.

Göl ile uçurumun arasındaki mesafe onları fazlasıyla yormuştu. Askerler iyice uçuruma yaklaştıkları sırada Soobin nefes nefese Yewon'a fısıldadı.

"Geç kaldığım için özür dilerim Yewon."

Yewon ağlamaklı bir sesle konuştu.
"Ne için geç kaldın?"

Soobin konuşacağı sırada ayak seslerinin daha yakınlaşmasıyla Yewon yeniden konuştu.

"Soobin beni onlara it. Hainlik yap belki sana bir şey yapmazlar. Benim yüzümden yanma! Ya da bilmiyorum ne yapacaksın ama git anlıyor musun? Kurtar kendini!"

Soobin yüzünde oluşan tebessümle fısıldadı.
"Bunu yapacağıma inanıyor musun gerçekten? Onlar gelince seni bırakacak mıyım?"

"Bırak Soobin git! De ki beni zorladı, tehdit etti belki cezan hafifler!"

Soobin daha da çok gülümsedi.
"Böyle bir şey olmayacak Yewon."

Yewon ağlarken Soobin yalnızca susuyordu.

"Sana bir şey itiraf edeceğim Soobin. Öleceğiz yüksek ihtimalle ve ben sana bir şey söylemeliyim."

Soobin merakla ne diyeceğini beklerken sesler daha da arttı.

"Farklıyım öyle değil mi? Görünüm olarak farklıyım Soobin...kendi hayat hikayem de farklı bu yüzden. Bir erkeğe aşık olup onla sıradan bir evlilik yapamam mesela ya da kolay kolay aşık olunmaz bana. Ben de aşık olamam. Farklıyım kısaca ama... "

Soobin kaşlarını çatıp Yewon'a baktı merakla.

"Klasikleri severim ben Soobin. Sıradışı olmak yorucu, üzücü. Ancak son zamanlarda hayatım normalleşiyor, sıradanlaşıyor gibi. Biri var unutamıyorum onu, bazen bir bakıyorum ve sonra bakmadan duramıyorum ona."

Soobin o kişinin kim olduğunu sormayı planlarken kulaklarını dolduran erkek sesiyle durdu ve o tarafa baktı.

"Biz de sizi arıyorduk."