Yewon'un eskiden kaldığı kasaba da dahil tüm ülke aynı şeyi konuşuyordu.
"Bak sen kıza ya! Prensi kabul etmedi şövalyenin tekiyle kaçtı şimdi de o şövalyeyi Kral yaptı. Şaşılacak iş!"
"Gerçekten hâlâ şaşkınım. Junmyeon Kral ünvanını ortaya koyup düşman ile savaş başlatmış kendince. Tam bir aptalmış..."
"Dae Won babasını yaktı."
"Yahu o değil bir de Yewon Kraliçe olunca gözlerini de en iyi doktorlara göstermiş ama sorunu bulamamışlar. En son bir büyücüye götürmüşler adı Nayeon işte o kadın bozmuş büyüyü. Meğer onun gözlerine büyüler yapılmış geçmişte."
Herkes yeni Kral ve Kraliçeyi konuşuyordu. Soobin ve Yewon.
Namjoon Soobin için yapabileceği en büyük iyiliği yaparak Junmyeon'un ortaya ünvanını koyduğu savaşı kazanmış ve 2 krallığın da sahibi olmak istememiş, Junmyeon'un yerine Soobin'in başa geçmesini istemişti.
Beyaz renkli sarayın içinde bu sefer heyecan vardı. Yeniliğe alışmaya çalışıyordu herkes. Yewon ise gitmek istiyordu çünkü kendinin Kraliçe şeklinde anılmasını istemiyordu ve hak ettiğini de düşünmüyordu.
Soobin'in odasına gitti. O sırada onun tamamen önündeki kağıtlara adapte olduğunu görünce kendini fark ettirmek için öksürdü hafifçe.
Soobin onu fark edince gülümsedi.
"Bir sorun mu var?"
Yewon utangaç bir halde konuştu.
"Hayır ama konuşmamız gerek diye düşünüyorum."Soobin kaşlarını havalandırıp ona bakarken Yewon Soobin'in yanındaki sandalyeye oturdu.
"Soobin sen artık sıradan biri değilsin..."
Soobin'in aklına Yewon'un farklılıklardan hoşlanmadığı geldi. İçinde oluşan hafif bir üzüntüyle onu dinlemeye devam etti.
"Ben de değilim ama sorun şu ki Kral ve Kraliçe birbirini seven ve evli olan kişilerdir. Biz ise seninle arkadaşız veya dostuz ama evli değiliz orası kesin."
Soobin kıkırdayarak konuştu.
"Bu bir evlenme teklifi mi?"Yewon şaşkınlıkla ona baktı.
"Hayır! Ben öyle demek istemedim! Of...yanlış anlaşıldım."Soobin gülümseyerek
"Peki o zaman itiraf etmeliyim sanırım...",dedi iç geçirerek."Yewon ben sana karşı sıradan şeyler hissetmiyorum."
Yewon kalbinin delicesine attığını ve karnında adeta kelebeklerin uçtuğunu hissediyordu. Seslice yutkundu.
"Beni anladığını düşünüyorum ama yine de söylemeliyim sanırım..."
Soobin biraz duraksadı ve ani bir hareketle Yewon'un ona göre küçük olan ellerini kendi ellerinin arasına aldı.Yewon ilk önce ellerine baktı sonraysa Soobin'in gözlerine baktı.
Soobin ağzının kuruduğunu hissettiğinden dudağını yaladı ve gözlerini tamamen Yewon'un gözlerine dikti.
"Sana aşığım."
Yewon duyduğu cümleyle şaşkınlıktan bayılacağını düşünmüştü.
"Soobin böyle konuşma. Kalbimin hızı öldürecekmiş gibi hissediyorum."
Soobin hafif gülümsedi.
"Kalbin beni mi seviyor yani?"Yewon büyük bir gülümsemeyle ona baktı ve bütün cesaretini toplayarak konuştu.
"Ben seni seviyorum Soobin! Hem de çok! Seni şahane seviyorum!"Soobin gülümsedi ve Yewon'a sarıldı ardından alınlarını değdirdi.
"Bu anı asla unutamam."
Geç kaldığımız için çoook özür dilerim. framabeli Doğum günün kutlu olsun bir tanem birkaç saat kaldı ama :'(
Seni çooook seviyoruz!❤️💞 İyi ki seninle tanışmışız, iyi ki doğmuşsun, iyi ki varsın. :"❣️🌸
Edit: Arin + Irene + Chorong + Nayeon= Mükemmellik
Come To Me işbirliğine her seferinde düşüyorum 🤧✌️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moon ↪ arin + soobin ✔
FanfictionSoobin Yewon'un üzüntülerinin sonunu getirecek kişiydi. 2020 | duestrade© 「 @monoita 」& 「 @riestars 」 ↪ for 「 @framabeli 」 ↪Wattpad'de ki ilk SooRin kitabıdır.