1. Bölüm

1.4K 22 5
                                    

Güneşin parlaklığı gözlerimi alıyordu. Ama onun ışıltısı beni daha çok etkiliyordu. Gözlerimi üzerinden alamıyordum. Beni farketmiş miydi acaba? Bilemiyorum...

Farketmesi için uğraşmıyordum. Ama beni sevmesini, beni farketmesini isterdim.

Neredeyse iki dakikadır onu izliyordum. Gülüşünü, suya dalışını, sudan çıkışını,vücudundan damlayan suları izliyordum. Saçlarının ıslak olmasıyla her bir telinin başka yöne bakması başımı döndürüyordu.

Bir anda bana bakmasıyla başımı başka bir yöne çevirdim. Şuan heyecandan ölebilirdim çünkü hala gözleri benim üzerimdeydi. Anlık bir bakış attığımda, bana doğru yürüdüğünü gördüm. Kalbim delicesine çarpıyordu.

"Derin, nasılsın?" Dedi gülümseyerek. Gülümsüyordu. Bana gülümsüyordu.

"İyiyim, sen nasılsın Buğra?" Dedim bende gülümseyerek.

"Bende iyiyim." dedi ve yanıma uzandı.

Konuşmamız sadece bundan ibaretti. Hemde her seferinde... Böyle olmasını istemiyordum. Onunla daha fazla konuşmak istiyordum.

Bunları düşünürken hala ona baktığımı farkettim. Gözlerim onun vücudunda dolanıyordu. Gözleri kapalıydı. Bu yüzden benim ona baktığımı farketmiyordu.

Gözlerimi ondan ayırdım ve denize gözlerimi çevirdim. Oldukça kalabalıktı. Bende buraya arkadaşlarımla gelmiştim.

Onları izlemeye başladım. Harun'un bana el salladığını gördüm ve karşılık verdim. Bize doğru geliyordu. Önümde durdu ve elini bana uzatarak, "Gelmelisin su çok güzel." dedi. Burada kalmak istiyordum. Buğra'nın gözleri kapalıyken onu doya doya izlemek istiyordum. Aslında o deniz mavisi gözlerine bakmayı daha çok isterdim ama bunun için pek fazla yakın sayılmazdık.

Buğra yavaşça gözlerini araladı ve bize doğru baktı. Gözlerine vuran güneş, onları daha çok ortaya çıkarıyordu. Yavaşça doğruldu.

"Ne oluyor?" Dedi anlayamadığım bir şekilde.

"Ahh, Derin'i denize götüreceğim. Buraya geldiğinden beri girmiyor." dedi Harun.

"Girmek isterse gelir, Harun. Sen git gir." dedi sertçe.

Harun tuttuğu elimi bıraktı. Sonra bir iki adım ilerledi. Tekrar geri dönüp beni anlamadığım bir hızla kucağına aldı. Anlık bir panikle çığlık attım. Kısa bir çığlıktı bu ama Buğra aniden olduğu yerden kalktı. Fazla sinirli görünüyordu.

"Ben sana o kızı bırak dedim, Harun!" Dedi yüksek bir sesle. Harun alayla güldü ve "neden?" deyip beni daha sıkı kavradı.

"Bırak dedim, o kadar!" Dedi Buğra.

Söylediği şeyler yapılmadığında öfkeli oluyordu ama onu hiçbir zaman bu kadar öfkeli görmemiştim.

"Neden dedim ama?" Dedi Harun. Yüzü ciddileşmişti. Bu durumdan korkuyordum. Harun oldukça yapılı bir erkekti ve Buğra'yı belki de ezip geçebilirdi. Buğra tam cevap verecekken,konuşmasına izin vermedim ve ben konuşmaya başladım.

"Bırak beni Harun. Gelmek istersem gelirim!" Dedim sinirle. Buğra'ya zarar gelmesini istemiyordum çünkü.

Harun beni yavaşça yere indirdi.

"Sen istersen durum değişir tatlı kız." deyip gülümsedi. Karşılık vermedim. Buğra hala öfkeli gibiydi ama Harun hiç umursamadan denize doğru ilerledi.

"Bu piçe yüz verme anladın mı beni!" Dedi bağırarak. Kumsalda olduğumuz için sesi yankı yapmıyordu ve kimsenin dikkatini çekmiyorduk. Fazlasıyla şaşırmıştım. Neden şimdi bunu yapmıştı ki?

Aklım almıyordu, ne yapıcağım bilmiyorum ve düşünemiyordum.

Eline doğru yöneldim. Ne yapıyorum diye kendim bile şaşırmıştım. Ama sakince devam ettim.

"Gel benimle."dedim. İtiraz etmedi. Gözleri şaşkınlıktan büyümüştü. Denize doğru yürümeye başladık.

DENİZ MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin