Trish ile yetimhanede kaldıgı ikinci senenin bahar aylarında bir terziyi soymaya çalışırken tanışmışlardı.Talin'e göre iyi bir soygunun planlanması iki ay,prova edilmesi 2 hafta ve soygunu gerçekleştirmek en fazla iki saat surerdi.O günkü soygun arkadaşı Trishti.Pek konuşmayan bir yapısı var diye düşündü Talin
''Hedef yaklaşıyor.''Trish gözünü sokağa dikerek sessizce söylemişti bu lafları.''Yem kim olacak senmi yoksa benmi?'' Ağzından duygusuzca çıkmıştı bu kelimeler.''Duyduğuma göre kızlara çok düşkünmüş terzimiz''.Talinin yüzünde koca bir sırıtış belirdi.Trish hic umursamazca ''Peki o zaman yem benim sen plana odaklan''.Talin bunu beklermiş gibi ''Nasıl isterseniz leydim'' dedi ve önünde referans yaptı.Harekete geçmeden Trish'in yüzünde bi tebessüm yakalamıştı Talin.Sanırım aşık oluyorum diye düşündü kendi kendine.....
Terzi Lanop yeni teslim ettiği ipek tuniklerden yaklaşık ikiyüz yedi gümüş sikke ve sekiz demir şilin almıştı.Paralarını özel olarak yaptığı göğüs hizasındaki iç cebinde taşıyordu.Bugün iyi iş çıkardım diye düşündü ve karşılığınıda fazlasıyla verdiler eh Lord Marsh'ın kızınada öyle tunikler yakışırdı doğrusu.Birden karşısında bi silüet belirdi.Şaşkınlığını gizlemeye calışarak karşısındakine dikkatli bakınca küçük bir kız cocuğu olduğunu farketti.''Yolunumu kaybettin küçüğüm.'' Kız adamın yüzüne bakarak ''Terzi Lanop sizmisiniz aceba?'' Adam birden sorgularcasına kıza baktı giydiği eski elbiseler ve ayağındaki yırtılmış ayakkabılara bakınca para isteyecek diye düşündü.''Diyelimki Lanop benim bunun konumuzla alakası nedir?'' .''Efendim ismim Meita önünüzdeki sokağın sol tarafında sokak çetelerinden oluşan beş kişi size tuzak kurmuş bir vaziyette bekliyorlar.Bugün tuniklerinizi sattığınızı ve karşılığında Lord Marsh'dan yüklüce bir miktar para aldığınızı biliyorlar.Eğer sokaktan geçerseniz paranızın hatta canınızın bile garantisini veremem.''.Adamın korkudan kıpkırmızı oldugunu gördüğünde gülmemek için zor tuttu kendini Trish.
Adam endişeli bir şekilde sordu.''Imm peki şey bütün bunları sen nereden biliyorsun bakalım?'' Trish hiç istifini bozmadan cevapladı.''Ben sokaklarda büyüdüm efendim kendimi tehlikelerden korumak için iyi gözlere ve iyi kulaklara ihtiyacım var.Tesadüf eseri oradan geçerken aralarında heyecanlı bir şekilde konuştuklarını gördüm ve konuşmalarına kulak misafiri oldum.Size tuzak kuracaklarını anlar anlamaz sokağın önünde sizi beklemeye başladım.Eğer sözlerime inanmıyorsanız buyrun geçin ve kendi gözlerinizle görün.'' Adam sokaga biraz yaklaştı ve gördüğü bir evin yan tarafına sırtını vererek göz ucuyla sokağın sol tarafına baktı.Gerçektende küçük kızın söylediği gibi beş kişi gözlerini sokağın girişine dikmiş sanki birisini bekliyorlarmış gibi sağa sola bakıyorlardı.Adamlardan biri göz ucuyla terzinin saklandığı evin oraya bakar gibi oldu.Lanop bunu hisseder hissetmez kendini geri çekti ve yavaş adımlarla dikkat çekmeden uzaklaşmaya başladı.''Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz'' Trish sesinin endişeli çıktığına dikkat ederek.
Terzinin hissettiği endişe yüzünden okunuyordu.''Muhafızları çağırırım belki yardımcı olurlar''söylediğine kendisi bile inanmıyordu.''Bunun bir yararı olmaz biliyorsunuzki şehirdeki her çete muhafızlara rüşvet vererek istediği gibi dolaşabiliyor.Siz şimdi muhafızları çağırsanız bile geldiklerinde etrafı kontrol ederler fakat çeteyi görmezden gelirler.'' Adam düşününce kızın haklı olduğunu anladı.''Peki ne yapmalıyım? Acilen işlerimin başına dönmem gerek üç gün içinde yeni sparişlerimi bitirmem lazım.'' Trish bunu beyninin bir köşesine not etti.Bu bilgi lazım olabilirdi.Tabi tekrar soymak isterlerse.
''Eger benim gibi bir sokak kızının sözlerine kulak verirseniz yük taşıma işlerinde çalışan bir arkadaşım var.Arabasıyla yük yada insan taşır.Sizi o arabaya bindirir sokaktan geçirebilirim.Çete beni ve arkadaşımı tanır.Çoğu zaman oradan elimizi kolumuzu sallayarak geçeriz.Eğer dikkat çekmek istemiyorsak birkaç demir sikke verip yolumuza devam ederiz.'' Adam hiç düşünmeden bu fikire balıklama atladı.''Kabul ediyorum.'' Elini cebine atarak birkaç demir sikke çıkardı.'' İşte bu geçiş parası'' dedi.Bir daha kesesini karıştırarak gümüş sikkelerden iki adet çıkardı.''Buda senin payın Meita eğer sağ salim evime varırsam bu sikkelerden bir tane daha alırsın.'' Trish minnetarmış gibi görünmeye dikkat ederek ''Teşekkür ederim bay Lanop sizi evinize sağ salim ulaştıracağım.Lütfen burada bekleyin ve dikkat çekmemeye çalışın.Arkadaşıma haber verip hemen geliyorum.'' Adam kızın dediğini yaptı ve bir evin köşesine geçerek dikkatlice etrafına bakmaya başladı.
Yaklaşık yirmi dakika sonra kız yanında bir at arabasıyla çıkageldi.Yanında yine aynı yaşlardan bir erkek çocukla.''Hazırsanız yola çıkabiliriz'' dedi erkek olan.Adam istemsizce arabaya bindi.Trish arabanın kapısını kapatmadan birkaç teskin edici söz söyledi ve Talinin oturduğu iki kişilik sürücü koltuğuna oturdu.Talin kırbacı şaklatarak arabayı sokağa doğru sürmeye başladı.Lanop korku,heyecan ve tedirginlik duyguları arasında gidip geliyordu.Birden arabanın içinden değişik bir koku almaya başladı.Ne kokusu olduğunu anlamaya başladığında artık çok geçti.Salara çiçeğinin kokusu bir dakika içerisinde koca bir sürüyü uyutabilirdi.Talin işini garantiye alarak arabanın içine iki adet bırakmıştı.Uyku zavallı terziyi yakaladığında Talin dışarda neşeli bir şarkı mırıldanıp arkadaşları olan çeteye bir gümüş sikke veriyordu.
Sabahın erken saatlerinde uyandığında terzi kendini şehir çöplüğünde üstünde sadece iç çamaşırlarıyla görüp bu oyuna nasıl geldim diye kendi kendine küfür etmeye başlayacaktı.
Talin eski günleri düşünüp gülümsedi.Evin kapısının çalması düşüncelerden kurtulmasına sebep oldu.Trish kapıyı açtığında iriyarı adamın kapıdan başını eğerek ona doğru baktığını gördü.Trish adamı içeriye buyur etti.Gelen adam Talin'in çocukluk arkadaşı Orf dan başkası değildi.''Elimde bir iş var dostum ve lanet olası Lockar şehrinde senden daha deli biri olmadığı için sadece senin yapabileceğin bir iş.Lordu soymaya ne dersin?'' diye sordu ve koca ağzına masada gördüğü ne varsa tıkarak sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miras Serisi 1.Kitap-Kehanetin Yolu
CasualeAdam sönmekte olan mumun ışığı altında uyumaya çalışan torununa baktı.Kızın mavi gözleri sanki hiç uyumayacakmış gibi etrafa bakıyordu.''Daha uyumadınmı küçügüm? diye sordu gülümseyerek.Kız canı sıkılmış bir halde ''Biliyorsunki sen bir hikaye anlat...