0.3

219 40 22
                                    

Gözlerini yavaşça aralamış, pencereden gelen havanın yüzüne vuruşunu hissetmişti. Saçları rüzgarın ritmine göre dans ederken aklı bir tek melezdeydi. Derince bir nefes aldı ve saate yöneltti bakışlarımı. Ona yaklaşıyordu. Bedenini hızla soğuk suya attı ve bir süre öylece dikildi. Ardından kimse gelmeden önce hızla üstünü değiştirdi ve beyaz çarşafların arasına attı kendini. Melezin bedenini istemsizce kollarının arasında hayal etmişti tekrar. O gittiğinden beri yaptığı tek şey buydu. Ama canı acımıyordu ilk defa. Ne ruhen, ne de fiziksel. Ama onun yanında oluyordu bu. Neden bu kadar güzeldi o hüzün dolu bakışları. Sadece o bakışlara karşı hissettiği bu duygunun nedenini henüz anlamamıştı. Çok saftı o aşk konusunda.

Yavaşça kapı aralandı ve ardından kapatıldı. Derin bir nefes aldı ve o gözlere baktı bedeni bana doğru yaklaşırken. Hayır, bu güzel gözlüsünün bakışları değildi. Bunlar her daim kırarak gidecek bir insanın gözleriydi. İnsan dahi değildi bunlar. Korkunç bir yaratıktı. Sadece kendine değer verip öbürlerini umursamayan biri. Adımlar iyice ona yaklaşırken derince iç çekti yeşilli genç. Olacakları gözünde kestirebilmişti. Onun gibi biri olmadığını tek bir bakışta anlamıştı. Özellikle de bakışlarından.

...

Yorganına sarılmış kıvrılarak gözyaşı döküyordu sessizce. Bedeninde ki tarifi verilemez acıyı dindirmek için elinden hiçbir şey gelmiyordu. Saat yediye yaklaşırken melez de dahil başka kimsenin gelmemesi için tanrıya yalvarıyordu. Çünkü onu bu halde görmeni istemiyordu. Canı acıyor ama sevdiğine koşamıyordu. Sanki ayakları görünmez zincirlerle bağlı demirliklere. Özgür kalması imkansız olan ruhu ağlıyor melezin özlemiyle boş yanan lambalarla dolu olan odalarda.

"Her ışık teker teker sönüyor. Karanlıktan korkuyorum ben sevdiğim, kurtar beni yol gösterici ışığım ol benim yollardım da. Çok mu şey istiyorum okyanus gözlüm."

...

Yataktan gelen gıcırdama sesiyle gözlerini aralamıştı yeşil saçlı genç. Uyuyamı kaldım diye düşünürken gözlerini odada gezdirmişti. Ancak oda karanlık olmasına rağmen sevdiğinin gözlerini ayırt edebilmişti. Çünkü çok güzel parlıyorlardı. Derin bir nefes alıp uzandığı yerden doğruldu ve meleze baktı. Yanında uzanmış onu izliyordu. Yeşillinin kalktığını fark edince kolunu kavramış ve tekrar yumuşak kollarının arasına çekmişti. Okyanus kokulu saçlarının kokusunu istemsizce içine çekti. Ardından dolan gözlerini umursamadan geri sarıldı. Sanki tüm acılarını alıp onu kurtarmak için geliyordu melez. Acılarını dindirmek için sarılıyordu sanki. Ama gerçek amacını henüz anlayabilmiş değildi. Ama anlamayı da umursamıyordu o orada olduğun sürece. Bir süre öylece kaldılar. Sadece melez, o ve hayatımın en iğrenç zamanlarını geçirdiği şu oda. Ama artık nasıl bir büyü yaptıysa melez, bu odadan tiksinmiyordu yanında o varken.

Bir anda doğruldu yataktan ve yeşillinin güzel gözlerine baktı. İstemsizce o da doğrulurken melezin eli ensesine gitmişti. Yeşilli yüzünde hissetti o sıcaklığı. Gözyaşlarını siliyordu. Fark etmeden gözyaşları ensesinden akmıştı. Ağlamıştı her zamanki gibi melezin omzunda. Halbuki o buraya derdinin çözümünü bulmak için gelmisti. Hüzünlü bakışlarla yeşilliye baktı tekrar. Gözleri onunkiler üzerinde hasretle dolaşırken hissetti, o da sevmişti onun gözlerindeki bitmişliği. O insanların yüzündeki ifadeden anlardı her şeyi. Yıllar boyunca o kadar farklı insanla tanışmıştı ki alışmıştı artık ne düşündüklerine. Ama melez hepsinden farklıydı. Anlaması en zor olanıydın. Ama zor da olsa bir şeyler anlıyordu. O gözlerindeki hasreti görüyordu...

je vous ai trouvé- tododekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin