just a little game ✴️ blackvelvet ✓

8

Joohyun elinde pizzalar ile içeri girdi. On beş saniye sonra Jisoo arkasından girdi. Tekrar yerlerine oturduktan sonra Jisoo bu dağınıklığın fırsatını kullanıp etraftakilere sordu.

"Ya oynamasak mı şu oyunu?"

Seungwan elindeki sodadan yudum alıp yere bırakıp Jisoo'ya cevap verdi. "Olmaz bir işe başladık bitirmemiz gerek." Jisoo bu dağınıklığın fırsatını değerlendirmemişti.

Joohyun'a kenardan işaret etmeye çalışıyordu artık konuşması için ama Joohyun yalan söylemiyecekti. "Jisoo hadi söyle."

"Sen söyle."

Şişeyi işaret etti.

"Şişe seni işaret etti ama."

Jisoo dudaklarını ıssırdıktan sonra Yerim ayağa kalkıp Jisoo'nun yanına oturdu. "Telefonunu ver Jisoo." Jisoo kaşlarını çatmıştı. "Daha son bulmadı ama oyun." Yerim, Jisoo'yu umursamadan telefonunu aldı.

Joohyun'u tehdit etse bile asla ettiği tehditi gerçekleştiremezdi. Bunu Joohyun'da iyi biliyordu. Jisoo'nun tek amacı korkutmaktı.

Yerim, Jisoo'nun telefonunu alıp kilidini açtı. Ve son mesajlara girdi. Sooyoung kenardan Jisoo'nun telefonuna bakmaya çalışırken Yerim'e sordu.

"Son mesaj kime ait?"

Yerim sustu kısa bir süre. Seungwan "Hadi söylesene aptal. Kim atmış?" dedi. Yerim en sonunda kızlara döndü.

"Sunmi..."