Hayatınıza Binlerce İnsan Girdi Sadece Birine Bağlı Kaldınız Öyle Değil mi????

79 2 0
                                    

Hayatınıza binlerce insan girdi. kimiyle yakındınız, kimiyle uzak. hep farklı bedenlerde aradınız bazı şeyleri. sevmek, sevişmek istediniz. özlenmek istediniz. özlemek istediniz. hissetmek istediniz. güvenmek istediniz. yaşamak istediniz. gelecek kurmak istediniz. ama hep farklı kişilerle oldu bu. farklı şeyleri farklı kişilerle yaşamayı tercih ettiniz. gözünüze hitap eden herkesi, gönlünüze de hitap edecek diye hayatınıza aldınız. yanlış kararlar verdiniz.”

Hayat, benim için de bu doğrultuda ilerliyordu. farklı kişiler, farklı istekler. bundan vazgeçmek zordu. yalnızlığı da, hepsine tercih etmiştim. ve o gün bir karar vermiştim. hayatıma, herşeyim olmayacak kimseyi sokmayacaktım. herkesle her şeyi yaşamaktansa, bir kişiyle her şeyi yaşamayı tercih edecektim. öyle de yaptım. 3 yıl kadar yalnız kaldım. olsun. değdi.

Hayatıma, herşeyim olacak birisi girdi. çok ani oldu girişi. ama hiç kimsenin gelmediği gibi geldi. farklıydı. kaderim olduğunu bilemezdim başlarda. herşeyim olacağını da. bu derece değer vereceğimi de, bu derece seveceğimi de. hiçbirini bilemezdim. hissedemezdim. neticede, yalnız bir adamdım. kelimelerim ve ben vardık. insanlar anlamazdı bunu. yalnızlık nedir bilmezlerdi. onlara göre tensizlik demekti yalnızlık.

Her neyse. hayatıma çok ani bir şekilde girdi. açıkçası böyle birini beklemiyordum. böyle birinin varolup olmadığını bile bilmiyordum. sonuçta bazı insanlar sizin için yaratılmışlardır. ama çok az kişi birlikte olur böyle. istemezler genelde. ama biz, bunu yapmadık. denemek istedik.

Bir kitabı okumadan, içinde geçenleri bilemezsin. bir şeyler yaşamadan da, nasıl olacağını bilemezsin ya, o hesaptı. doğru zamanda, doğru kişilerdik. hayatlarımızı, birbirimizinkine bağlayacağımızı bilemezdik. herkes olacağımızı ama farklı olacağımızı da.

O hayatıma çok farklı girdi. çok değişik. kimsenin dokunmadığı gibi dokundu bana kelimeleriyle. içimi ısıttı. hep kalbime dokundu. hep ilgilendi benimle. o kadar tatlıydı ki, insan aşık olmamak için kendini zor tutardı. ki ben tutmadım kendimi. o, doğru kişiydi. çünkü hissediyordum. daha önce hissetmediğim şeyler hissediyordum…

Mesela üşüdüğümü mesaj attığımda, sana sarıldım sımsıkı bak geçiyor, diyen birini düşünün. ya da hasta olacağınızı söylediğinizde size anneniz gibi kızan birisi ama yine de size bakan. ya da, saçma saçma konulardan bile muhabbet edebildiğiniz, birlikte mallaştığınız, cıvıttığınız birisi. o birisi benim hayatıma renk katıyor.

Bazen çok korkuyor, biliyorum. onu sevemeyeceğimi düşünüyor ileride. bu korkuyu yenmesi gerekiyor. ama ne desem boş, onu da biliyorum. beni kaybetmek istemiyor. bunu çok iyi biliyorum. ama “belki” leri onu yiyor. bundan vazgeçmesini söylüyorum, ama fayda etmiyor. bana o kadar çok değer veriyor ki, gidecek olursam herhalde beni öldürür.

Ama ona anlatamadığım bir şey daha var benim. gitmeyecek olmam. bunu inandıramıyorum bir türlü. gitmemi istemese bile korkuyor. ona verdiğim sözler, ona kuracağım bir hayat varken gidemem ki. olmaz. hayallerimiz varken gidemem. onun üşümesi bile canımı yakarken, ona sarılmayı bırakamam. onun saçının teline zarar gelse, aklım giderken onu bırakamam. ondan gidemeyeceğimi anlatmam gerekiyor.

Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. korkuyor. korkması canımı acıtıyor. o korktukça, ben daha çok korkuyorum. olur da bir gün korkudan giderse diye. onu ikna etmem gerekiyor. ona sımsıkı sarılsam ikna olur mu acaba, ya da kalbimi dinletsem. ya da ne bileyim, ne yapsam ikna olur bilmiyorum. ama gitmeyeceğimi kanıtlamam gerekiyor.

“Ya gidersen” , bu cümle bile çok korkutucu. ben, seninle geleceğimi kurmak, hayallerimizi gerçekleştirmek, biz olmak, yıllar boyunca örnek alınan çift olmak, seni deliler gibi sevmek, sensizliği unutmak isterken “ya gidersen” deme bana.

“Bir başkası olursa” , bir daha bunu duymak bile istemiyorum. ben her şeyi seninle bulmuşken, seninle yaşayabilecekken, sen herşeyim olmuşken, senden başka hiç kimse ilgimi çekmezken, seni böylesine isterken, söyleme bunu. lütfen.

Belki yine inanmayacaksın bana. olsun. gün geçtikçe göreceksin. hissedeceksin. ben hep yanında olacağım. hep hissedeceksin beni, hep seveceğim seni. artık bu düşünceleri aklından çıkar, lütfen. garanti edemezsin diyorsun beni yıllar sonra seveceğini. ediyorum. ben daha önce hissetmediğim şeyler hissediyorum. tam kalbimde, sıcacık.

Tabii içini rahatlatacaksa, kalbime pil taktırıp, kumandasını eline veririm. gitmek istemiyorum çünkü. gidesim yok. anlatabiliyor muyum? herkesten gitmek istedim, ama senden gitmek istemiyorum. herkes saçmaydı, sen farklısın. eğer bu dünya’da bir sen daha yoksa, ben gidemem. ki yok. o yüzden rahatla. o yüzden derin bir nefes al ve “salağım, hep benim salağım, hiç kimse onu benden alamaz, o da kimseye gitmez” de.

Geleceğimizi düşün mesela bunlar yerine. ne bileyim hayallerimizi. sana sunacağım geleceği düşün. birlikte planlayacağımız şeyleri düşün. evimizi birlikte dekore ettiğimizi düşün. bana bir ömür sarılacağını düşün. bir ömür seni seveceğimi düşün. biz’i düşün. bizi biz yapan şeyleri düşün. salaklıklarımızı düşün, saçma saçma muhabbetlerimizi düşün. başının omzuma düştüğünü düşün. dudaklarını öptüğümü düşün. seni özlediğimi düşün. ama yalvarıyorum, gideceğimi düşünme. gitmeyeceğim. sen benden gitmedikçe, ben gidemem. gitmek istemem.

Bu kadar açık ve net.

Hayatın Gerçek YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin