Mutfak

886 59 0
                                    

Mutfakta kulaklıkları takılı bir şekilde müzik dinleyen genç kadın bir yandan şarkıyı mırıldanıyor bir yandan da yemeği karıştırıyordu. Saçları gece kadar koyu ve atkuyruğu şeklinde topluydu. Evde olmanın rahatlığıyla üstünde askılı siyah bir atlet altında gri şort vardı. Mutfağın balkon kapısı açıktı. Ağustosun sonlarında havanın sıcaklığını ufak ufak esen serin rüzgarlar bölüyordu. Yüzünde hafif bir gülümsemeyle ocağa bakarken mutluluğu kocasının sabah ki jestinden kaynaklıydı. Erken çıkmış olan kocasına ne kadar kızmak istese de baş ucuna bırakılmış sarı papatyalar bütün sinirini almıştı ama kocasının bunu bilmesine gerek yoktu. Bu ara işlerinin yoğunluğunda geç gelip erken gidiyordu, yüzüne hasret bırakmıştı genç kadını. Sadece gece yatakta beline sarılıp uyuduğu saatlerde birliktelerdi gibi.

Derin düşüncelerini "Karaca!" diye seslenilmesi bölmüştü. Kulaklıklarından tekini çıkarıp sesi tekrar dinledi, kocasının bu kadar erken geleceğini düşünmemişti. Daha saat erkendi. Tekrar evin içinde adı yankılandığında "Mutfaktayım" diye seslendi. Sonra yemeği karıştırmaya geri döndü. 'Kocasının burnu azıcık sürtünsün dimi' diye içinden güldü, dışında ise dümdüz bir ifadeyle duruyordu. Azer'in önce kafası sonra tüm vücudu mutfak kapısında gözüktü. Kapı pervazına yaslanıp, kollarını kavuşturdu. Karısını bu şekilde bir ömür izleyebilirdi, dupduru bir güzelliği vardı. Düzgün fiziği, kıvrımlı bacakları, ince beli, bembeyaz teniyle gözleri için bir masal gibiydi. Bir süre karısını izledi ama karısının kendisine bir bakış bile atmadığını ve yüzünde en ufak bir mimiğinin oynamadığını fark etti. Trip yediğini anlayınca ufak bir sırıtış yayıldı dudaklarına, yavaşça karısına doğru yürüdü. Arkasından beline kollarını sarıp önünde birleştirdi ve boynuna tüy kadar hafif bir öpücük bıraktı. Daha sonra omzuna geçti ve oraya da ufak bir öpücük bıraktı. "Seni çok özledim sevgilim" dedi, kadının hiç pas vermemesi üzerine boynuna kokusunu içine çekerek başka bir öpücük bıraktı. Genç kadın aklını başından alan bu öpücüklere karşı biraz daha sabretti.

Genç adam teki asılı olan kulaklığı fark etti ve kadının belindeki ellerinde birini uzatıp kulaklığı alırken bir yanda da "Ne dinliyordun güzelim? " diye sordu. Kulaklığı taktıktan sonra eli yeniden yerini bulmuştu. Duyduğu müzik ile ufak bir kıkırtı döküldü dudaklarından, sonra kafasını kadının omzuna yasladı. Hafifçe mırıldanmaya başladı kulağına, kadın da daha uzak duramayacağını anlayıp kafasını geri yasladı ve gözlerini kapattı. Birlikte hafifçe oldukları yerde sallanmaya başladılar. Adam uzanıp yemeğin altını kapattı, daha önce yaktıkları yemeklerden bir ders çıkarmıştı. Kadının kapalı gözleriyle şarkıyı mırıldanışı izlerken bir öpücük bıraktı omzuna, elinden kaşığı alıp belinden çevirdi kadını. Karaca yavaşça gözlerini aralayıp gülümsedi. Ellerini adamın boynuna sardı, adamın da belindeki elleriyle durdukları yerde dans etmeye başladılar. Alınları birbirine dayalı iki sevgili müziğin akışına bırakmışlardı kendilerini. 

Müziğin değişmesiyle birlikte Azer gözlerini açıp kadının dudaklarını kendi dudaklarına hapsetti. Karaca hiç vakit kaybetmeden adamın alt dudağını yöneldi, elleri boynunda saçlarına doğru çıktı. Adamın elleri kadının belinde aşağı yukarı hareket ediyor, kadının üst dudağını emiyordu. Kendilerini öpüşmelerinde kaybetmişlerdi. Azer Karaca'yı tezgaha doğru kendini de ona yaslamıştı. İkisi de bulundukları duruma ve birbirlerine sahip oldukları için ne kadar şanslı olduklarını düşünüyorlardı. Karaca her zamanki gibi adamın yüzüne doğru hareketlenince eli kulaklığa çarptı ve düşürdü. İkisi de olayın şaşkınlığı ile geri çekilip birbirlerine baktılar, sonra Karaca yaptığını fark edince gülmeye başladı, onun gülmesiyle Azer de güldü. Birkaç dakika sonra anca durmuşlardı. Azer genç kadının yüzünü elleri arasına alıp "İşlerim yüzünde seni aksattığım için özür dilerim ama yaptığımız tatil planını gerçekleştirebilmek için işleri toparlamam gerekiyordu" dedi, daha cümlesi bitmeden genç kadının gözlerine parıltılar yerleşmişti bile. Adamın dudaklarına hızla atılıp kısa bir öpücük bıraktı. "Seni çok seviyorum Kurtuluş" dedi genç kadın. 

EcGir /AzKar | Kısa HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin