Medyadaki Jimin'in kıyafeti.
Smut başlangıcı işaretlidir.
İyi okumalar~"Jimin, VİP bölümünde oturuyor sana fotoğrafını gönderdim. Çok büyük para ödedi. İstediği kadar yanında kal. Birkaç gün sana gelenleri iptal edeceğim." Kadın telefonu kapattı ve küçük olan iç çekerek sıradaki müşterisinin fotoğrafını açtı. Oldukça gençti. Her zaman böyle genç müşteriler denk gelmezdi.
Banyoya girip duş aldı ve üzerine koltukaltından beline kadar yanlardan açık olan siyah bir sıfır kol giydi. Altına da dar birşeyler giymek yerine bol siyah bir şort giyerek alt kata indi.
"Hyung? Biryere mi gidiyorsun?" Jimin koltukta oturmuş kucağındaki defterler ve testlerle ders çalışan kardeşine gülümsedi. Lise son sınıftı üniversite giriş sınavına hazırlanıyordu. Onsekiz yaşındaydı.
"Biraz işim var bebeğim bu gece beni bekleme. Senin için yemek pişirmiştim buzdolabına koydum. Acıkınca ısıtıp yersin. Seni çok seviyorum." Siyah yumuşak saçları okşayarak beyaz alnı öptü. Karşılığında mest eden tatlı bir gülümseme kazanmıştı minik olandan.
Siyah spor ayakkabılarını da giyerek telefonunu ve cüzdanını alıp çıktı. Gideceği adresin otobüsüne binerek tekli bir koltuğa oturdu. Kulaklıklarını takarak başını cama yasladı ve akıp giden yolu seyretti. Onbeş dakika sonra sonunda barlar sokağına varmıştı. Otobüsten inerek hızlı adımlarla ona denilen bara girdi.
Bu işi biran önce bitirip eve dönmek istiyordu. Herşey oldukça klasikti. Anlatılacak bişey yoktu. Birbiriyle yiyişen bedenler, içki kokusu loş ışıklar ve gümbür gümbür müzik. Ha bide tavanda kumaş parçalarıyla sallanan çıplak akrobat erkekler. Evet burası gay bardı. Onun dışında herşey aynıydı.
Gözleriyle etrafı tarayarak fotoğraftaki çocuğu aradı. Sonunda yukarıda kızıl koltuklarda oturan bir grup gençle beraber sohbet ettiklerini gördü. Bu kısım özel VİP bölümü olmalıydı. Merdivenlerden çıkarak yanlarına gitti.
Fotoğraftaki oğlan onu ilk başta farketmemişti. Yanına giderek bacaklarının üzerine oturdu ve sağ kolunu boynuna sardı. Minik gözlü oğlan ilk şaşkınca baksada belini kavrayarak konuştu.
"Sonunda gelebildin. Bu uzun sürdü. Seni geç bırakacağım." Jimin'in cevap vermesini beklemeden başını diğer üçlüye çevirdi.
"Millet ben kaçar. Malum bizim Jimin ile işimiz var." Arkadaşlarına göz kırparak ayaklandı.
Kolunun altındaki bedenle bardan çıktı ve siyah spor arabasına bindi. Jiminde yanına binerek emniyet kemerini taktı. Yolculukta kulaklık takmaya alışıktı ancak şimdi işteydi bunu yapamazdı. Dışardan akan yolu izlemekle yetindi.
Yol biraz uzun sürmüştü. Şehir merkezinden baya bir uzaktaydılar. Jimin ormana girdiklerinde biraz korktu ama hemen toparlandı. Bundan beter durumlarla karşılaşmıştı. Beyaz tenli keskin bakışlı oğlana baktı ürkekçe.
Genç olduğu kadar yakışıklıydı da. Ve oldukça zengin çünkü ormanda saray yavrusu bir evin bahçesine girmiştiler. Jimin bu tatlı yüzün altından ne çıkacağı hakkında düşüncelere daldı. İnsanlar yatakta değişkendi. Birazdan öğrenecekti.
Arabadan inen bedenin peşinden gitti. Adam kapıyı açarak ayakkabılarını çıkarttı ve evin ışıklarını yakarak içeri girdi. Jimin de derin bir nefes alarak ayakkabılarını çıkarttı ve sakince salona adımladı.
"B-bayım?" Birden kaybolan beden yüzünden etrafa seslendi. Nereye gitmişti bu adam. Bu ne hızdı?
"Yoongi. Adım Yoongi." Jimin'in yanından geçerek kendini koltuğa attı elinde iki kupa kahve vardı. Ayılmak için yapmıştı. Jimin kahvelere anlam veremedi. Buraya sevişmeye gelmişlerdi değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnnocent Bitch (YoonMin)
FanfictionYine başka bir bedenin kollarındayım. Bu beden de benden habersiz. Ancak bir fark var bu sarhoş adamın gözleri de aynı benim gibi bakıyor, hissiz ve donuk. Bu gece de işimi yapıp gideceğim. Belkide bebek pembesi çarşaflara sarınıp birkaç damla gözy...