"Sevmek mutluluğumuzu bir başkasının mutluluğu içine yerleştirmek demektir."
WİLHEİM VAN LUBREİTZ
Anneannemle dedem neredeyse elli yıllık bir evliliğe sahiplerdi. Bu elli yıllık evlilikleri boyunca, tanıştıkları ilk gün uydurdukları bir oyunu oynamaya devam ettiler. Anneannem dedemin bulması için bir yere üzerinde 'Gülümse' yazan bir kağıt bırakıyordu. Dedem bu kağıdı bulduğunda aynı şekilde 'Gülümse' yazıp anneannemin bulması için bir yerlere koyuyor ve bu oyun böylece sürüp gidiyordu.
Anneannem hazırladığı yemeği servis ederken dedemin servisinin altından 'Gülümse' yazılı bir kağıt çıkıyor, ardından kumandayı arayan dedem 'Gülümse' yazılı bir kağıt ile karşılaşıyordu. Yani anlayacağınız hangi taşı kaldırırsanız altından bu sözcük çıkıyordu ama onlar için kesinlikle anlamını yitirmiyordu. Ayakkabıların içinde, yastıkların altında, büfenin kuytu köşelerinde, her yerde ama her yerde üzerine 'Gülümse' yazılmış bu küçük kağıtlardan bulabilirdiniz.
Anneannemle dedemin bu küçük oyununu tamamen anlayıp onları takdir edebilmem uzun yıllarımı aldı. Başta sıkıcı ve garip gelen bu oyunun aslında onları ilişkilerinin ilk günlerinde tuttuğunu en başta anlayamamıştım. Yaşadıkları o büyük sevgiyi gündelik hayatlarına taşımışlar ve birbirlerini ne kadar sevdiklerini unutmaya asla izin vermemişlerdir.
Böyle güzel bir duyguyu yaşatmayı başaran bu iki büyük insanın üzerine bir süre sonra karabulutlar çöktü. Anneannem kansere yakalanmıştı ve aldığı kemoterapilerden sonra odasından bile çıkamayacak hale gelmişti. Dedem, anneannemin güneşin parlaklığını çok sevdiğini biliyordu ve odasını sarıya boyamıştı. Birkaç ay böyle sürdü. Bu zaman zarfında anneannem yazdığı küçük notları bir zarfa koyar olmuştu. Dedem ise uzunca bir süre boyunca bu zarfları açmaya cesaret edemedi ta ki anneannem vefat ettiği güne kadar.
Cenazede dedemin yaptırdığı büyük çelengin üzerinde kocaman 'GÜLÜMSE' yazıyordu. Eve döndüğümüzde dedem sessizce odasına çekildi ve birkaç aydır biriktirdiği o zarfları açmaya başladı.
Her bir zarfın içinde "Gülümse... seni ne kadar sevdiğimi tahmin bile edemezsin," yazıyordu.
Hayatım boyunca bana böyle bir sevgiyi tanıttıkları için anneannem ve dedeme teşekkür edeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASEMİN KOKULU HİKAYELER
Short Story"Hiçbir şey için 'BENİMDİR', deme. Yanlızca 'YANIMDADIR', de. Çünkü ne altın, ne toprak, ne sevgili, ne yaşam, ne ölüm, ne huzur ne de keder her zaman seninle kalmaz..."