"Yaşam, size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın..."
ARA GÜLER
Eşimle öğlen yemeğinde buluşmaya karar vermiştik. Onun çıkmasnı beklerken iş yerinin yakınındaki bir sanat galerisinde gezmeye karar verdim. Bu muhteşem sanat eserlerini derin bir sessizlikle inceleme fırsatı bulacağımı düşünmüyordum.
İçeriye girdikten sonra önümdeki çifti takip etmeye başladım anacak sürekli konuşuyorlardı. Bir süre peşlerinden devam ettikten sonra sadece kadının konuştuğunu fark ettim. Adama bakıp, 'Yanında hiç durmadan konuşan bir kadına katlanmak kolay değildir," diye düşünüyordum. Sabrına hayran kalmıştım. Gürültüden uzaklaşmak için hemen başka bir hole geçtim.
Değişik koridorda dolanırken, birkaç kez daha bu çiftle karşılaştım. Her seferinde de, kadının o bitip tükenmek bilmeyen konuşmasından kaçmak için kendimi farklı bir koridora attım.
Müzenin hediyelik eşya satan bölümüne geldiğimde bu çiftin dışarıya çıkmak üzere olduğunu gördüm. Kapının eşiğine geldiklerinde durakladılar. Adam cebinden beyaz birçubuk çıkardı ve bir hareketiyle bunun aslında katlanan bir baston olduğunu anladım. Karısı yavaşça adamın koluna girdi ve dışarıya doğru ilerlediler. Bu manzara karşısında gözlerim dolmuştu.
Resepsiyondaki görevli "Çok cesur bir adam," dedi. "Bu kadar genç yaşta görme yeteneğimi kaybetsem, hayata karşı duruşumu da kaybederdim ben. Her şeyden vazgeçerdim. O ise hayata daha da sıkı tutundu adeta. Ne zaman bir sergimiz olsa eşiyle mutlaka gelir.
"Peki, hiçbir şeyi göremedikten sonra sergiye gelmesnin ne anlamı kalıyor ki?" diye sordum ister istemez.
Resepsiyondaki görevli "Görmek mi? İşte bu konuda yanılıyorsunuz. Eşi onun içinde görüyor çünkü. Bütün tabloları ona o kadar ayrıntılı anlatıyor ki, o adam belki sizden ve benden daha iyi görüyor," diye yanıtladı beni.
Bu sözlerden sonra daha da duygulandım. O gün bana sabır, sevgi ve cesaret adına birçok şey öğretmişti. Genç kadının her bir tabloyu tek tek anlatırken sergilediği sabra hayranlık duyarken adamın görme engelinin hayatını bitirmesine izin vermeyişinden de oldukça etkilenmiştim. Onlar o kapıdan kol kola çıktıklarında birbirlerine duydukları sevgiyi gerçek anlamda hissedebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASEMİN KOKULU HİKAYELER
Short Story"Hiçbir şey için 'BENİMDİR', deme. Yanlızca 'YANIMDADIR', de. Çünkü ne altın, ne toprak, ne sevgili, ne yaşam, ne ölüm, ne huzur ne de keder her zaman seninle kalmaz..."