𝑺𝒉𝒆 𝑰𝒔 𝑵𝒐𝒕 𝑨𝒇𝒓𝒂𝒊𝒅- 𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚

32

Fred sonunda dükkanın sakinleşmesiyle derin bir nefes verdi. Son birkaç gündür ikiziyle beraber açtıkları şaka dükkanı bir hayli kalabalıktı. Elbette ki bu durum ikisinin de hoşuna gidiyordu ama aynı zamanda çok da yoruluyorlardı.

Fred dağılan şaka malzemelerini düzenlemekle uğraşan Isadora'nın yanına gitti.

"Hey Dora?"

"Evet?"

"Benim yerime biraz idare edebilir misin? Şey...Jade'in mektubuna yanıt yazmam gerekiyor"

"Tamam. Zaten içerisi git gide sakinleşiyor. Sen gidebilirsin"

"Çok teşekkürler"

Fred gülümseyerek kızın yanından ayrıldı ve merdivelneri adımlamaya başladı. O arada giriş kapısının üzerindeki zil kapının açılmasıyla çaldı. İçeriye bir grup erkekli-kızlı arkadaş girdi. Ve de minik bir himalayan kedisi.

Fred daha sadece birkaç basamak çıkmışken kediyi görmesiyle olduğu yerde durdu. Kedi ise minik adımlarla Fred'in durduğu basamağa çıkıp tam karşısında durdu. Fred şaşkınca bir kediye bir de kendisini izleyen Isadora ve George'a baktı.

"Bu okuldaki animagus olan kedi değil mi?"

"Evet. Sanırım o Freddie"

"Sence neden buraya geldi?"

"Bilemiyorum"

Merdivende duran Himalayan kedisi birden değişip uzun kıvırcık saçları olan, buğday tenli kıza dönüştüğünde Fred sorduğu sorunun cevabını almış oldu.

"Jade! B-bu...Sensin!"

Sevgilisi şu an gülümseyerek tam karşısında duruyordu. Fred daha fazla dayanamayıp sevgilisine sıkıca sarıldı. Jade'de karşılık verip kollarını sevgilisinin boynuna doladı ve yeni yeni uzamaya başlayan saçlarını okşadı.

"Seni çok özledim Freddie"

"Ben de seni bebeğim"

Jade o akşam Weasley'lerin evine konuk olmuştu. Bayan Weasley'nin hazırladığı lezzetli akşam yemeğinden sonra Fred, George, Isadora ve Jade ikizlerin odasına çekilmişler ve sohbete dalmışlardı.

"Angelina ile görüşüyor musunuz?"

"Evet. Ona da sık sık mektup yazıyorum. Siz?"

"Evet. Bazen şaka dükkanına geliyor. Daha sonra dördümüz beraber kaymak birası içmeye falan gidiyoruz"

"Ah bu arada...Şaka dükkanınız cidden harika olmuş. İnsanın içeriye girince çıkası gelmiyor"

"Sağol Jade"

Jade yorgunluktan esnemeye başlayan sevgilisine baktı.

"Epey yorucu oluyor galiba"

"Evet. Ama Isadora bize çok yardımcı oluyor"

"Cidden mi?"

"Evet. Aslında mezun olduktan sonra direk burada çalışmaya başladım"

"Bu çok güzel. Ben de mezun olabilseydim Hogwarts'da-"

Birden tuhaf bir sessizlik oldu.

"Şey, herneyse..."

Jade cidden mezun olup Hogwarts'da profesör olarak çalışmayı çok isterdi. Babasının neredeyse her konuda onun hayatını mahvetmek için yaratıldığını düşünüyordu.

"Ş-şey...Baban nasıl Jade? Hala sizinle mi kalıyor?"

"Hayır. Aslında o birkaç hafta önce Azkaban'a gönderildi"

"Ne? Cidden mi?"

"Evet. Yanımıza gelmeden önce arananlar listesindeydi. Ve..."

"Ve?"

"Ben de onu ihbar ettim"

Uzun zaman sonra tekrar buradayım. Rp ye başladığımdan beri pek aktif olamıyorum ama bundan sonra daha fazla aktif olacağım. Çünkü daha fazla evde kalıyorum :')