Karanlığın Doğuşu

11

Harry burnuna dolan tanıdık revir kokusuyla suratını buruşturdu son zamanlarda buraya hep uğrar olmuştu. Göz kapaklarını zorlukla araladı havanın aydınlığına bakılırsa sabahtı elinin üzerinde bir el hissetmesiyle başını çevirdi, karşısında saçı başı dağılmış gözleri kızarmış bir kızıl vardı sandalye de uyuyordu. Harry dün geceyi düşündüğünde zar zor aralanan gözleri şokla açıldı. Quirrell'in bir şeyler karıştırdığından emindi fakat bunun felsefe taşı olduğunu sanmıştı...

Yerinden doğrulamaya çalıştı, başına giren ağrıyla bir yere tutunmak zorunda kaldı. Gücünü toplayıp tekrar ayağa kalktında sendelesede ayakta durmayı başardı. Ses çıkartmamaya özen göstermişti lakin yanındaki kız seslere oldukça duyarlarlıydı. Kız gözlerini kırpıştırarak açtı yerinde doğruldu kapıya doğru yürüyen çocuğu fark etti, arkasından seslendi ve yanına gitti.

"Harry! Daha yeni uyandın iki gündür uyuyordun dinlenmen gerek!"

"İki gün mü? Bana sadece. Bir iki saat gibi gelmişti, benim işim var "

Kızdan kurtulmayı umarak hızlı hızlı yürümeye başladı çocuk fakat kız onu kolay kolay bırakacak gibi görünmüyordu.

"Bak kızıl şuan tehlikeli bir iş yapıyorsun yapma"

"Nereye gidiyorsan bende geliyorum"

"Cidden seninle uğraşamam"

Kızı umursamayarak astronomi kulesinin merdivenlerini tırmanmaya başlamış, merdivenlerin sonuna geldiğinde birden durdu durmasıyla kız ona çarptı ve yere düştü çocuk pek takmadı kızı, kız homurdanarak ayağa kalktı. Çocuksa yeni aklına gelen şeyle hışımla kıza döndü. Kız affallayarak oğlana baktı.

"Ares, Ares nerede?!"

"Ares mi seni buldugumuzda yanında Ares yoktu ki"

"Kahretsin! Yanımdaydı o aldı o aldı o ..."

"Kim aldı kimden bahsediyorsun"

"Bu benimle onun arasında "

"Madem buraya kadar peşimden geldin burada bir iksir şişesine benzer bir şey arıyorum bulursan söyle"

Kız başını salladı ve beraber aramaya başladılar. Bir saatin sonunda Kızıl yorgunlukla kendini oradaki puflardan birine attı ve çocuğu izlemeye başladı çocuk yılmadan aramaya devam ediyordu. Kızıl ona artık durmasını burada bir şey olmadığını söylüyordu ama oğlanın onu çok taktığı söylenemezdi en sonunda çocuğun kafasında bir ampul yandı ve Koşarak Zindanlara gitmeye başladı. Kız oflayarak oğlanın peşinden gitti bir yandan da bağırıyordu. Zindanlara geldiğinde derin bir nefes aldı kız.

"Safkan"

Fakat kapı açılmadı oğlan tekrar söyledi fakat kapı yine açılmadı. Kız onu daha çok uğraştırmamak için şifreyi söyledi.

" 'Merlin'şifreler değişti dün akşam"

Oğlan başını sallayarak odasına ilerledi, sabahın erken bir saatinde olmalarından dolayı etrafta neredeyse hiç kimse yoktu. Ginny oğlanın odasına vardığında gözleri kocaman oldu sadece iki dakika geç gelmişti ve oda karmakarışıktı. Oğlana baktığındaysa sandığındaki eşyaları bakıp değil anlamında bir ses çıkarıp yatağa fırlatıyordu kız oğlanın kolundan tutarak kendisine döndürdü.

"Bu aradığın şey neden bu kadar önemli"

"Anlatamam"

"Hadi ama biz bir ekip değilmiydik"

"Bu özel bir şey"

"İyi sen bilirsin Drake ve Pans'e sor istersen belki onlar görmüştür"

Harry bir süre düşündü ve kıza teşekkür ederek hemen aşağı indi ve zindanlardan çıktı. Biraz ilerledi ve aniden durdu, Draco'nun yanına gidecekti fakat daha nerede olduğunu bile bilmiyordu, Ginny arkasından bağırdı"kütüphanedeler" oğlan hızlı bir biçimde kütüphaneye gitti. Draco ve Pansy'nin masasını gördüğü gibi yanlarına yürüdü. Onu gören Pansy sevinçle ayağa kalktı ve çocuğun boynuna atladı. Kız Harry'e sarılırken Draco etrafına ölümcül bakışlar atmakla uğraşıyordu. Harry kızın ondan ayrılmasıyla Draco ya döndü.

"Draco beni bulduğunuzda yanımda Ares ya da bir iksir şişesi gördünüz mü?"

"Hayır ikisini de görmedim, ne iksirinden bahsediyorsun "

"Soru sormayın"

Harry aklına yeni gelen şeyle kendine kızdı madem  iksiri Quirrell ve kafasının arkasındaki malum kişi  verecekti o zaman ondan isteyebilirdi. Harry Koşarak kütüphaneden çıktı arkasından bağırdıklarını duyabiliyordu. Kapının üzerindeki yazıya baktı "karanlık sanatlara karşı savunma profesörü" kapıyı tıklamadan direkt içeri girdi. Konuşacağı sırada kafasını kaldırmasıyla kala kaldı karşısında tanımadığı biri vardı. Adamın ona ukala bir biçimde bakması şimdiden sınırını bozmuştu.

"Profesör Quirrell nerede?"

Adam, Harry sanki çok komik bir söylemiş gibi gülmeye başladı. Harry tek kaşını kaldırarak ona baktı. Adam en sonunda gülmeyi kesip bir cevap verdi.

"Profesör Quirrell dün akşam istifa etti çocuk yeni karanlık sanatlara karşı savunma profesörü benim"

Harry başını salladı ve hemen çıktı, yürürken düşünmeye başladı Quirrell kaçar gibi gitmişti, iksir hiç bir yerde yoktu ve ne yapması gerek bil-

Harry gözlerini ona çarptığı kişiye dikti. Kahverengi kıvırcık saçlı bir kızdı bu kızı  daha önce görmemişti. Ayağa kalktı ve kıza baktı yere yığılmış kitapları toplamaya çalışıyordu ama pek becerdiği  söylenemezdi. Harry ellerini hafifçe salladı ve kitaplar üst üste dizilip havada durmaya başladı. Kız şaşkınca ona bakmaya başladı.

"Bunu nasıl yaptın hemde asa kullanmadan bu yaşta böyle bir büyü yapmak çok zordur... Ayrıca ben Hermione Granger"

Harry arkasına dönüp yürümeye başladı biraz ilerledikten sonra hala arkasından ona bakan kıza cevap verdi.

"Harry James Potter"

Kız oğlanın arkasından bakakalmıştı onunla ilgili bir çok söylenti duymuştu kibirli ,bencil, ukala, beceriksiz... Hatta şeytan  diyenini bile duymuştu fakat bugün gördüğü çocuk  duyduğu tüm kalıplara uymayacak şekilde davranmıştı. Hermione kendine gelince kitaplarını alıp yürümeye devam etti ama bir yandan da düşünüyordu,  belki de yanılmışlardı Harry Potter sandıkları gibi biri değildi...

Merhabalarrr  biraz sıkıcı gelebilir bölümler ama merak etmeyin ileride mutlaka aksiyon katıcam şuanda Harry'nin arkadaşlarıyla nasıl tanıştığını falan görüyoruz ilerki bölümlerde mione ile nasıl arkadaş oluyor onu görücez aynı zamanda  Voldemort ile nasıl tanıştığını da

Ayrıca Harry'nin burada değişik bir kişiliği var yani bazen tam bir melek olabilirken bazende tam bir şeytan olabilir bende karakterimi pek çözebilmiş değilim hshdjfjfj
Artemis🌠☄️