Merhaba...
Yazmayı bırakmıştım aslında fakat gelen birkaç mesaj beni aşırı motive etti ve bir bölüm daha atmaya karar verdim.
Off diye iç geçirdim kendimi yatağa atarken. O koleje gidiyordu ben nasıl gidecektim o okula? Maddi durumumuz kötü falan değil aslında ama ailem devlet okullarının eğitimine daima daha çok güvendi.
Denemekten zarar gelmez herhalde
Koşarak merdivenleri indim ilk olarak gözüme annem çarptı bulaşık yıkıyordu hemen ona seslendim "anne sizinle birşey konuşmam gerekiyor lütfen salona gelin" sıkıntıyla derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapatarak verdim annem babama seslendi geldiğinde merakla
" Bizimle konuşacağı birşey varmış" dedi. Babam "Allah allah" diye yanıt verdi. Direkt konuya girmeliydim yoksa dinlemezlerdi "ben Soydan kolejine gitmek istiyorum Arlena ve Saadette gelecek hatta belki Buğra"
İkisi de kötü bir tepki vermeden sadece dinlediler babamın kaşları çatıldı annem gülümsedi bu tepkisi beni şaşırtmıştı "kendi kararlarını verme yaşın geldi ama bir adım atmadan beş kere düşün kızım. İnsanız elbet hata yaparız deyip geçme, önemli olan o hatayı yapmadan önce düşünüp düşünmediğin. Kısacası babanın da fikrini aldıktan sonra gidebilirsin" annemin tepkisi şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırmama sebep oldu. Babamda bana baktıktan sonra annemi göstererek "Annen yine haklı Yağmur kayıt işlerini hallederim ben" aşırı sevincimle onlara teşekkür ettim.Kızları aradım onlara durumu anlattım ve kapattım rehberimde aç ayıyı arattım ve bulduğumda arama tuşuna bastım açtığında "Şey Atahan kolejine gelmeye ne dersiniz prensim?" Ufak bir kıkırtıdan sonra "Siz ne emrederseniz prensesim kayıt işlerini bu hafta içinde hallederim" sevinçle görüşürüz dedikten sonra telefonu kapattım
Buğra benim çocukluğumdu kendimi bildim bileli biz arkadaşız kardeşiz sırdaşız birimiz olmadan diğerinin yaşamaya devam edebileceği konusunda da oldukça şüpheliyim. Arlena ve Saadetle de 5. Sınıfta tanıştık onlarla da yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez.
================================
1 ay sonra...
Yaz tatilinin sonuna gelmenin burukluğu olsa da içimde Bulutu görmek istiyordum artık. Bu süreçte sürekli konuştuk ve artık ben yazmadığım zamanlarda da yazıyor. Bu ufak olay beni oldukca mutlu ediyor. Arada bir kafamı yastığa koyduğumda düşünüyorum ve kendime soruyorum 'Buluta cidden aşık mıyım' bu sorunun cevabı hayır oluyor hemen peşine ise bir ama geliyor ama hoşlanıyorum ama çok yakışıklı ama geçmişimiz var ama eğleniyorum ve kısa bir süre sonra fark ettim ki ben eğlenmiyorum onunla ben ona aşık olmaya çalışıyorum okuluna gitmem ona yazmam hepsi bundan ibaret kalbim aşk arıyor kollarım aşkla sarılmak istiyor gözlerim aşkla bakmak istiyor ben Buluta aşık olmak istiyorum. Yaralarını sarmak istiyorum yaralarımı sarsın istiyorum
Peki bunları başarabilecek miyiz?
Bu birazcık yazmaya tekrar alışma bölümüm oldu kusura bakmayın lütfen. Sizleri çok seviyorum tüm mesajlarınıza ve yorumlarınıza cevap veriyorum.❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim||UÇURUM||TEXTİNG
Humor"Tüm hakları buluttan düşen minik yağmur damlalarında saklı"