Seherbaz | Dramione

6- Randevu

" Günaydın, Granger. Iddianın bitmesine sadece sekiz saat kaldığının farkında mısın?" dedi Draco, Hermione'nin odasına kapıyı tıklamadan girip.

" Kapı tıklamak diye bir görgü kuralı var Malfoy. Bilmem farkında mısın?" dedi Hermione.

" Hadi ama... Bu akşam randevuya çıkacağız. Niye samimiyetimize engel koyalım ki?" dedi Draco, Hermione'nin masasının üstüne oturup.

" Bakıyorum da kendinden çok eminsin. Ama unutma, skorlar çok yakın. O pahalı ve özel yapım süpürgenle vedalaş." dedi Hermione sinsice sırıtıp.

Draco, tam cevap verecekti ki odaya Harry girdi.

" Hermione... Gringotts'a girmeye çalışanlar olmuş. Sen gidiyorsun." dedi Harry.

Hermione, büyük bir memnuniyetle ayağa kalktı ve kapıya ilerledi. Tam çıkmadan önce arkasına dönüp Draco'ya el salladı ve Harry ile birlikte dışarı çıktılar.

Draco da gözlerini devirmekle yetindi. Sonra aklına Hermione'nin düşünseli geldi ve sırıtıp odadaki dolaba doğru ilerledi. Açmaya çalıştı ama kilitliydi. Asasını çıkarıp güçlü bir büyü fısıldamasıyla dolap gıcırtıyla açıldı. Fakat içinde sadece küçük bir not kağıdı vardı. Draco'nun kaşları hayal kırıklığıyla çatılırken not kağıdını eline aldı ve okudu.

Malfoy, anılarımı burada muhafaza edebileceğime inanman oldukça üzücü. Durum bayağı vahim. Ama merak etme, dünyadaki tek aptal sen değilsin. Sana her zaman destek olacağım.

"Akşam görüşeceğiz, nasıl olsa." dedi Draco kafasını iki yana sallayıp ve odadan çıktı. Çıkmadan önce de içeri cebinden çıkardığı tezek bombalarından bıraktı ve kapıyı kapatıp hızla kendi odasına ilerledi. Elinden geldiğince fazla çalışmalıydı bugün kazanmak için.

***

" Ve Granger, bir dakika kala öne geçer." dedi Hermione gülümseyerek.

Suçluları geçici olarak koydukları hücrelerin önünde Draco ile karşılaşmıştı.

Draco, suratına üzülmüş gibi bir ifade yerleştirdi önce. Sonra da Hermione'nin yaşayacağı hayal kırıklığını gözlemleyebilmek için tüm dikkatini ona verdi.

" John'ları getirin." dedi Draco.

Hermione, ne olduğunu anlamamıştı ama önünden geçen elleri bağlı olarak havada süzülen on tane mahkumla gözleri fal taşı gibi açıldı.

" Ne?" dedi Hermione şaşkınlıkla. Tüm sevinci gitmişti.

" Muggle'lara işkence eden bir çeteyi yakaladık. Ve hepsinin de adı John. Komik aslında. " dedi Draco sırıtarak.

Ardından Hermione'ye doğru yaklaştı. O anda yanlarına diğerleri de geldi. Pansy, Seamus, Parvati hatta Harry bile. Ayrıca diğer departmanlarda çalışan Theodore Nott ve Blaise Zabini de vardı.

" On puan daha yazın bana!" diye bağırdı Draco ve sonra da saatine bakıp ondan geriye saymaya başladı.

" On, dokuz, sekiz, yedi,altı..."

" Hayır, hayır, hayır..." diye sızlanıyordu Hermione.

" Beş, dört, üç, iki, bir! Draco kazandı! Hermione kaybetti!" diye bağırdı Draco ve birden Weasley Büyücü Şakalarından alınmış büyülü konfetiler patlamaya başladı. Ayrıca hareketli bir müzik de açılmıştı ve Hermione hariç herkes neşeyle dans ediyordu. Hatta Harry bile... Ve garip bir şekilde Pansy de dans ediyordu.