Bahçeden çıkıp birkaç adım atmıştım ki aniden bardaktan boşalırcasına yağan yağmurla yerimde durdum. Etrafı çığlık sesleri dolduruğunda herkesin eve doğru kaçıştığını biliyordum.
Ellerimi iki yana açıp başımı yukarı çevirdim. Bu babam mıydı? Bana yardım eden? Bana destek olmak için yine yanımdaydı. Babam bana hiç kıyamazdı değil mi?
Elimi gökyüzüne uzatıp gülümsedim. Babam hala benim için endişeleniyordu fakat onu endişelendirmeye hakkım yoktu. En azından orada huzurlu olmalıydı.
"Ben iyiyim."
Fısıltı gibi çıkan sesle gök gürlemişti. Sanki beni duyamadığını söylemişti.
"Ben iyiyim." Dedim bu sefer daha yüksek bir sesle. Eş olarak gülüşüm de daha çok büyümüştü.
"Ben iyiyim baba, endişelenme!"
Bu sefer bağırıp ufak bir kahkaha attım. Kahkaham yavaşça hıçkırıklara dönüşmüştü ve gözlerimden akan yaşlar yağmur damlalarına karışmıştı.
Orada bir süre ağlayıp sonunda kendimi daha rahatlamış hissettim. İhtiyacım olan şey buydu. Yağmur eşliğinde hıçkırarak ağlamak. Bu bana en iyi gelen şeydi.
Derin bir nefes alıp bir adım daha atıp evden uzaklaştığımda ismimi birinin seslenmesiyle yerimde durdum. Bu ses...Jimin'e aitti değil mi? Ama neden? Yoksa ıslandığımdan eve mi davet edecek. Hayır. Yapma Jimin. Evlendiğin kadınla aynı evi paylaşırken sizi izlemek istemiyorum. Lütfen yapma.
"Taehyung!"
Jimin bir kez daha ismimi seslenip yanıma geldi ve kolumu tutup beni kendine çevirdi. Ağzı şaşkınlıkla aralanırken göz yaşlarım çenemden yere doğru damlamıştı. Tutamamıştım işte kendimi.
"Üzgünüm Jimin, sana mutluluklar dileyemedim."
Çatlak çıkan sesimle gözlerimi yere çevirdim.
"Yapamam. Sevdiğim adam orada evlenirken nasıl olur da onlara mutluluklar dilerim? Canım yanmaz mı?"
Gözlerimi Jimin'in gözlerine çevirdiğimde onun bana eskiden baktığı gibi baktığını gördüm. İfadesiz suratıyla bana bakmaya devam ederken canım yandı. Bir kez daha onun bana böyle bakmasından nefret ettim.
"Evet, bencilim. Ama ne yapabilirim ki? Ben böyle doğmuşum Jimin! Buna engel olamam ki!"
Sonunda küçük çocuklar gibi hıçkırarak ağlamaya başladım.
"Üzgünüm tamam mı! Sana yaptığım herşey için üzgünüm! Şimdi bile seni üzüyorum ve bunun için üzgünüm!"
Jimin gözlerini yere çevirdiğinde yere çökmek istedim. Bütün enerjim çekilmiş gibi hissediyorum.
"Üzgün olmalısın Taehyung! Bana herşeyi daha önce söylemen gerekirdi!"
Jimin de bağırıp bana baktığında şaşırmıştım. Ondan daha önce böle bir tepki hiç görmemiştim.
"Hmm, bunun için de üzgünüm! Geciktim, biliyorum! Üzgünüm işte üzgünüm!"
Yine bağırdığımda Jimin gülümsemişti.
"Hala küçük bir çocuk gibisin Taehyung. Hiç değişmemişsin."
Dediğiyle şaşırmıştım. Bu iyi birşey miydi?
"Bunun için de özür dilemeli miyim?"
Jimin kıkırdayıp ellerini kafama koydu ve kafamı kendi kafasına yasladı. Ben umut dolu gözlerimle onu izlerken Jimin gözlerini yummuştu.
"Evlenmedim."
Birden dediği şeyle gözlerim kocaman açıldı. Kafamı geriye çekmeye çalıştığımda Jimin bunu engelledi ve kapalı olan gözleriyle sözlerine devam etti.
"Mektubunu gördüm. Yağmur yağmadan hemen önce. Onu yine bana vermedin. Vermeliydin Taehyung."
Omuz silktim ve bende gözlerimi kapattım.
"Artık ona gerek yok diye düşündüm. Sonuçta evleniyordun."
"Buna rağmen mektubu yanında getirdin Taehyung. Belki fikrim değişir diye düşündün değil mi?"
Bunu kendime bile itiraf edememişken ona nasıl itiraf edebilirdim ki?
"Bana vermene ne engel oldu?"
Omuz silktiğimde Jimin söylemem konusunda üsteledi.
"Onunla mutluydun Jimin. Mutluluğunu bozmak istemedim."
Jimin kıkırdayıp alnını alnımdan çekti.
"Hala çok aptalsın Taehyung."
Bakışlarımı yere çevirdiğimde bir el yerle arama girmişti.
"Beraber eski bütün anıları unutup yeni anılara yelken açalım mı Taehyung?"
Gözlerim büyürken bakışlarımı Jimin'e çevirdim.
"A-ama sen evleniyordun."
Jimin gülümseyip yanda duran elimi alıp kendi eline kenetledi.
"Seninle, Na Ri'yle olduğumdan daha mutlu olacağıma eminim Taehyung."
Gözlerim dolduğunda gülümseyip elimi Jimin'in eline daha sıkı doladım.
"Söz veriyorum bir daha seni asla üzmeyeceğim Jimin."
Jimin gülümseyip ekledi.
"Ve bir daha özür dilemek zorunda kalacağın davranışlar yok."
Başımı hızla salladığımda Jimin gülümsedi.
"O zaman hadi beraber güzel anılar kazanalım Taehyung."
Ve o gün Jimin'le eskiden yaşadığımız her şeyi geride bırakarak yeni anılara yelken açtık. Artık özür dilemek yoktu. Artık birşeyleri saklamak yoktu. Artık mutluluk ve huzur vardı.
Bölüm sonu~~
Fazla kısa bir hikaye değildi. Ani gelen bir ilhamla yazdım ve bir günde bitirdim. Bu ne demek oluyormuş? İlham varsa bir kitap bile bir günde bitebilir.
Bu kitabı normalde angst sonla bitirmeyi düşünüyordum. İşte Jimin Na Ri ile evlenecekti falan ama kimse angst sonla bitmesini istemedi. Üstelik kimse angst okumuyor. Angst okumayı ve ağlamayı seven bir ben varım herhalde 😅😅
Neyse sonuç olarak sizin yoğun istekleriniz sonucu kitabı mutlu sonla bitirdim. Umarım kitabı severek okursunuz ya da okumuşsunuzdur.
Sizi seviyorum bebeklerim. Başka kitaplarda görüşmek üzere~~ 💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorry ➳ Vmin Texting
Fiksi PenggemarTaehyung uzun zaman önce yaptığı şeylerin pişmanlığıyla Park Jimin'e yazmaya karar verir.