Iyi okumalar galaksilerim
Geriye bakman gereken tek zaman ne kadar ilerlediğini görmek içindir.
Irem yavaşça içeri girip ortada ki tezgaha doğru ilerlemişti. Ege dolaplardan birinin kapağını açıp içinden birkaç elma çıkarmıştı. Iremin olduğu masaya doğru gelip elindeki elmalardan birini Irem'in yanında duran Eraya doğru atmıştı. "Yemek yapmaya üşendim hem sağlıklı beslenmek gerekir öyle değil mi?" diyip elindeki elmadan büyük bir ısırık almıştı Ege.
Iremin yanına gelip ona da bir elma verdikten sonra tezgahın üstüne oturup elmayı yemeye devam etmişti. Eray sandalyelerden birini alıp Irem'in yanına koymuştu. Irem sandalyeye oturup elmasından ilk ısırığını almıştı.
Ağzındaki elma parçasını bitirdikten sonra. "Güçleri öğrenmeye ne zaman başlayacağım?" diye sormuştu Irem. Elindeki elmayı çoktan bitirmiş olan Ege başka bir elma alıp cevap vermişti. " Büyük bir ihtimal yarın başlarsın. Her güç için bir haftaydı değil mi Eray?" demişti. Eray kafasını sallayıp " Evet her güç bir hafta günde 2 saatti sanırım ben öyle hatırlıyorum."
Irem anladım der gibi kafasını sallamıştı. Elmalar bitince Ustanın odasına doğru girmişlerdi. Kapıyı çalıp içeri girdiklerinde Ustanın elinde ki kağıda bir şeyler yazdığını görmüşlerdi. Usta kafasını kağıttan kaldırana kadar sesizce bir kenarda beklemişlerdi en sonunda kafasını kaldırıp onlara baktığında elindeki yazmayı bitirdiği kağıdı Ireme doğru uzatmıştı.
Irem kağıdı alıp göz gezdirmişti. Bir çok kare şeklinde bölmeler, bölmelerin üzerlerinde 1. Hafta 2. Hafta gibi şeyler yazdığını görmüştü. Kare şeklinde bölmelerin için de o hafta öğreneceği güç yazılmıştı. Ilk hafta mitilojiklerden başlıyordu.
" Güçleri buna göre öğreneceksin hergün 2 yada 3 saat yavaş yavaş öğrenmen gerekiyor." demişti oturduğu yerden Usta. Irem onayladıktan sonra Eray Irem'in elindeki kağıdı alıp incelemişti.
" Ilk ders yarın Gece den başlıyor. Neden böyle bir güç var ki yılan olmak ne işe yarayacak? Beni ürpertiyorlar." Eray kaşlarını çatıp kağıdı incelemeye devam etmişti. Irem ve Ege sesizce kıpırdayıp ona bakmaya devam etmişlerdi.
" Eray onu eve götürün yarına kadar iyice dinlenmesi gerek gerekirse güçleri öğrenme hızına göre listeyi düzeltiriz." demişti Usta
Ustanın odasından hep birlikte çıktıktan sonra çıkışa doğru ilerlemişlerdi. Eray hala elindeki kağıdı inceliyordu. Ege Eraya doğru bakıp ne yaptığını kağıdı neden bu kadar incelediğini anlamaya çalışmıştı. Merkezden çıktıktan sonra arabaya binip Iremin evine doğru sürmüşlerdi.
" Bugün işimiz azdı ailemin gelmesine daha iki saat var. Size kahve yapmamı ister misiniz?" demişti Irem arkadan Eraygile seslenerek. Ege kafasını sallayıp onaylamıştı. Eray birden atlayıp " Hayır olmaz bizim işimiz vardı unuttun mu?" demişti Egeye bakarak. Ege gözlerini kısıp Eraya doğru bakmaya başlamıştı. Kağıdı eline aldığından beri tuhaf davranıyordu. Kafa sallayıp " Ah evet unutmuşum sanırım başka zaman bize kahve yapabilirsin olur mu?"demişti Ege Ireme bakarak.
Önüne dönüp arabayı sürmeye devam etmişti. En sonunda Iremin evine geldiklerinde arabayı durdurup kağıdı verdikten sonra Irem'in inmesi beklemişlerdi. Irem arabadan indikten sonra Ege arabayı çalıştırıp Eray'ın evine doğru sürmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucu ( Kitap Oldu)
Fantasy"Gözlerin kaybettiği annesine çok benziyor... Bizi hiç bırakma olur mu? Çünkü ölen kişiyi bizde annemiz gibi görüyorduk ve gözlerini annemize benzeten tek kişi Eray değil..." Cansu çizdiği resme bakıp "Bak burada bizim grubun resmini çizmiştim...