Koruyucu ( Kitap Oldu)

21.Bölüm 🌻🌻

Iyi okumalar galaksilerim 🌌🌌

"Forest planet 03.eo eol9" aşk gezegeninde de aradıklarını bulamadıklarında bir hafta bitiminde yeni gezegene gitmek için hazırlıkları yapmışlardı. Eray portala yeni gidecekleri gezegenin kodunu girmiş ve çalıştırmıştı. Gezegen halkı ve koruyucu ile vedalaştıktan sonra bordo renkli portala binmişlerdi. Gece kaçar diye korktuğu için  Etraynum'un kolundan tutmuştu. Irem arkadaşları onu uyarmadan orman gezegeni hakkında bilgi vermeye başlamıştı.
"Forest planet
90.000 kişilik nüfusa sahipler.
Orda yaşayanlara doğa denir.
Insan formuna bürünmüş ağaç şeklindelerdir.

Çok utangaç ve korkak bir yapıya sahiptirler." diye açıkladığında Can

"Ağaçlarla mı konuşacağız biz şimdi?" diye merakla sormuştu. Gece Can'ın  sorusuna "Kısmen öyle oluyor sanırım." diye cevap verirken Eray araya girmiş ve  "Kısmen değil, Can doğru söylüyor ağaçlarla konuşacağız. Bu gezegeni biliyorum kütüphanede bir kitapta okumuştum." diye açıklamıştı.

Irem Eray'ın dediğinden sonra "O zaman bu gezegende bize öncülük edebilirsin." diyerek fikrini belirtmişti. Eray "Sadece okudum pek bir şey bilmiyorum." dedikten sonra Can "Yine de bizden çok biliyorsun öyle değil mi?" demişti kendisi bu gezegen hakkında hiçbir şey bilmediği için.

Portaldan çıktıktan sonra iki saat yakın bir süredir ormanlık arazide yürümüşlerdi. Etrafa iyice bakmalarına rağmen ne bir ev ne de bu gezegenin halkına dair hiç bir şey görememişlerdi.
Çevrelerinde çoğunluğu meşe ağacı olan ağaçlar vardı. Etraflarında onlar dışında ses gelmediği için herkes gerilmeye başlamıştı. Herkes önden giderken Irem ve Eray grubun en arkasından ilerlemişlerdi. Eray Irem'e biraz daha yaklaşıp elini tutmuş ve "Korkuyor musun?" diye sormuştu. Irem önce ellerine bakmış ardından "Hayır tabikide neden korkayım ki." demişti korksa da belli etmek istemeyerek. Eray Irem'in elini bırakıp "Peki ben gideyim o zaman." dediği an Irem Eray'ın elini iki eli ile tutup  "Hayır dur gitme. Yani korkmuyorum ama sen yine de yanımda dur." demişti utangaç bir şekilde. Eray küçük bir gülümseme ile "Olur dururum."  demişti. Eray gülünce Irem daha çok utanmış ve yavaş bir şekilde Eray'a vurmuştu. Irem ne kadar yavaş vursada Eray kolu kopmuş gibi tepki vermişti.

Biraz daha ilerledikten sonra Cansu duramayıp " Gerçekten utangaç oldukları için mi gelmiyorlar yoksa biz yanlış yerde miyiz?" demişti sürekli yürümekten sıkılıp. Eray çevresine bakıp
"

Bilmiyorum ama yanlış yerde değiliz." demişti. Cansu off layarak "Nerde o zaman bunlar?" diye sormuştu.
"Hey, hey, hey burdayım aşağı bakın." Eray kısık gelen sesi duyduğunda arkadaşlarını durdurmuş ve "Ses nerden geliyor. Duydunuz mu?" diye sormuştu. Eray'ın duyduğu ses tekrar "Aşağı bakın diyorum size. Burdayım." dediğinde bu sefer herkes duymuş ve aşağı doğru bakmışlardı. Yerde sürekli zıplayan ve kendini belli etmek isteyen doğa görüldüğünü anladığında durmuştu. Irem ve diğerleri yerdeki 10,15 santimlik küçük
canlıya bakmışlardı. "Sonunda! Merhaba ben size bu gezegende eşlik edecek olan doğayım. Şimdi şu  şekerleri yiyin lütfen çok uzunsunuz ezilmek istemiyorum. " demişti açık konuşarak. Herkes doğa'nın uzattığı küçük şekerleri yediklerinde boyları yavaş yavaş kısalmış ve en sonunda doğa kadar olmuşlardı. Can kendi görünümüne şaşırıp "Lan minicik olduk." diyerek bağırmıştı. Doğa onların yanına gelip "Şimdi oldu beni takip edin." demiş ve yürümeye başlamıştı. Eray aklına gelen şey ile "Bir dakika ya sizin utangaç olmanız gerekmiyor muydu?" diye sormuştu. Doğa önce düşünmüş ardından "Evet çok utangacız zaten, normalde size ben eşlik etmiyordum. Size eşlik eden kişiler sizden korktuğu için gelmediler. Ben çok meraklı ve utanmaz biri olduğum için beni görevlendirdiler." diyerek açıklama yapmıştı. Eray cevap karşısında "Anladım." diyip yürümeye devam etmişti. Irem "O zaman oraya gittiğimizde bizden yine kaçacaklar." demişti. Doğa yürümeye devam ederek
"Evet ama eskisi kadar değil şimdi bizimle aynı boydasınız. Şuradan gideceğiz takip edin beni." demiş ve yolda başka bir tarafa sapmıştı.