I'm A Vampire // KaiSoo

9.Bölüm

12 saat..

Cehennem gibi ve diken üstünde durmakla geçmişti.

Vampir beyin verdiği sürenin dolmasına tam sekiz dakika kalmıştı ve bütün gün, yanına gelen herkesin o olduğunu düşünmüş, ona doğru yapılan her hamlede geri kaçmıştı.

Vampir yazar ile tanışmak isteyen oydu. Yazarın vampir olmasını isteyen oydu. Şimdi neden korkuyordu?

Evi küçüktü Kyungsoo'nun. Tek bir odası, salonuna bağlı mutfağı vardı. Banyosu hemen odasının yanındaydı. Balkon yoktu, gerekte yoktu.

Şuan salonda oturmuş, televizyonda açtığı saçma bir dramayı izliyordu. Gözü bir yandan saate bakıyordu, kalan altı dakikanın geçmesini görmek için.

Bir anda elektriklerin kesilmesiyle ufak bir çığlık kopardı Kyungsoo. Kalbi deli gibi çarpıyordu.

"Va-vampir bey?" Korkuyla karanlığa konuştu. Koltuktan kalkamıyordu aynı zamanda. Kucağındaki yastığa öyle bir sarılmıştı ki, vampir gelince sanki onu o yastık koruyacaktı.

Deri derin nefes aldı. Gözleri karanlığa bir türlü alışamamışken, boynuna hissettiği nefes ile donmuştu.

Nefes almayı kesmişti.

Tırnakları resmen yastığı delmişti.

Kalbi bile durmuş gibiydi.

Deli gibi korkuyordu.

"Bütün gün beni bekledin.." dedi kulağının hemen arkasındaki ses. Kalındı, aynı zamanda tahrik edici, şehvet dolu. Kyungsoo'nun bedeninden bir titreme geçti. "Korkuyorsun.."

Boğazından kocaman bir kaya yutmuş gibi hissetti, yutkunurken. Çok hafif kafa salladı ama çok karanlık olduğu için göremeyeceğini düşündü.

"Ha-hayır." Dedi sesi titreyerek.

Güldü hemen kulağının arkasındaki ses. Çok yakındı. Oldukça yakındı. Nefesi boynunu yalayacak kadar çok yakın.

"Beni sen çağırdın Soo.. dünyana beni davet ettin."

Evet böyle bir aptallık yapmıştı. Sırf güzel hikayeler yazıyor diye, ne diye böyle saçma sapan bir işe kalkmıştı ki?

Vampir burdan gittiği gibi ilk yapacağı şey, o sitedende, vampirden kurtulmak olacaktı.

"Ve sen.." dedi vampir, sanki daha da yaklaşırken. "..kanının son damlasını içene kadar benden kurtulamazsın."