Yaşamasını seçmek demek, arkadaşlarından olmak, hayatında sadece onun olması demekti. Belki yeri geldiğinde canını yakacak, onu korkutacak ama hep sevecekti.
Bunlar kötü taraflarıydı.
İyi tarafından bakarsak eğer, o masum kahverengi gözleri yalnızca kendisi görecekti. Henüz gülüşünü görmemiş olsada, gülüşü yalnızca ona ait olacaktı. Sonsuza dek kendisini sevecekti, Kyungsoo öldüğünde ise..
Kyungsoo öldüğünde oda ölecekti.
ı'mavampire88 Neden evden çıkmadın? Dersine gitmeyecek misin?
ı'mawolf12 Hayır Düşünüyorum.
ı'mavampire88 Bakalım bakalım ne düşünüyormuşsuuunnn
ı'mawolf12 Zihnime girmeyi kes! Benim hiç özel hayatım olamayacak mi?
ı'mavampire88 Özel hayat mi? Oda ne? Senin hayatın benim hayatım bebeğim Aramızda bir hayatın lafı mı olur?
ı'mawolf12 Tabi canım Bir hayat sonuçta Eninde sonunda bitecek
ı'mavampire88 Bitmesini istemiyorsun
ı'mawolf12 Öleceksin Jongin Farkında mısın? Neden bir ölümlüyebağlandın ki? Neden sonsuz yaşam varken, ölmeyi tercih ettin?
ı'mavampire88 Kyungsoo Aklından o düşünceyi çıkar
ı'mawolf12 Seni yaşatmayı seçtim Jongin Seni yaşatacağım Fakat sen yine sonunda ölümü seçiyorsun
ı'mavampire88 Sonsuz yaşam uzaktan görüldüğü gibi muhteşem mi sanıyorsun sen? Cehennem gibi Soo Beni bu cehennemden kurtaracak tek kişi sensin!
ı'mawolf12 Ölüm olmadanda cehennemden kurtarabilirim seni Ama madem kabul etmiyorsun O zaman bundan sonra olacaklar umurumda değil
ı'mavampire88 Kyungsoo! Ne düşünüyorsun? Şu müziğin sesini kıs hemen! Kyungsoo!! Pekala Oraya geliyorum!
Kyungsoo mesajı okuduğu an gözleri kocaman açılmıştı.
Tahminen ne zamana gelirdi?
10dakika ? 15 dakika?
Şimdi evden çıksa yeterince uzaklaşabilir miydi?
Üstüne bir şey giymek için hızla dolabı açtı ve eline gelen ilk şeyi askıdan çıkarmaya çalışırken, odasının kapısı büyük bir gürültüyle açılmıştı.
Büyük gürültüyle evet.
Çünkü kapıyı kırarak girmişti Jongin içeri.
Kyungsoo, kırmızıya çalan gözlere korkuyla baktı ve kazağı üstüne bastırdı. Üstünde bir şey olmadığını fark etmemiştir değil mi?
Etmemiştir.
Jongin bilgisayara kısa bir bakış atmış, hemen ardından müzik kesilmişti. "Bir yere mi gidecektin sevgilim?"
Kyungsoo hafifçe güldü. "Yoo." Dedi "Ne alaka ki?" Jongin yan ağız gülünce Kyungsoo sertçe yutkundu. Tekrar gülmeye çalışarak gözleriyle kapıyı gösterdi. "Kullanışlıydı, yazık oldu."
Jongin ona doğru bir adım atınca geriledi. "Ne düşünüyorsun benim minik sevgilim?"
Kyungsoo kazağını sıkıca tuttu önünde. "Hiçbir şey."
"Benden sakladığın bir kaç düşüncen var gibi?" Kyungsoo'nun bacakları yatağa değince ikiside durdu. "Benden bir şey saklayamazsın bebeğim."
"Saklamıyorum ki zaten."
Jongin bir adım daha atınca Kyungsoo birden yatağa oturdu. "Bundan sonra olacaklar neymiş bakalım?"
Jongin Kyungsoo'nun gözlerinin taaa en içine bakıyordu. Kyungsoo bir anda gözlerini kapadı, en azından gözlerine bakıp zihnine giremezdi.
"Gözlerini aç sevgilim."
Kyungsoo hızla kafasını iki yana salladı. Açamazdı, düşüncelerini öğrenemezdi. Birden kollarının arasında ki kazak çekilip alınınca şokla açtı gözlerini.
Harika, şimdi psikopat katil bir vampirin önünde sadece eşofman altıyla duruyordu.
Jongin'in gözleri üstünde dolaşınca, hafif geri giderek yastığını aramaya başladı.
Beklemediği şey ise, Jongin'in bir dizini yatağa koyup, Kyungsoo'yu tamamen yatağa yatırmasıydı.
"Jongin."
"Efendim sevgilim."
Kyungsoo yatakta geri gitmeye çalışınca, Jongin ikinci dizinide yatağa koyarak tamamen onun üstüne yerleşti.
"N-ne yapıyorsun?"
Ellerini uzatıp Kyungsoo'nun bileklerini yakaladı ve başının üstünde birleştirdi. "Ne yapıyormuşum?"
Kyungsoo tekrardan yutkundu. Jongin'in gözleri kırmızıdan siyaha dönüşmüştü. Kyungsoo aptal değildi ve bunun şehvetten dolayı olduğunu anlayabiliyordu.
"Üstümdesin."
Jongin, bir dizini Kyungsoo'nun bacaklarının arasına yerleştirdi. "Farkındayım."
Kyungsoo nefes almayı kesmişti, Jongin ona adım adım yaklaşıp, şehvetle bakarken. Ellerini oynatmayı denedi ama karşılığında daha sert bir tutuş elde etmişti.
"Sen akıllısın Kyungsoo." Dedi Jongin fısıltıyla. "Bana karşı koymaya kalkarsan neye dönüşeceğimi tahmin edebilirsin, değil mi?"
Kyungsoo ağzını açacağı sırada Jongin tekrar konuştu. "Ve sakın bana rızan olmadığı saçmalıkları söylemeye kalkma. Kanının şehvetle fokurdadığını duyuyorum, kalbinin heyecanla attığını da." Jongin dolgun dudaklara yavaşça yaklaştı. "Beni arzu ettiğini biliyorum, itiraz etme ve zevk almaya bak."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
----- Bana ettiğiniz küfürlerin hepsini duyuyorum he Ona göre küfür edin Yavaş yavaş 😘