Azer Kurtuluş & Karaca Kurtuluş

875 37 0
                                    

Salih karaca'yı Azer evine bırakır kapıyı Yılmaz açar

Yılmaz: yenge (Yılmaz şaşırır)
Karaca: Yılmaz kapıda mı oturacağız yoksa beni alacak mısın içeriye
Yılmaz: pardon yenge şaşırdım birden görünce el gir içeri (Karaca içeriye girer salonda oturmaya başlar)
Yılmaz: yenge abim ile bir sorun mu oldu abim nerede sen tek gelmişsin
Karaca: (Karaca derin bir nefes alır ve konuşmaya başlar) Yılmaz sana bir şey söyleyeceğim ama ilk önce Fadik anne nerede
Yılmaz: sizden sonra annemi de çocukları da Adana'ya yolladım
Karaca: iyi yapmışsın bunu duymaması lazım
Yılmaz: yenge korkuyorum artık bir şey söyler misin kötü bir şey mi oldu
Karaca: Evet
Yılmaz: ne oldu abime kötü bir şey mi oldu
Karaca: Yılmaz sakinleş anlatacağım
Yılmaz: Tamam yenge anlat dinliyorum (Karaca Yılmaz'a her şeyi anlatır Yılmaz ilk önce bayağı öfkelenir daha sonra da karaca'yı affeder çünkü biliyor karaca suçu olmadığı )
Yılmaz: ne yapacağız şimdi yenge
Karaca: babamlar Azeri her yerde arıyorlar biz de arayacağız Ama sen şimdi beni efsuna götüreceksin
Yılmaz: yenge abim olmadan bir şey yapmasak
Karaca: Yılmaz duydum beni hemen beni efsuna götüreceksin (o sırada kapı çalar Yılmaz gider kapıyı açmaya karşısında gördüğü kişiyle bayağı şok olur çünkü yılmaz ilk gördüğü andan beri unutamadı onu)
Yılmaz: senin burada ne işin var
Karaca: ben çağırdım Yılmaz bize yardım edecek Sen nereden tanıyorsun
Yılmaz: yenge biz abimle çukura girdiğimizde bu karşılamıştı bizi
Duygu: bu değil adım Duygu
Yılmaz: pardon küçük hanım
Duygu: Bana bak lan bana küçük hanım deme Seni çok fena yaparım
Yılmaz: ay çok korktum
Duygu: lan (Karaca lafını keser)
Karaca: Tamam yeter kavganın sırası değil Duygu söylediğim şeyleri yaptın mı
Duygu: yaptım
Karaca: güzel
Yılmaz: yenge ne yapıyorsun planını Bana da anlat ben de yardım edeyim sana
Karaca: Tamam anlatıyorum Sen abi ne arayacaksın her yerde ben de yarım kalan işleri bitireceğim
Yılmaz: anlamadım yenge ne gibi işler
Karaca: Yılmaz sana söyledim ben o Efsun öldüreceğim
Yılmaz:
Karaca: Duygu nehir'in yerini buldun mu
Duygu: Evet
Karaca: söyle
Duygu: akıl hastanesinde
Karaca: neeee
Duygu: duydum
Karaca: Tamam gidip onun yanına konuşacağız
Yılmaz: yenge yanına bir kaç adam al öyle çık evden yalnız çıkma
Karaca: Tamam Yılmaz yanıma birkaç adam alırım duygu dolu musun
Duygu: Evet
Yılmaz: vay yengem silah kullanmayı da biliyor
Karaca: Yılmaz Fadik annenin haberi olmuyor ve sen de İstanbul'un her yerini arıyorsun abini buluyorsun
Yılmaz: emredersin yenge
Karaca: Duygu hadi çıkalım (Karaca ile duygu evden çıkarlar Yılmaz  peşlerine birkaç adam takar Karaca azerin arabası ile gider )
Duygu: burası
Karaca: Tamam sen gelmiyorsun Ben inip alıp geleceğim
Duygu: Tamam kardeşim Sen nasıl istersen (Karaca arabadan iner ve hastaneye girer)
Karaca: nehir
Nehir: (bayağı şaşırır) Karaca senin burada ne işin var nasıl buldun beni
Karaca: nehir konuşalım biraz
Nehir:Karaca kusura bakma ama benim konuşacak hiçbir şeyim yok
Karaca: amcamın sana ne yaptığını çok iyi biliyorum
Nehir: nereden öğrendin
Karaca: kendisi söyledi çok pişman olmuş
Nehir: hiç zannetmiyorum Karaca çünkü onları gördüm
Karaca: nehir bende amcamı gördüm yaptığı şey yüzünden çok pişman olmuş sen merak etme o kadın bir daha asla hayatımıza karışamaz
Nehir: O ne demek
Karaca: hadi gel benimle gidiyoruz
Nehir: o eve gelmeyeceğim Karaca
Karaca: o eve gitmiyoruz benim evime gidiyoruz
Nehir: doğru ya sen evlendin tebrik edemedim ya kusura bakma hayırlı olsun
Karaca: damadı bulursam daha hayırlı olacak
Nehir: O ne demek damat mı düğünden mi kaçtı
Karaca: Hayır eve gidelim sana her şeyi anlatacağım
Nehir: Karaca yamaç'la konuştun dedin ya onu da söyledi mi
Karaca: hamile olduğunu mu
Nehir: Evet ama çocuğu aldırdım
Karaca:nehir lütfen bana yapma amcam inanmış olabilir ama ben inanmıyorum
Nehir: Tamam nereden anladın yalan söylediğimi
Karaca: nehir Sen çocuğuna kıyamazsın ayrıca karnında çok büyümüş ben evde nasıl fark etmedim ona inanamıyorum asıl bayağı iyi sakladın
Nehir: karaca yamaça söyleme lütfen
Karaca: Hayır söylemeyeceğim çünkü amcam bu dersi hak etti ama sen de bana söz ver zamanı geldiğinde sen söyleyeceksin
Nehir: Hayır söylemeyeceğim
Karaca: Tamam nehir senin üstüne gelmeyeceğim hadi şimdi benimle evime gel
Nehir: Karacan Ben burada iyiyim
Karaca: hadi nehir ikiletme daha çok işim var İlk önce çukura gidip çukur'un durumuna baktıktan sonra da Azeri bulmaya çalışacağım
Nehir: Tamam patron
Karaca: siz eve bıraktıktan sonra ben bir işim var onu halledip geleceğim
Nehir: ne işi
Karaca: gidip o kadının derdi neymiş ya onu öğreneceğim
Nehir: Karaca yapmayacaksın
Karaca: merak etme amcam için değil dedem için gidiyorum ben
Nehir: O ne demek
Karaca: uzun hikaye daha sonra anlatırım (arabaya giderler)
Duygu: hadi be kızım nerede kaldınız
Karaca: geldik
Duygu: Yılmaz seni aradı telefonunu arabada unutmuşsun
Karaca: ne istiyordu
Duygu:dedi ki yengeme söyle sakın efsun'u gitmesin ilk önce eve gelsin bir konuşalım daha sonra
Karaca: gidelim bakalım Yılmaz'ın derdi neymiş

Çukur Salih'le Selim'in konuşması

Selim: Salih ne demek karaca'yı o eve götürmek ne demek
Salih: selimciğim güzel kardeşim kızın laf dinlemiyor bana dedi ki ya sen götürürsün ya ben kendim giderim ben de götürmek zorunda kaldım
Selim: peki Yılmaz ona bir şey yaparsa
Salih: Karaca yapmaz dedi
Selim: nereden bu kadar emin miş hanımefendi
Salih: valla aynı soruyu ben de kendisine sordum dedim ki Karaca hanım fazla özgüvenlisin iz nereden kaynaklanıyor bu özgüven O da bana dedi ki ben Azer kurtuluş'un karısıyım ondan geliyor özgüven
Selim: bu kız beni delirtecek Akın
Akın: efendim babam
Selim: git kardeşinin yanına
Akın: Baba Emin misin Ben karaca'dan tırsıyorum
Salih: vallahi Selim haklı çocuk hhhhhh dün yamaç'la öyle bir konuştu kim Ben bile tırsıyorum artık
Selim: siz emin misiniz benim kızımdan bahsettiğiniz
Salih: Evet
Selim: ne dedi yamaç
Salih: ya şu Baykal'ın kızı var ya
Selim: Evet var hatta bizim baş düşmanımız
Salih: işte onu Karaca öldürmek istiyor Yamaç da diyor ki öldürmeyeceksin O yüzden kavga ettiler
Selim: Salih şakanın sırası değil ciddi misin sen
Salih: vallahi ciddiyim diyor ki siz kadına zarar veremezsiniz ama ben veririm Yamaç tam dünkü öldüremezsin karaca'da öldüreceğim diyor 2 saat kavga ettiler kafamı şişirdiler
Selim: vay vay benim kızıma bak ya
Akın: Baba kıskanıcam
Salih: hhhhhh
Selim: Akın hadi kardeşinin yanına
Akın: hakkınızı helal edin gidip de dönmemek var
Salih: hhhhh helal olsun
Selim: şakanın sırası değil hadi oğlum

Karaca eve gelir

Yılmaz: yenge konuşmamız lazım hem de hemen
Karaca: ne oldu abinden haber mi var
Yılmaz: Evet


Evet arkadaşlar bir bölümün sonuna daha geldik gelecek bölümde Azeri neler olduğunu öğreneceğiz Bir de birkaç bölüme size küçük bir sürprizim var not: yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın

AzKarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin