İyi okumalar
Kurtuluş ların evi istemeden bir gece öncesi
Azer: ya gülüm niye gidiyorsun yarın gidersin
Karaca: olmaz Azer gitmem gerek babaannem çağırdı
Azer: Of tamam ben bırakırım seni
Karaca: gerek yok ben gidebilirim
Azer: ben bırakayım bari Yolda konuşuruz birazcık
Karaca: azel gerek yok hem de ben bir ömürlük gitmiyorum sadece bu gecelik gidip geleceğim
Azer: Tamam bir (Karaca Azer sarılıp öpüp daha sonra da evden çıkar doğrudan koçovalılar evine gider akşam yemeği olduğu için herkes evdedir kapıyı çalar açan Saadet ablası olur)
Saadet: karaca hoş geldin Seni çok özlemişiz
Karaca: Ben de abla ben de ablam Salih amcam evde mi
Saadet: evde yemek saati olduğu için herkes evde biliyorsun
Karaca: Güzel o zaman hepinize birden söyleyeceğiz (der ve içeriye geçer herkes karaca'ya sarılır arılar ve yemeği otururlar Karaca konuşmaya başlar)
Karaca: Baba dediğin gibi yarın Azer gelip sizden beni isteyecek bir de sizde Salih amcamdan nehir isteyeceksiniz
Sultan: Karaca nehir burada değil ki hem nehir'i kimi isteyeceğiz
Karaca: biliyorum babaanne yarın nehir burada olacak ayrıca nehir'i Yamaç amcamın isteyeceksiniz
Sultan: Karaca yamaç'ın bu eve girmesine izin yok
Karaca: babam ve amcam bana söz verdi değil mi Cumali amcam
Cumali: Evet anne Yamaç bir seferliğine eve girecek
Selim: Karaca çok istedi annem biz de izin verdik ve bu konu tartışmaya kapalı durİsteme günü
Karaca: nehir çok güzel oldun
Nehir: Sen de çok güzel oldun Karaca
Duygu: Karaca geldiler
Karaca: tamam (der ve aşağıya inip kapıyı açar) hoş geldiniz
Fadik: hoş bulduk kızım (Karaca hemen terlikleri verir herkes içeriye girer bir tek Yılmaz azer kalır)
Azer: gülüm bu ne güzellik
Karaca: Azer bey sizde hiç fena değilsiniz
Yılmaz: ya Duygu gel evet de seni de isteyelim bugün
Duygu: Yılmaz kapat çeneni dedim sana çıkart aklından bunu
Yılmaz: yenge lütfen duygu'ya bir şey der misin
Karaca: Yılmaz kızı rahat bırak belli ki daha hazır değil
Yılmaz: Of be
Azer: Yılmaz yengen haklı kızı rahat bırak
Yılmaz: abi bence sen hiç konuşma
Azer: Duygu senden bir şey istiyorum yılmaz'ı döv benim için Çünkü ben şimdi müsait değilim Sen döv
Duygu: seve seve abi
Karaca: ya rahat bırakın yılmaz'ı mı
Yılmaz: sağ ol yengem Ya bir tek sen benim arkamda sın
Azer: gülüm buna çok yüz verme
Karaca: Yeter hadi içeriye 5 dakikadır kapı önünde konuşuruz babamlar kızacak şimdi
Azer: ne kızacaklar ya hem onlar için gelmiş Kendi karımı istiyorum
Karaca: Azer uzatma gir içeri (Duygu Yılmaz Karaca Azer içeri girerler)
Selim: hoş geldin Azer
Azer: hoş bulduk abi (Azer Sultan Hanım'ın elini öpmek için eğilir)
Sultan: hoş geldin Azer oğlum
Azer: hoş bulduk (karaca'ya döner konuşur) yamaç'la Salih nerede yoklar mı
Yamaç: hayırdır azer Beni mi özledin
Salih: yok babamın oğlu O seni değil Beni özlemiştir
Azer: lan sizin ne özleyeceğim karımdan çok sizi görüyorum
Salih: bak azercim kalbimizi kırıyorsun
Azer: kırılırsa kırılsın ya Salih seni akın yamaç'ın her gün görüyorum
Akın: ya benim ne suçum var Azer hem Sen benim eniştem si tabii ki de beni göreceksin
Azer: hadi be oradan Küçük şeytan yürü git (bunlar kendi aralarında konuşurken Sultan karaca'ya gidip mutfağı kahve yapmasını söyler)
Karaca: nehir Yamaç amcam ki ne de koyalım
Nehir: sadece tuz mu koyacağız
Karaca: Saadet abla kırmızı biber var mı
Saadet: var da ne yapacaksın kızım
Karaca: Azer acıyı çok sever getirin koyalım
Ceylan: yenge abim acı çok sever fazla fazla koy
Nehir: Karaca Ben yamaç'ın kahvesine sadece tuz attım başka bir şey koymayacağım
Karaca: Tamam sen nasıl istersen Duygu istersen Yılmaz kahvesine de koyalım
Duygu: vallahi beni kızdırdı için yap derdim ama salak şimdi yanlış anlar beni ister
Karaca: yapalım Ben izin vermem
Duygu: vallahi bana uyar yap
Ceylan: yenge Yılmaz abim acıya çok dayanıklıdır hepsini boş at
Duygu: Tamam Karaca yap gitsin (kahveler olur salona geçerler ilk önce büyükler daha sonra damatlara verilir)
Karaca: afiyet olsun canım
Azer: doğru söyle tuzdan başka ne var bunun içinde
Karaca: iç ilk önce dan sonra konuşuruz (Yılmaz kahvesini içer ve acı olduğunu farkeder hemen su içmek ister ve gözleri kıpkırmızı olur)
Duygu: (Duygu Yılmaz'a bakıp Güler ve der ki) iyi misin Yılmaz
Yılmaz: kahve fazla sıcak ağzım yandı
Duygu: dikkatli iç
Yamaç: nehir kahvede ne var
Nehir: vallahi bu ikisi gibi acımasız değilim sadece tuz attım
Yamaç: bak içiyorum
Nehir: afiyet olsun canım (Yamaç kahvesini hepsini içer Azer kahvesinden Bir yudum aldığında farkeder acı olduğunu ama o da hepsini içer)
Nehir Karaca Duygu: afiyet olsun
Yılmaz Yamaç Azer: biz bunun hesabını fena soracağız
Fadik: sebebi ziyaretimiz belli Sultan hanım Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızınız Karaca oğlum Azeri istiyorum
Sultan: Fadik hanım bence bir sorun yok Ama bunu bir kızımız ve evin büyüğüne sorarım Cumali oğlum sen ne dersin
Cumali: anne benim için de bir sıkıntı yok ama Selim ne derse o olur kız onun kızı
Selim: Karaca Kızım sen ne diyorsun istiyor musun
Karaca: vallahi baba sen ne dersen o olur
Azer: kızım istiyorum desene zaten evliyiz
Karaca: babam ne derse o olur
Selim: Tamam o zaman hayırlı olsun (sıra nehir istemektedir)
Sultan: Salih sebebi ziyaretimiz belli nehir kızımı oğlum Yamaç istiyorum
Salih: oğlumuz ne işle meşgul kızımızı iyi bakabilir mi
Yamaç: Salih kızı ver fena olur
Salih: damat beni tehdit ediyor vermiyorum
Azer: bence de kardeşim verme
Yamaç: Azer gazlama şunu bak fena olacak
Azer: Yamaç bana ne kızıyorsun ya kızı vermeyen o git ona kız bana kızma
Salih: Tamam bir kardeşime da soruyorum nehir Sen istiyor musun yamaç'ı
Nehir: abi sen ne dersen o olur
Salih: Tamam o zaman vermiyorum
Karaca: amca uzatma istersen ver gitsin
Salih:Yamaç yat kalk şu Kara kızı dua et yoksa hayatta vermezdim sana kardeşini
Yamaç: aynen hadi yüzükleri takalım (yüzükler takılır herkes çok mutludur)Sadece makyaj birazcık daha az
Nehir'in giydiği
arkadaşlar elbiselerini nasıl buldunuz biliyorum Ece'nin elbisesini seçtim Ama gerçekten karaca karakterine elbise çok güzel uydu bunu seçtim Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizi çok seviyorum okuduğunuz için teşekkür ederim