İyi okumalar
Yılmaz'ın durumu ağırdır ve hemen ameliyathaneye alırlar duygu'dan oradadır ama o da bitmiş bir haldedir ağlamaktan bitti Azer de sen kendinde değildir Karaca sevdiği adamı kendisine getirmeye çalışır
Karaca: Azer ayağa kalk (Azer Karaca'nın dediğini duymaz Karaca bu sefer bağırır) AZER KURTULUŞ SANA AYAĞA KALK DEDİM
Azer: ne istiyorsun karaca görmüyor musun halimi
Karaca: görüyorum halini ve o yüzden sana diyorum ki ayağa kalkman gerek
Azer: Karaca benim artık gücüm yok bir kardeşimi da kaybetmeyi gücüm yok
Karaca: Bana bak Azer Kurtuluş Yılmaz ölmeyecek ameliyattan sağ Salim çıkacak duydun mu beni hemen şimdi kendine geliyorsun ve benim sevdiğim adam oluyorsun Çünkü ben bu adamı tanımıyorum
Azer: Yılmaz'ın bir şey olursa kaldıramam onun arkasından Ben de giderim
Karaca: (azerin kendine gelmeyeceğini anladığı için ona bir tokat atar) sana kendine gel dedim Yılmaz bir şey olmayacak git bize kim saldırdı onu öğren yılmaz'ı kim bu hale getirdi onu öğren
Azer: (Azer Kurtuluş karısından Tokat yedikten sonra kendisine gelir ve Karaca'nın dediklerini düşünür) Karaca Yılmaz'dan bir haber gelirse bana söyle hemen ben gidiyorum
Karaca: Bana bak sakın kendini öldürmüyorsun
Azer: Tamam ama lütfen Yılmaz'dan en ufak bir haberdi beni haberdar et tamam mı
Karaca: tamam (Azer hastanenin kapısının önünde duran ve telefonu çalar)
Azer: efendim
X: iyi misin duydum kardeşin yaralanmış
Azer: Ben iyiyim kardeşim de iyi olacak şimdi senin haberin vardır Bana kim saldırdı söyle hemen
X: haberim var ama söylemeyeceğim çünkü sana söylediğim an gidip onlara saldıracaksın ve onlar seni öldürür
Azer:sen söylesen de söylemesen de ben öğrenirim bunu sen de çok iyi biliyorsun bence sen söyle
X: Tamam söylüyorum ama bizim adamlardan da alacaksın yanına
Azer: gerek yok
X: sana sormadım alacaksın dedim
Azer: Tamam söyle kim
X: Arık Böke erdenet
Azer: şerefsiz Tamam ben kapatıyorum (Azer karşı taraftan cevap beklemeden telefonu kapatır o sırada yanına yamaç'la Salih gelir)
Salih: Azer Sen kiminle böyle konuşuyordun
Azer: benim bir arkadaş
Yamaç:Tamam ne yapacaksın kim olduğunu biliyor musun eve saldıranlar
Azer: Evet biliyorum Arık
Salih: ne yapacaksın
Azer: sence Salih (barış'a bağırır) Barış buraya gel hemen
Barış: buyur abim
Azer: Yılmaz abinin güvenliğinden sen sorumlusun bu hastanenin çevresinde kuş uçmayacak anladın mı beni Adana'ya da haber ver adamlar gelsin ellerinde balta mı getirsin
Barış: emredersin de abi sana bir şey sormak istiyorum
Azer: sor
Barış: bizimkilerin haberi olsun mu
Azer: Hayır
Barış: Tamam abi (Barış gider Salih tekrar konuşmaya başlar)
Salih:Azer bak böyle yapma Tamam biliyorum kızgınsın sinirlisin öfkelisin eyvallah da böyle yapma bak sadece kendine zarar verirsin
Azer: ok yaydan çıktı Salih şu an benim kardeşim onların yüzünden canı ile cebelleşiyoru ben de onların bu gece işlerini bitireceğim
Yamaç: Tamam ama biz de yardım ederim sana izin ver
Salih: Yamaç gerçekten izin mi vereceksin saldırsın
Yamaç: Arık suyu ısındı babamın oğlu
Salih: peki plan ne
Azer: o şu an nerede
Yamaç: azer bir dur Beni dinle saldıracaksın Evet ama şimdi değil yarın çok önemli bir teslimat var Arık orada olacak Ben de orada olacağım o zaman saldırsın tamam mı
Azer: Tamam ben içeriye giriyorum Yılmaz'ın durumu ne onu öğreneyim (Azer içeriye girer) Karaca bir haber var mı
Karaca: bilmiyoruz bekliyoruz (ameliyathaneden bir hemşire çıkar)
Hemşire: Yılmaz kurtuluşun yakınları siz misiniz
Azer: Evet kardeşime kötü bir şey mi oldu
Hemşire: acilen kana ihtiyacı var ve Okan gruptan bizde yok hemen bulmalısınız (Yılmaz'ın kan grubu kardeşlerinin kanı ile uymaz ve en zor kan grubudur)
Karaca: Akın nerede akın'ın kan grubu uyuyor hemen gidip onu bulacağım tamam mı
Azer: Tamam ama hızlı ol lütfen (Karaca akın'ı aramaya çıkar)
Akın ve Karaca telefon konuşması
Akın: efendim Karaca
Karaca: Akın neredesin
Akın: hastanenin kafesin deyiz neden ki
Karaca: bak bana Yılmaz'ın acilen kana ihtiyacı var ve sadece seninle uyuyor kan grubu hemen gidip Yılmaz kana vereceksin tamam mı
Akın: tamam (Akın telefonu kapattıktan sonra hemen çıkıp kan vermeye gider Ceylan da yanına gelir)
Ceylan: Akın sana ne kadar teşekkür etsem az
Akın: önemli değil Ceylan
Ceylan: Bir şey istiyor musun
Akın: Evet
Ceylan: ne
Akın: ağlama çünkü senin o güzel gözlerine yakışmıyor ağlamak (Ceylan susar o sırada Karaca gelir)
Karaca: iyi misin Akın
Akın: iyiyim ben
Ceylan: ben gideyim artık
Akın: tamam (Ceylan gittikten sonra Karaca akın'a bakar)
Karaca: Akın sakın
Akın: ne sakın anlamadım dediğini
Karaca: Akın sakın azerin kız kardeşine yaklaşmaya caksın sakın
Akın: görürsem söylerim
Karaca: AKIN DEDİM
Akın: tamam (o sırada doktor ameliyattan çıkar)
Azer: doktor bey kardeşim durumu nasıl
Doktor: Yılmaz Bey'in durumu iyi ama bir süre yoğun bakımda tutacağız sadece önlem amaçlı
Azer: peki görebilir miyiz
Doktor: Evet ama sadece bir kişi
Azer: tamam (doktor gittikten sonra Azer annesiyle duygu'ya bakar) anne sen mi Duygu mu girsin karar verin
Fadik: Duygu girecek
Duygu: Fadik teyze sen gir
Fadik: Sen geleceksin konu kapandı
Duydu: çok sağ ol Fadik teyze (Yılmaz'ın yanına girer ağlamasını ramen konuşmak ister) Bana bak Yılmaz sakın öleyim deme biliyorum beni duyuyorsun sen beni her zaman duyarsın Eğer beni yalnız bırakıp gidersen seni hayatım boyunca affetmeyeceğim Ben seni çok seviyorum sensiz yaşayamayacağım anladım Yılmaz lütfen uyan seni çok özledimEvet arkadaşlar aksiyon sahneleri pek yazamıyorum o yüzden fikirlerinizi yazarsanız gelecek bölüm için çok sevinirim ve okuduğunuz için de beğendiğiniz için de çok teşekkür ederim sizi seviyorum