Kedi Suratlı Adamlar

Tatlı kız

Iyi okumalar

" Alçin. Alçin. Alçin beni duyuyor musun? ALÇİN." diye seslenmişti Çınar. Alçin daldığı yerden gözlerini ayırıp önünde uzun süredir kendisine seslenen kişiye bakmıştı. Çınar Alçin kendisine baktığında " Iyi misin? Daldın." diye sormuştu endişeli bir şekilde. Alçin önce siyahlı çocuğa bakıp ardından tekrar Çınar'a dönerek "Son zamanlarda içinde kötü bir his var sanki yine aynı şeyler olacakmış gibi hissediyorum. " demişti. Çınar masada Alçin'e biraz daha yaklaşıp " Bak öyle bir şey olmayacak. Ha eğer olursa da eskisi kadar şiddetli olmayacağına eminim." demişti son cümlesinde arkasına yaslanarak. Alçin şaşkın bir şekilde Çınar'a bakarak " Nasıl bu kadar emin olabilirsin?" diye sormuştu.

Çınar kendinden emin bir şekilde " Çünkü ben sana destek olacağım." demişti. Alçin Çınar'ın dediğine tebessüm edip " Sıcak çikolatanı bitirdiysen artık kalkalım mı?" demişti bir eli çantasına giderken diğer eli ile bardağı tepsiye koyarken. Çınar bardaktaki son yudumunu da içip Alçin gibi bardağı tepsiye koymuştu. Tepsiyi masada bırakıp kafenin çıkışına doğru gitmişlerdi. Çınar kapıyı açtıktan sonra Alçin dışarı çıkmış ve Çınar'ın da çıkmasını beklemişti.
Çınar kafeden çıktıktan sonra telefonu çaldığında kim olduğuna bakıp telefonu açmıştı.
Sırtını Alçin'e dönüp " Efendim.. Hayır fazla uzakta değilim." gibi bir kaç şey söyleyip telefonu kapatmıştı.

Alçin meraklı bir şekilde ona bakıp kaşlarını yukarda tutmuştu. " Annem. Lolo'nun veterinere gitme günü olduğunu tamamen unutmuşum onu söylemek için aradı. Şey eve kendin gidebilirsin değil mi? Randevu saati geçmeden gitmem gerekiyor." demişti. Alçin göz devirip " Tabiki de kendim gidebilirim merak etme saat geçmeden gitsen iyi olacak." demişti. Çınar ona kocaman gülümseyip " Kendine iyi bak." dedikten sonra koşarak Alçin'in yanından ayrılmıştı. Alçin Çınar'ın arkasından bir süre baktıktan sonra Aras'ın yanına doğru gitmeye başlamıştı. Yolun kenarında yeni asılmış olan tabelayı gördüğünde tam önünde durup okumaya başlamıştı. Yazının sonuna geldiğinde ayaklarının orda hissettiği baskı yüzünden oraya doğru bakmıştı. Bacağına sürtünen kediyi gördüğünde hızla bir kaç adım geri çekilip " Benden uzak dur." demişti. Ala bula siyahların arasında sarıların leke gibi durduğu kedi Alçin'e biraz yaklaşıp miyavlamıştı. Alçin'in gözleri dolduğunda " Bak bende, yanımda yemek falan yok. Şimdi sen orda kal ben gidicem." demiş ve arkasını döndüğü gibi koşmaya başlamıştı.

Aras'ın psikoloji kliniği olarak kullandı eve kadar koştuktan sonra ne kadar nefesi daralsa sa merdivenleri de hızlıca çıkmıştı. Kapının önündeki merdivenlere oturup biraz nefeslendikten sonra zile basıp kapının kenarına yaşlanmıştı. Aras kapıyı açtıktan sonra Alçin'in yorgun bedenini görünce şaşırmış ve içeri almıştı. Yine her zaman ki masa başına geçtikten ve Alçin sandalyeye oturduktan sonra Aras mutfağa gidip ona bir bardak su getirmişti. Alçin suyu içtikten sonra gözleri dolu bir şekilde Aras'a bakmıştı. Aras, Alçin'in oturduğu sandalyenin karşısına oturup " Bir sorun mu var? Bu halin ne böyle?" diye sormuştu. Alçin gözlerini sildikten sonra " Çınar ile okul çıkışı kafeye gittik." demişti. Aras arkasına yaslanıp
" Bu iyi bir şey." demişti. Alçin sözüne tekrar devam edip " Sonra çıkışta buraya geliyordum bir tabela gördüm onu okumak için durdum sonra bir kedi geldi ve, ve dizime sürtünmeye başladı." demişti. Aras olayı anlamış gibi kafa sallayıp " Yaşadığın travma sorucu kedi ve kediye benzettiğin erkeklerden korkuyorsun. Seninle ilk tanıştığım gün bana çok saçma geliyordu fakat yaptığımız her seansta senin için zor bir durum olduğunun farkına vardım. Ama şöyle bir bakarsak ilk günlerde kedi gördüğünde korkudan bayılıyordun. Şimdi buraya kadar koşmuşsun sanırım. " demişti hem sakinleştirmek için hemde iyi yünden bakmayı denemek için.