Kedi Suratlı Adamlar

Sevimli yaratık

İyi okumalar ❤️

" Alçin inanamıyorum saat dokuz oldu hala okula gitmedin mi? Yataktan bile çıkmamışsın." demişti annesi hala yorganı kafasına çekmeye çalışan kızını uyandırmak isterken. Alçin annesinin elinden kurtardığı yorganının içine iyice sokulup " Üşüttüm gitmek istemiyorum bugün." demişti. Annesi ellerini beline koyup " Sürekli dolaptan su içiyorsun dedim ben sana hasta olursun diye. Dinlemiyorsun ki havaya anlatıyorum ben." demişti. Alçin yorganın altından kafasını çıkarıp " Anne sağlığıma herkesten çok dikkat ettiğimi sende biliyorsun. Kırk yılda bir üşüttüm ve okula gitmek istemiyorum. Bırak da rahat rahat hastalığımın tadını çıkarayım. Hem telefonu da kapattım Çınar ararsa söylersin." demiş ve tekrar yorganın içine girmişti. Annesi kızının odasından çıkıp kapıyı kapatmış ve salona gitmişti. Duvarda asılı çerçevedeki kocasının fotoğrafına bakıp " Sana gitme demiştim. Ikimiz destek olursak daha kolay atlatır demiştim. Ama sen hep kendini suçladın. En azından bir kere arayıp soramaz mıydın onu." demiş ve fil dişi rengi koltuğa atmıştı yorgun bedenini.

Saate baktıktan sonra kendi odasına gidip işe gitmek için hazırlanmış ve evden çıkmadan önce Alçin'e son birkez seslenip evi terk etmişti. Alçin annesi gittikten sonra başını yorganın içinden hafifçe çıkarıp yumuşak yastığın üzerine koymuş ve tuzlu göz yaşlarının akmasına izin vermişti. Uykusu gelmişti. Uykusu gelmişti çünkü gecenin bir yarısı gördüğü kabus yüzünden sabaha kadar uyuyamamıştı. Çekmeceden çıkardığı bazi yerleri kırılmış olan müzik kutusunun ayarını kurup hemen yanındaki komodine koymuştu.

Müzik kutusundan çıkan küçük melodiler eşliğinde bir elinde gazete tutan yaşlı dede ve hemen yanında mavi örgü ipi ile atkı öğren nineye bakmaya başlamıştı. Müzik kutusunun üstünde melodiyle uyumlu bir hızda dönen biblolar Alçin'in uykusunu getirmiş ve biraz da olsa sakinleşmesini sağlamıştı. En sonunda korkarak da olsa gözlerini kapatmış ve kendisini uykunun kollarına bırakmıştı.

Akşama kadar yatağından sadece tuvalet ihtiyacı için çıkmış onun dışında yatağında film izlmekten başka bir şey yapmamıştı. Akrep ve yelkovan birbirini kovalamış izlediği filmlerin ardı arkası kesilmemişti. Kalbindeki küçük korkunun hayatına şekil vermesine izin verip kendini oraya ait hissetmese de ev hapsine almıştı. Akşam olduğunda annesi gelmiş zorla birkaç bir şey yedirmiş ve daha fazla zorlamadan yanından ayrılmıştı.

✨

Sabah okul saatinde uyanıp kapının önünden ayakkabılarını içeri almış odasındaki okul çantasını da alıp ayakkabılarını içine koyduktan sonra yatağını düzenlemiş ve kıyafet dolabının içine girmişti. Içinde sadece ayakkabı olan çantasını kucağına koyup telefon ve kulaklığını da çantanın üzerine koyduktan sonra dolabın kapağını kapatıp içerdeki led lambanın ışığını açmıştı. Sırtını dolabın bir kenarına yasladıktan sonra yeni açtığı telefonundan bir şarkı açıp kulaklığını takmıştı. Birkaç müzik geçtikten sonra odasının kapısının açıldığını duymuştu.
Müzik sesini kısıp küçük aralıktan içeri doğru bakmıştı. Annesi odaya kısa bir göz gezdirdikten sonra odadan çıkmıştı. Alçin annesinin tamamen evden gitme saatine kadar saklandığı dolaptan çıkmamış ve müzik dinlemeye devam
etmişti.

✨

"Dosyaları getirdin mi bakalım?" demişti Aras önündeki kendinden bir kaç santim uzun ve daha yapılı görünen gence doğru. Genç tek omuza takılan çantasından bir dosya çıkartıp Aras'a doğru uzatmıştı. Aras dosyayı eline aldıktan sonra yerine oturmuş ve karşısında kendisine bakan kişiye de koltuğu göstererek oturmasını istemişti. " Kayra Sayer. Yaş 22. Yaşının benim yaşıma yakın olması iyi oldu aslında daha iyi anlaşabiliriz belki. Bakalım başka neler varmış. Mezun olduğun okullardaki derecen yeterince iyi hatta benim küçük kliniğime göre fazla iyi. Daha iyi bir yer seçebilirdin neden burayı seçtin hala anlamıyorum." demişti bir yandan karşısındaki gencin bilgilerini okurken bir yandan da kafasını karıştıran şeyleri sormuştu.