Öncelikle belirtmek isterim ki noktalama işaretleri ve yazım yanlışlarında pek iyi değilim eğer bir yanlışım olursa kusura bakmayın.
İyi Okumalar🧡
§§§
Lorena'nın Bakış Açısı
Bugün yine halam Briana tarafından zorla uyandırıldım. Zorla diyorum çünkü önceki gece midem kazındı ve bir kaç tane sincap ya da geyik avlamaya gittim, bu yüzden saat tam 5 de uyumak zorunda kaldım. Ama Briana sağolsun beni 8'de uyandırıyor.
Ama bugünlük kızamıyorum çünkü Diagon Yolu'na gideceğim. Briana gelemeyecek çünkü kendisi bir cadı değil sadece vampir.
Annem ile babam ben daha iki yaşındayken ölmüşler. Herkesin zamanında çok korktuğu ama şuan Potter ailesinin oğlu tarafından öldürülen, ki bence herkesin korktuğu birinin bu kadar kolay ölmesi garip, Voldemort'un müritlerinden olan Lucius Malfoy kalplerine kazık çakarak öldürmüş.
Bu kadar yeter artık hazırım bu yüzden bavulumu ve diğer bir kaç eşyamı küçültüp cebime koydum neyse ki asasız büyü yapabiliyorum.
Briana'ya veda edip şöminenin içine girdim ve o bilindik yeşil alevler.°°°
Yazar'ın Bakış Açısı
Lorena Çatlak Kazan'a gelmişti. Hemen cebinden mektuptaki malzeme listesini çıkarıp, malzemelere baktı. Gringotts'a gitmeyecekti çünkü bunca zaman hiç büyücü parası kullanmaya gerek duyulmamıştı ve evdeki kasanın içindeki galleonlar malzemeleri almaya yetecekti.
Annesinin İksir seti yeterince temiz ve detaylı olduğundan İksir seti almayacaktı.
Lorena asa ve sihirli hayvanı hariç hepsini almıştı. Onları bilerek sona bırakmıştı ona sevdiği şeyleri sona bırakmak daha heyecanlı geliyordu. İlk hangisini alacağına karar veremesede en sonunda önce asa almaya karar verdi.
°°°
Lorena'nın Bakış AçısıAsa dükkanına geldiğimde içeride dağınık saçlı ve yuvarlak gözlüklü bir kişi vardı ve bekliyordu, sadece bekliyordu. Neyi beklediğini merak ettiğim için sordum. "Neyi bekliyorsun" o da bana " Buranın sahibini, biraz içeri doğru baktım ama göremedim sanırım yok." dedi. Bir anda gülmeye başladım bana garip bir şekilde bakınca ona buranın sahibine seslenip seslenmediğini sordum o da bana hayır cevabını verdi. "Bay Ollivander'a seslenmen gerek yoksa birinin geldiğini fark etmez." dedim ve Bay Ollivander geldi. " Lorena Dumitru ve Harry Potter ailelerinize verdiğim asaları dün gibi hatırlıyorum. İlk hanginiz?" diye sordu.
Daha demin konuştuğum çocuğun Harry Potter olduğunu duyunca şaşırdım, ama bişey belli etmedim sonuçta bu kadar abartılacak bişey yoktu. Ben de vampir olduğum için öldüren lanet beni öldürmüyor ama Cruciatus laneti yemiş gibi oluyorum. Yaşamadım tabi ki ama Briana öyle olduğunu söyledi. Ölüm yiyenler annem ve babam hakkında bilgi almak için geldiklerinde yaşamış bu olayı. Öldüren lanet vampirlere çarptığında fena bir şekilde acı çekip iki dakikalığına ölmüş gibi gözüküyor. Ama biz zaten ölü olduğumuz için kimse bişey farketmiyor.
Harry, onu daha fazla beklemekten kurtardığım için teşekkür amaçlı ilk benim asamı almam için sırasını bana verdi. Ama pişman oldu çünkü Bay Ollivander bir türlü asamı bulamıyordu 16 tane denemiştim. Sonuncuyu da dedikten sonra yüzüme baktı ve "Mümkün olabilir mi bilmiyorum ama deneyeceğim" dedi ve arka tarafa doğru gitti. İki dakika sonra elinde kilitli bir kutu ile geldi ve boynundaki minik anahtarlardan biri ile açtı.
İçinde parlak gümüş renk, etrafında dönüyormuş gibi gözüken kan kırmızı renginde küçük testraller vardı. Resmen gördüğüm gibi içime bir huzur bulmuştu. Asayı elime alıp salladım ve heryere gümüş rengi bir ışık saçıldı. Bay Ollivander ise bana şaşkın bir şekilde bakıyordu. Sonra anlatmaya başladı " Ejderha kalp teli çekirdekli 36 cm ve sert esnekliğe sahip gümüşi ıhlamur ağacı" ve sonra bana garip şekilde bakıp "İlginç olanı ise bu asa bizzat Godric Gryffindor'un kardeşi aynı zamanda vampirlerin atası olan Dracula ile evlenmiş Elizabeth Gryffindor'undur. " Ben de şaşırdım çünkü Elizabeth Gryffindor'un atam olduğunu bilmiyordum. Toparlandım ve asanın parasını ödeyip Harry'e onu çok beklettiğim için özür dileyip çıktım.
°°°
Yazar'ın Bakış Açısı
Lorena şuan Çatlak Kazandaki dairesinde asasını inceliyordu. Transilvanya'ya geri dönmemişti. Her ne kadar şömine ile gidip geliyor olsa bile Transilvanya buradan uzaktı. O asası hakkında bildiklerini düşünürken yanına bugün sahiplendiği siyah, hafif tüylü kedisi yanına geldi adını Dark koymuştu. Çünkü fazla siyahtı. Acıkmıştı bu yüzden çantasına acil durumlar için koyduğu 50 kan paketinden birini alıp büyüttü ve içmeye başladı. Biraz daha oyalandıktan sonra uyumaya karar verdi. Sonuçta yarın sabah Hogwarts treni kalkıyordu. Yarının nasıl geçeceğini düşünerek uykuya daldı.
§§§
İlk bölümü yazdııım. Neyse umarım beğenirsiniz ayrıca bölüm yayınlanmadan önce cast ı okuyanlar için söylüyorum Lorena'nın patronusunu değiştirdim. Artık patronusu bir Testral
Aşağıda Lorena'nın kedisi ve asası ın özellikleri var bir sonraki bölümü en az iki güne kadar yazıp atarım. Umarım beğenmişsinizdir💕Kedimiz Dark :)
Asasının özellikleri
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lorena Alisia Dumitru || Harry Potter
FanfictionDumitru soyu Dracula'nın bir cadı ile evlenmesi sonucu soyisimler türeyerek bu zamana kadar gelmiştir. Bunca zaman Transilvanya'da birden fazla vampir-büyücü melezi aileler varken en sonunda birleşip iki melez aile kalana kadar devam ediyor, en sonu...