Hemen arka sokağa girdiğimde Jin kanlar içinde yerde yatıyordu. Mark elinde bıçakla beni fark edince yüzüme bakmaya başladı.
Mark:Sana hayır göründüğü gibi değil ben yapmadım.
Mark: Ben sadece onu engellemeye çalıştım.
O anın şokuyla kalakaldım.
Okulun bir sokak ilerisinde arabamın içinde sanayı bekliyordum. Birkaç dakika sonra geldi ve arabaya bindi. Bana tatlı ve içten bir gülücük sundu.
Mark: Nereye sürüyorum
Sana: üç sokak ilerideki AVM'ye
Onaylarca bir bakış sundum ve oraya vardığınızda Sanayla içeri girdik. Etraftaki elbiselere bakmaya başladım. Sana ne alıcağını biliyor gibiydi. Ona bakmadan etrafı süzüyordum.
Bir süre sonra önümde bunu giymiş gülümsüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunu giyemezdi.
Sana: Nasıl olmuşum.
Mark: Çok şişman durmuşsun.
Sana: bence çok güzel olmuşum. (Aynaya bakıp saçlarıyla oynuyordu)
Mark: Nereye gideceksin böyle?
Sana: Sanane Dedi ve arabaya doğru yürümeye başladı.
Bende takip ettim. Arabaya bindiğinizde Sana benden bacaklarına örtmek için örtü istedi. Bende arka koltuktaki örtüyü aldım ve Sananın kucağına fırlattım.
Sana: Ağzıma soksaydın. Dedi kızgınca
Mark: Onuda dönüşte yaparım.
Sana bana kötü bir şekilde baktı sonra gözlerini camdan dışarı dikti ve bana gideceğimiz yeri söyledi. Yer bir bardı. Yol boyunca hiç konuşmadık.
Oraya vardığınızda Sana arabadan indi. Ben arabadan onu izliyordum. Sana bir adama sarıldı ve oda onu öptü. Bende arabadan indim ve adamın yüzüne bir yumruk attım. Adam yere yığılmış ve burnu kanıyordu. Sana bana döndü ve bağırmaya başladı.
