Jini ailem ile tanıştırmıştım. Jin dışarıda konuşmak istedi. Sahilin önünde yürümeye başladık. Sessizce yürüyorken o sessizliği bozdu.
Jin: Sana artık gülmelisin
Ona bile bakmadan cevap verdim.
Sana: Senin gibi biriyle zorla evlenecekken nasıl mutlu olabilirim.Jin: Alışıcaksın, Mark gibi biri yerine benimle olmayı nasıl tercih etmezdim anlamıyorum.
Sana: Birdaha onun adını kullanma!
O anda yüzümde jimin tokatını hissetmemle yere düşmüştüm. İnsanlar başımızda toplanmıştı. Jin etraftakilere bakındı.
Jin: Ne izliyorsunuz film mi çekiyoruz!!!
Bunu demesiyle insanlar kendi arasında konuşmaya başladılar.
Jin kolumu tutup beni yerden kaldırdı. Çekiştirerek arabaya doğru götürdü. Arabaya bindiğimizde hiç konuşmadık ve beni kendi evime bıraktı.
Eve girdiğimde kendimi koltuğa bıraktım. Düşünüp ağlamaya başladım. Başka çarem yoktu Jin ile evlenmek zorundaydım ailemin güvenliği için.
Nasıl olucağını bilmiyorum ama onunla evli bir hayat geçirmek zorundaydım. Artık Markı düşünmemeliyim. Çünkü onu hər düşündüğümde daha çok üzülüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan_Marksana
FanfictionHemen arka sokağa girdiğimde Jin kanlar içinde yerde yatıyordu. Mark elinde bıçakla beni fark edince yüzüme bakmaya başladı. Mark:Sana hayır göründüğü gibi değil ben yapmadım. Mark: Ben sadece onu engellemeye çalıştım. O anın şokuyla kalakaldım.