Sabah bildirim sesleriyle uyanmıştım. Telefonuma baktığımda tüylerim diken diken olmuştu.
Mark:
Sana konuşmamız lazım.Ben Jini öldürdüm. Artık ben bir katilim.
Oraya geliyorum. Sakın bir yere kaybolma.
Nerdesin?
Mark:
*Konum*Oraya gittiğimde aynı küçüklüğümde ki gibiydi bir sokak arası ve yine korkan ben.
Ama bu sefer aynılarını yaşamayacağım. Markı koruyacağım.
Hemen atkı yanına geldim. Elleri kanlıydı çantamdan ıslak mendil alıp sildim. Silerken titrediğini hissədə biliyordum.
Mark: Sana ben birini öldürdüm.
Sesi kısık çıkmıştı.Sana: Hayır Mark sen birçok kişiyi kurtardın. Onun daha fazla kişiye zarar vermesini önledin.
Mark: Ama o bana saldırdı kendimi korumalıydım hatta sana zarar verdiğini söyledi. Kötü bir amacım yoktu sana bana inan.
Marka sarıldım. Oda bana sarıldı ve ağlamaya başladı.
Mark: Polise gidip teslim olucam.
Sana: Saçmalama oraya gitmene izin vermiyorum.
Mark: Hayatımı kaçak bir şekilde yaşamak istemiyorum.
Sana: Hayır Mark hayır.
Mark: Sana bak üzülme tamam mı? Ben yokken nasıl yaşadıysan öyle yaşa beni ziyarete gelme. Merak etme ben çıkınca ilk seni bulucam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan_Marksana
FanfictionHemen arka sokağa girdiğimde Jin kanlar içinde yerde yatıyordu. Mark elinde bıçakla beni fark edince yüzüme bakmaya başladı. Mark:Sana hayır göründüğü gibi değil ben yapmadım. Mark: Ben sadece onu engellemeye çalıştım. O anın şokuyla kalakaldım.