Angel İn Dream[SOPE]

1.6(M)

Oha 16 bölüm oldu vay be duygulandım. Bari şerefine smut yazayım gönüllerinizi şenlendireyim dedim. Pek iyi yazacağımı sanmıyorum ama bu zamana kadar okuduğum tüm smutlardan öğrendim şeyleri katmaya çalışıcam yani yazmazsan dövmeyin hee lddöfkldkddl

İyi okumalar!

Yoongi'nin odasına kaçmasından saatler geçmişti. Yoongi Hoseok'un cidden onunla şey yapıp yapmayacağı konusunda ciddi olup olmadığından emin değildi. Cidden yaparlar mıydı ki? Yoongi öpüşmekten hatta Hoseok'un ufacık bir dokunuşundan bile etkilenirken daha büyük şeyler yaparlarsa Yoongi'nin mezarı ona el sallıyor olurdu her halde.

Yoongi düşünceleri ile kafayı yiyeceğini düşünerek bir süre yatakta tepiberek ağlamaklı sesler çıkardı. Ardından tepinmekten dağılmış olan yatak örtüsüne baktı. 'Birazdan sadece yatak örtüsü dağılmış olmayacak. Acaba kırılır mı?'

Yoongi aklından geçen şeyle gözlerini irileştirip yataktan hızla kalktı ve örtüyü düzeltti. Kendine göz devirip yumruk yaptığı elleri başına vururken kapı pervazına yaslanmış onun bu halini izleyerek gülmemek için dudaklarını ısıran Hoseok'tan bir haberdi.

Hoseok karşısındaki bedenin bu kadar şapşal olmasına dayanamıyordu. Tanrı aşkına, bir insan nasıl şapşallığı ile birisini etkilerdi ki?

Hoseok dayanamayıp arkası dönük olan Yoongi'ye arkadan yaklaşıp ellerini yüzünden çekti. Yoongi hissettiği eller ile arkasını döndüğünde kızarmış yanakları ile Hoseok'a baktı. Hoseok yandan bir sırıtış ile Yoongi'nin yüzüne yaklaştı. Aralarında çok az bir mesafe vardı ve burunları birbirine sürtünüyordu. Hoseok'un bakışları Yoongi'nin dudaklarındayken Yoongi'nin gözleri Hoseok'un gözlerindeydi. Hoseok'un her verdiği nefes Yoongi'nin dudağına değiyordu.

"Kendine bu şekilde zarar vermemelisin güzelim. Vücudunda benim izlerim dışında izlerin olması tercihlerim arasında yer edinmiyor. "

"Ne? "

Yoongi ne dediğinin bile farkında değildi. Hoseok kıkırdayarak elini Yoongi'nin yanağına koyup aralarındaki mesafeyi kapattı. Yoongi'nin dudaklarına değen dudakları ile ikili göklere çıkarken kalpleri git gide hızlanıyordu. Hoseok elini Yoongi'nin beline dolayarak kendine çekerek tenlerinin birbiri ile temas etmesini sağlarken Yoongi kollarını Hoseok'un boynuna sıkı sıkıya dolamış sert öpüşlerine karşılık veriyordu.

Hoseok elini Yoongi'nin tişörtünün içine sokarak okşamaya başladığında Yoongi titremişti. Soğuk beyaz tenine değen sıcak esmer eller Yoongi için durumu daha kötüye sürüklüyordu.

Hoseok dudaklarını ayırıp Yoongi'nin tişörtünü çıkararak o güzel beyaz teni izledi. Göbeğinin üzerindeki kırmızı çizik izlerinde gezdirmeye başladı elini Hoseok.

"Bu iz... "

Hoseok ne diyeceğini bilememişti ama Yoongi'nin bakışlarından onu anladığını fark etmişti.

"Kaçırıldığım gün oldu bu iz. Pek hayırlamıyorum fakat çiçekkerle dolu bir yerdeydim. Beni kucaklayıp götürmeye başladıklarında, beyaz güllerin dikenleri tişörtüm sıyrılınca çizdi. "

Hoseok dizleri üzerinde oturarak Yoongi'nin karnına bastırdı dudaklarını. Yoongi hissettiği dudaklar ile nefesi kesilirken gözlerini kapatıp titrek bir şekilde iç çekti.

Hoseok yarayı emip ısırarak dahada kızarmasını sağlamıştı. Morarmaya yüz tutmuş yaranın üzerine öpücük koyarak tekrar ayağa kalktı ve Yoongi'nin yanağını okşamaya başladı.

"Orada artık çizikler değil benim izim olacak. Kötü anılarını böyle yaparak yok edeceğim Yoongi. Tüm kötü anılarının üstünü kapatıp benimle dolduracağım anılarını. "

Yoongi Hoseok'un dudaklarına yöneldiğinde Hoseok ondan önce davranıp sert öpüşlerine devam etmişti. Her öpücükte sanki Yoongi'nin içine çekmek ister gibi bir hali vardı.

Yoongi'yi yatağa doğru yönlendirip uzanmasını sağladıktan sonra üzerindeki tişörtü çıkartarak bir kenara fırlattı. Yoongi boynuna yönelip emmeye başladığında Yoongi inlememek için kendini zor tutuyordu, hele de şuan birbirine sertçe sürtünen üyeleri ikiliyi daha zor bir duruma sokuyordu. Hoseok'un emmeleri sert ısırıklara dönüşürken Yoongi emindi ki vücudunda bir sürü morluk olacak ve Hoseok cidden anılarını silip kendisine daha güzel anılar bırakacaktı.

Hoseok öpüvüklerini aşağına doğru kaydırarak Yoongi'nin şortuna kadar geldiğinde şortun iki yanına elini koyarak indirmeye başladı. Yoongi'ye bakmıyordu çünkü eğer Yoongi'ye baksaydı bunları asla yapamazdı. Küçüğü utançtan ve korkudan kızarmıştı şuan ve Hoseok bunu bildiği için asla Yoongi'ye bakamazdı.

Öpücükleri Yoongi'nin boxerı üzerinden erkekliğini bulduğunda Yoongi'den bir inleme kazanmıştı. Hoseok Yoongi'nin güzel sesi ile gülümserken boxerını çıkarıp erkekliğine minik öpücüklerini sıralarken eli Yoongi'nin bacak içlerinde dolaşıyordu. Yoongi kendini tutamayıp kısık kısık inlerken gözlerini sıkıca yummuş Hoseok'un ellerini ve dudaklarını hissediyordu.

Yoongi kalçasını kaldırdığında Hoseok onun bu sabırsızlığı ve kendinden geçmiş hali ile daha da serrleştiğini hissederek elini kendi erkekliğine atıp eşofmanın üzerinden okşamıştı. Hoseok da zor bir durumdaydı ve karşısındaki çıplak Yoongi Hoseok'u daha zor bir duruma sokuyordu. Tanrı aşkına Hoseok zaten Yoongi'nin her halinden etkileniyordu!

Üç parmağını Yoongi'nin dudaklarına bastırdığında Yoongi onları kabul edip emmeye başlamıştı. Hoseok bir süre onun bu halini izledikten sonra parmaklarını geri çekip Yoongi'nin deliğine öpücük bırakmış ve bir parmağını içine ittirmişti.

Yoongi içinde hissettiği parmak ile diğerlerine oranla büyük bir inleme bırakmıştı. Hoseok ikinci parmağını da içine ittirdiğinde Yoongi önlemeye devam ederek başını Hoseok'un omzuna yaslamıştı. Hoseok onun dudaklarına öpücükler bırakırken son parmağınıda içine ittirip hareket ettirmeye başlamıştı.

Deliğin genişlemesini beklerken cidden daha fazla dayanamayacağını hissediyordu. Gerçi Yoongi'nin dağılmış halini izleyerek bile boşalabilecek durumdaydı.

Parmaklarını çıkartıp eşofmanı ile boxerı birlikte çıkarmış ve penisini çekiştirmeye başlamıştı. Yoongi korkuyla Hoseok'a bakarken Hoseok onun üzerine doğru eğildi.

"Merak etme güzelim, canınım acımaması için herşeyi yapacağım ama ilk başta birazcık dayanman lazım. "

Yoongi başını salladığında Hoseok penisini Yoongi'nin deliğine konunlandırıp içine girmeye başlamıştı.

"A-ah Hoseok... "

"Sakin ol meleğim, geçecek. "

Hoseok Yoongi'nin içine biraz daha ittirdiğinde Yoongi tırnaklarını Hoseok'un omzuna geçirmeye başladı. Hoseok inlerken Yoongi'nin inlemeleri onu bastırıyordu. Hoseok hepsini ittirdiğinde Yoongi çığlık atmıştı.

"Hoseok! Ah, Ho-Hoseok mmh! "

Hoseok bir süre sonra hareket etmeye başladığında ikili kendinden geçmişçesine inliyordu. Hoseok'un vuruşları her seferinde daha sert olurken Yoongi git gide zevk alıyordu bundan. Yoongi prostatına değen Hoseok'un penisi ile zevkle inlemişti.

"Ah o-orası mmh! "

Bir süre sonra Yoongi çığlık çığlığa boşlamıştı. Boşalmanın etkisi ile kasılıp gevşeyen deliği yüzünden Hoseok'ta daha fazla dayanamayıp boşalmıştı.

Gece ikili için bitmemiş ve gece üçe kadar sürmüştü. En sonunda Hoseok Yoongi'nin üzerine yorgunlukla yıkılmıştı. İkisininde terden saçlarımı alınlarına yapışmıştı. Yoongi'nin mor izler ile doluydu vücudu ve meni dolu çarşafın üzerinde ikili hiçbirşeyi umursamadan gülümsüyordu.

Açıkcası bunu yaptığım için utanmıyorum. Kitabı en başta yazarken bile böyle bir fikir vardı aklımda ama kesinleştirmemiştim. Kitabın gidişatı için gerekli bir bölüm bu aslında. Şimdi dıyeceksınız smut nasıl ihtiyaç olur diye ama diğer bölümde anlarsınız. Gelecek bölüm kaos dolu olacak.

Bu bölümü 4 gün önce yazmaya koyuldum ve bitmek üzereyken bir şekilde silindi ve bende sinir olup yazmadım. Aslında şuan kitabı çoktan bitirmiş olabilirdim ama sinirimden tekrar yazmaya başlayamadım.

Neyse çok boş yaptım gidiyorum bayyssss