2.0

723 67 72
                                    

İyi okumalar!

"Yoongi acele etmene gerek yok. Biraz düşünmelisin bu konuyu. "

Jin Yoongi'nin kolunu sıvazlarken korkuyla titreyen göz bebekleri ile bakmıştı.

"Bunun beklemesi olmaz Hyung, olamaz! Hoseok orada tek başına yapamaz, zorlanır. İnsanlar çok kötü, dünya çok kötü Hoseok ise bir melek. Orada hiç yapamaz Hoseok. Onu korumalıyım Hyung lütfen. "

"Ama bu-"

"Biliyorum babam çok kötü bir insan beni tekrar öldürebilir. Ama umrumda değil Hoseok yanımda olduğu sürece kimse bana hiçbir şey yapamaz ama Hoseok çok savunmasız kalır. Bırakın gideyim ve O'na destek olayım, koruyayım. "

Seokjin ve Taehyung şüphe ile birbirlerine bakarken Yoongi'nin gözlerim ikili arasında dönüp duruyordu. Taehyung derin bir nefes alarak gözlerimi kapattı.

"Tamam."

"Taehyung hayır, olamaz! Yoongi tekrar o adama mı baba diyecek! "

"Yapabileceğimiz birşey yok Seokjin! Hoseok orada Yoongi burada yapamaz biliyorsun. "

"Ama-"

"Lütfen... " Seokjin Yoongi'nin yalvarır şekilde bakan gözlerine baktı. Çaresizlik, acı, hüzün ve yalvarış barındırıyordu bakışları. Seokjin dayanamamıştı bu bakışlara ama bırakamazdı Yoongi'yi tekrar o adama. O adam Yoongi'yi üzecekti. Seokjin kardeşi üzülsün istemiyordu.

"Lütfen Hyung, izin ver. Hoseok olmadan yapamam. Meleğim yanımda olmadan dayanamam ki. Emin ol o adam bana birşey yapamayacak. Gerekirse O'nu öldürürüm ama Hoseok'tan ayrı kalamam. Hoseok'u yanlız bırakamam. "

Seokjin yutkundu ve gözlerini kaçırdı. Birkaç dakika bekledi.

"Hemen gidecek misin? "

"Evet, Hoseok'u tek bırakamam ki. "

Seokjin başını sallayıp Yoongi'ye sarıldı.  Taehyung sevgilisinin bu hüzünlü hallerine dayanamıyordu.

"Hazırlıklara başlayayım ben o zaman. "

Taehyung konuşup odadan çıktı ve malzemeleri halletmeye başladı.

_____________

"Bunca saattir ne yaptığınjzı cidden anlamıyorum. "

Yoongi oturduğu koltukta etrafta koşuşturan ikiliyi izliyordu. Odadaki birçok şeyi değiştirmişlerdi. Odadaki teke siz eşyalar koridora çıkmıştı. Ortaya doğru duran koltuk iyice duvar kenarına çekilmişti. Krem rengi perdeler daha ince ve beyaz bir gül ile değiçtirilmiş, yerlere mumlar dizilmiş, anlamlandıramadığı birkaç ot, çiçek gibi şeyler odada yerlerini almıştı.

Taehyung ve Seokjin bunların hepsini değiştirirken birşeyler fısıldıyorlardı ve bu Yoongi'nin içini titretiyordu. Bir anda titreme geliyor ve derin bir nefes bırakıyordu.

Herşeyin hazır olduğuma emin olduktan sonra Seokjin ve Taehyung, Yoongi'nin yanına oturdu.

"Artık sadece gün batımını beklememiz lazım."

"Hemen yapsak olmaz mı? "

"Sonsuza kadar boşlukta kalmayı mı istersin yoksa Hoseok ile olmayı mı? "

Taehyung'un ciddi bakışlarına karşı derin bir iç çekerek başını arkaya attı. Saatlerce oturup beklemişlerdi gün batımını. Güneşin batmaya başladığı, turuncumsu görüntünün gökyüzünde belirmesi olana kadar ikili gözleri kapalı olan Yoongi'yi izledi. İster istemez alışmışlardı O'na.

Angel İn Dream[SOPE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin