Bölüm 8

14K 583 72
                                    


Keyifli okumalar...

Günler hızlıca akıp gidiyordu. Safa'ya uyguladığımız tedavi işe yaramış ve Safa iyileşmişti. Görevimizin bitmesine çok az kalmıştı. Gitme vakti yaklaştıkça içime bir huzursuzluk çöreklenmişti. Buradan ayrılmak istemiyordum. Safa'dan uzaklaşmak istemiyordum. Ama onunda görevi bir hafta sonra bitecekti. İstanbul'a geldiğinde olacaklarsa karnımda bir şeylerin uçuşmasını sağlıyordu. Geçen zamanda Safa ile bol bol vakit geçirip birbirimizi tanımaya çalışmıştık. Gitmemize üç gün kaldığı için hastane biraz yoğundu. Akşama kadar hasta bakmıştık. Yorgunluktan omuzuma kramp girmişti ve ben nöbetçiydim.  Herkes odalarına gidip ben hastanede yalnız kalınca kendimi bir sandalyenin üstüne attım. O sırada Safa'nın geldiğini fark ettim fakat gülümsemeye bile halim kalmamıştı.

-Çok solgun görünüyorsun. İyi misin ?

-Çok yoruldum bu gün. Omzuma kramp girdi birde o ağrıyor.

-Masaj yapmamı istermisin?

-Şu an hiç hayır diyebilecek durumda değilim.

-Tamam o zaman. Sen rahatça arkana yaslan bakalım.

-Tamam..

Arkama yaslandım ve o da sandalyenin arkasına geçip omuzuma yavaşça masaj yapmaya başladı.O masaj yaptıkça ben mayıştım. Artık uyuyacak kıvama gelmiştim fakat nöbetim vardı uyuyamazdım.

-Çok teşekkür ederim Safa. Çok iyi geldi. Ama ben uyumadan bıraksan iyi edersin.

-Biraz uyuyabilirsin bence. Ben buradayım. Bir şey olursa uyandırırım seni..

-Olmaz öyle. Hem sende yorgunsun. Hatta sen benden daha çok yoruluyorsun hem de her gün.

-Ben alışkın olduğum için yorulmuyorum ki. Hadi biraz kestir. Gözlerin kapanıyor.

-Olmaz...Kahve yapayım bize uykum açılır hem.

-İtiraf etmem gerekirse nöbet kahveni içmeye geldim. 

-O zaman hemen yapıyorum. Hangisinden olsun?

-Türk kahvesi iyi olur.

-Tamam. Sade Türk kahvesi yapıyorum o zaman.

-Unutmamışsın sade içtiğimi.

-Seninle ilgili hiç bir şeyi unutmam ben.

-Seni seviyorum güzel kalpli kadın.

-Bende seni seviyorum güzel masaj yapan adam.

Bu sözümün üzerine bir kahkaha patlattı.Bende onun güzel gülmesine güldüm. Sonra bir anda bana yaklaşıp gülüşümden öptü. O anda nefesim kesildi. Hemen geri çekilmesine rağmen ben kocaman açılmış gözlerimle ona bakıyordum.

-İzin almadan öpmemem gerekirdi özür dilerim. Ama çok güzel gülüyordun , kendime engel olamadım.

-Özür dilenecek birşey yapmadın ki... Sadece ilk öpücüğümü evlendikten sonra vermek isterdim.

-Bende evlendikten sonra vermeyi planlıyordum ilk öpücüğümü ama sen aklımı başımdan alıyorsun.

-S-Seninde mi ilk öpücüğündü?

-Evet. Neden şaşırdın ki? Uzaktan çapkın gibi mi gözüküyorum? Ben sadece sana böyleyim.

-H-Hayır. Yani ... Ne bileyim şaşırdım bir an. Bu tavırlarının sadece bana özel olduğunu biliyorum. Neyse ben kahveleri yapayım.

Hemen yanından ayrılıp kahveleri yapmaya gittim. Elim sürekli dudaklarımın üzerine gidiyordu ve sırıtmak istiyordum. Kahveler olunca bardaklara boşaltıp tekrar Safa'nın yanına gittim. Kahvesini ona uzattım.

KOMUTAN VE ECZACI HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin