Özel Bölüm

660 83 26
                                    

"Bu son uyarım, geç kalacaksınız!"

Eva gözlerini ovuşturdu. Yatakta doğrulduğunda Adel'in hala derin bir uykuda olduğunu anladı. Sarsak adımlarla kardeşinin yanına gidip yorganını çekti ve odadan çıktı.

Deniz ıslık öttürerek odalarının önünden geçti. Çocuk onlardan önce kalkmış çoktan kahvaltıya iniyordu.

"Evet, bugünde en iyi evlat olma ödülünü kaptın mutlu musun?" Dedi Eva çocuğa alaylı bir bakış atarken. Deniz gülerek Eva'ya baktı.

"Boş yapma."

Eva sinirle ayağında ki terliğe uzandığında, Deniz hızla merdivenlerden indi. O sırada saçlarının arasında bir öpücük hissetti Eva. Yiğit kızının yanından geçerken bir öpücük bırakmıştı.

"Hadi oyalanmayın kahvaltıya!"dedi adam merdivenlerden inerken.

Ahu son tabağı da masaya koydu. O sırada beline dolanan ellerle gülümsedi. Yiğit eğilip kadının açıkta kalan boynuna bir öpücük bıraktı.

"Günaydın." Dedi Ahu arkasına dönüp. Yiğit kadının yüzüne gelen saçları geri attı.

Eğilip kadının yanağına dolu dolu bir öpücük kondurdu. Ahu elleriyle adamın yüzünü severken kapı çalmıştı.

"Birisini mi bekliyorduk?" Dedi Yiğit kaşlarını çatıp. Ahu da onun gibi merakla kafasını salladı iki yana.

Kızlar teker teker merdivenlerden inerken, Yiğit de kapıyı açmaya gitmişti.

"Günaydın." Dediler çocuklar. Hepsi teker teker annelerinin yanaklarından öpmüşlerdi. Bugün kızların üniversitede ilk günüydü. Ahu ve Yiğit de onlar kadar heyecanlıydı.

Yiğit elinde ki paketle salona girdiğinde herkes dikkatle adama baktı. Yiğit paketi Eva'ya uzattı.

"Aç bakalım, sanaymış."

Eva şaşkınlıkla masadan kalkarken, babasının gülümsemesi korkmaması gerektiğini söylüyordu. Paketi aldı ve yavaşça açtı. İçinden çıkan steteskopla gözleri dolarken gülümsedi.

"Reha abi göndermiş..."

Ahu gülümseyerek kızına baktı. Senelerdir Reha'ya olan hayranlığı geçmemişti kızın. Öz abisiydi sanki adam. Üstelik mesleğinde ki başarıları da göz dolduruyordu onun için. İdol kelimesi yerinde bir kelimeydi.

"Bizi şöyle seven biri olur mu?" Dedi Deniz ağzına salatalık atarken. Kafasını iki yana salladı. "Sanmam."

"Ben her hafta senin arkadaşlarınla halı sahaya geliyorum daha nasıl belli edebilirim acaba sevdiğimi?" Dedi Yiğit oğlunun saçlarından öperek. Deniz güldü. Hayatında ki en muhteşem şey bu olabilirdi.

Hep beraber kahvaltılarını yaptılar. Ahu hepsini teker teker öpüp vedalaştı ve kendi arabasına bindi. Dükkanda yetişmesi gereken işleri vardı. Bu yüzden çocukları okula Yiğit bırakacaktı.

Deniz'i lisesine bıraktıktan sonra, kızları da okullarına bıraktı ve şirkete gitti.

Umay ve Poyraz, yine aynı mahalöeden bir ev tutmuşlardı kendilerine. Poyraz abileriyle şirkette çalışırken, Umay da üniversite kazanmış, okuluna gidiyordu. Onlar için de hayat gayet yolundaydı.

Asuman ve Erdem tüm gururlarına rağmen evlenme kararı almışlardı. Asuman için bu oldukça zor bir karardı. Ama bir gerçek vardı ki; bu adamı seviyordu.

Erdem güler yüzüyle şirkete girdiğinde, tüm çalışanlar da aynınşekilde gülümseyerek karşılık verdiler ona.

"Yiğit geldi mi?" Dedi sekreterine.

Çapraz Hayatlar*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin