BÖLÜM 8//AH MARK AH//

98 5 0
                                    


Hep bir ağızla

'tamam' dediler sonra tabi başladım anlatmaya,
tenefüs boyunca onlara anlattım. Bütün herşeyi en ince ayrıntısına kadar. Tabi sorular dur durak bilmeden geliyordu ki Leeknow'nun yanıma gelmesi ve sıraya elini koyup,

" Artık sıramı alabilir miyim kızlar diğer tenefüs size tekrar teslim ederim olur mu ?"

Demesi ve gülümsemesi ile bu olayı taçlandırdı, tabi ki Embar söze dahil olup;

" Ne demek ya seve seve, (gülümseme) al tabi bir de şey diyecektim ya Leeknow, bizim bir sınıf grubumuz var da sen de bu sınıfta olduğuna göre telefon numaranı versen mi?"

Böyle yürüme görülmedi!! Telefon numarası almak için, olamayan bir sınıf grubundan prim yaptı ya!
Daha fazla çocuğa yiyecekmiş gibi bakmasın diye, tabiki kendi arkadaşımı bozdum.

" Hangi grup? Benim telefon numaram var ama, ben o grupta yokum ne hikmetse!?"

Tabi bu olayın sarpa satacağını anlayan Melodi de ;

"Ders başlayacak olmasa sizi sanal ringe çıkartırım ama, şu an ders vakti o yüzden de Jinchang hoca gelmeden yerimize gitesk iyi olur."

Sonra ben de ders kitabını çıkartıp, hoca gelmeden konu başlığını okuyup, sonra oraya resim çizmekle meşgul bir şekilde oyalanıyordum ki..

" Pişt biz seninle tanışamadık. Ben adımı söyledim ama sen söylemedin. Ben Leeknow sen?"

Dedi bunları derken de her cümlede sırtıma dokundu 3 defa. Arkamı döndüğümde yüzüme sırıtıyordu, ben de büyük bir sabır ile sorularını cevapladım.

" Ben Dani, ve evet seninle tam tanışmak mümkün olmadı. Sabah biraz sinirli bir güne uyandım ve hâlâ da fazla negatif'im. Bunun seninle bir ilgisi yok..." Derken sözümü kesti

" Biliyorum erkek meselesi değil mi Chan mı diyordu Embar? "

" Yoklama alınırken benim adıma dikkat etmemişsin  ama Embar'a dikkat emişsin?? Ne iş ?"

" Yok öyle düşündüğün gibi bir şey! Sakın ona öyle yalan yanlış anlatma, sonra umutlandırmış olmak istemiyorum."

" İyi ya tamam. Sanki koşa koşa gidip söyledim. Neyse ben önümü dönebilir miyim ? "

"Hayır!"

" Hayır derken?? Sana bunu sormuş olmam tamamen kibarlık'dan, yoksa fikrini önemseyen biri değilim! Bunu bil de.."

" Biliyorum Dani kibarlık ayağına yattığını. Benim sana asıl sormak istediğim şey;  bu kitap bana verilmedi, sen bunu bana versen ben çıkışta bundan bir tane bastırsam. Olmaz mı ?"

" Aslında olur ama ben her sayfaya not tuttum ve her yer karalama. Bunları silmek biraz zaman alabilir.."

" Karalamalar benim için sorun değil. Ha bir de not meselesi hiç problem değil, zaten notaları istemek gibi bir düşüncem vardı gerek kalmaz."

" İyi o zaman bu dersten sonra veririm olur değil mi ?"

" Olur tabiki. İyi dersler."

" Teşekkürler sana da" demem ile onuma döndüm. Az önce bana 'hayır' dedi ya  bir de şey var 'kibarlık ayağına yattığını biliyorum' sen.. sen ne hakla ya neyse... Zaten hoca sınıfta girdi ve her zaman ki günaydın merasimi, oturduk ve hocanın gözleri yerinden çıkacak gibiydi. Hızlı bir biçimde söz aldı ;

" Geçen günkü sözlü bir hayli kötü geçmiş, sınıftan üç kişi girmemiş, sınıftan beş kişi de kalmış. Bahane ve savunlamarı duyalım. Hemen! Sağ baştan anlat!"

Sınıfta herkes hocanın da söylediği gibi bahane ve savunma uydurmak ile ilgili yalan arıyordu, sıra Rose da eyvah! Bu demek oluyor ki sonra sıra bende arkamda bir hareket oldu döndüm ve Leeknow;

" Bir kaç saniye düşünmek için yer değişelim, ben kendimi bu hocaya anlatırken sen bir bahane bul."
Onay verdim üç , iki , bir ve yer değiştirdik. Mark bana tip tip baktı tabi ki o başından bu adamı savanlardan, ve sınavı sinir ile geçenlerden birisi, bana salak salak hareketler yapıyordu. Ne olduğunu soracak şekilde başımı salladım. Köşeye sıkıştığımı anlamış olsa gerek birden bağırarak " hocam!"

Hoca arkasını döndü ve.. " ne var çocuğum Rose ile konuşuyorum, görmüyor musun?  bölme! Evet Rose sen devam et kızım."

Tekrar Mark " hocam!"

Hoca bu kez sinirli  bir şekilde başını çevirdi.

" Eğitimde dayak işi geri dönse çok sevinirim, ve ilk seni dövmek ile işe başlarım Mark, biliyor musun? Ne var ne!!?"

Biraz mahcup bir şekilde;
"hocam sizinle çok acil konuşmam gerken bir şey var ama yanlız sizinle." 

" Tamam tenefüste konuş benimle odama geli.."

" Hayır hocam çok önemli, şu an, şimdi lütfen dışarı çıkalım."

" Umarım iyi bir gerekçen vardır Mark geç önden geliyorum hemen."

.
İlk yarıyı bitirdim, şaka gibi hâlâ inanamıyorum kitabım bitiyor. Bu arada yeni bir kitaba başladım, ve ikici sürpriz başka bir fikrim bu sefer gerçek bir konunun özeti şeklinde kısa bir hikayem olacak size. Umarım severek okursunuz. Teşekkürler mini ailem..

BANG CHAN 🍀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin