BÖLÜM 7 //JELİBON//

103 6 1
                                    

Benimle gelmek istemediğini daha önce de ikaz etmiş olan Jessie, önde duraksadı sonra laf aldı.

" Yürüyerek yetişmenin mümkün olmadığının umarım farkındasındır! Biraz mantıklı ol Dani ve bu kez kendin için değil, benim için de düşün... Lütfen."

Zaten Seungmin'den yediğim kazığı bile kaldıramamışken bir de en yakın arkadaşımın bana sırt dönmesi beni çok üzdü. Çokça konuşmak isteyip de ağızdan tek bir kelime çıkması durumu, hani herkes bilir çene hafifçe titrer, eller sıkılır ve alt dudak yalanır.
Sonra ben bir miktar daha sakin bir ses tonu ile 'peki'
Dedim sonra tekrardan laf aldım.

" Gelmek istemiyorsan benimle gelmen için seni zorlamam. Haklısın ben hep kendini düşünen bir bencilim. Hadi git okulda nasıl olsa yine görüşeceğiz ben ilk ders aranızda olmam sen bayan segon'a söylersin."

Arkamı döndüm bir kaç adım attım üzgündüm bir hayli, o haklı ona kızmak saçma olur üstelik onun servisini kaçırdıktan sonra buna laf söylemeye pek hakkım yok.
En ama en çok kızdığım şey ise duygularımı çok çabuk belli etmem. Yarım yamalak anlattığım arkadaşım bile, Chan'a karşı boş olmadığımı, hatta aşık olduğumu söylüyor ya bunu yaşayan kişi eminim anlamıştır..

Okul sahil düzlüğünde devam ediyordu bir yandan gelen su sesi beni alıp götürüyor, diğer yandan ise ayağımı bastığım yer bile bana ihanet ediyor, önüme taşlar çıkartıyordu. Derken kol saatimi havaya kaldırdım saat 08:50 yani ilk ders bitmiş tenefüs vakti bile gelmişti benim ikinci derse yetişme ihtimalim var. Okula gideceğim ve arkadaşlarım onlara ihanet ettiğini düşünerek beni yargılayacak, öğretmenlerim kaç gündür gelmedigim bir yere dönmüş olmamı üvey anneme söylemek durumunda kalacak ki bu da onun beni bulması demek. Başımı yukarıya kaldırdım, gözlerimi kapattım, sesli bir şekilde anlatmaya başladım..
" ah be kızım Dani ben sana demiştim böyle olacağını. Beş yıl önce bu kadını kabul etmemek gerektiğini, böyle bir ailedeyken Chan'a umut vermeyen gerektiğini, bir kere sözümü dinle.. 'bak bodoslama yapıştım yine' aynı yere aşk ve aile polimiğine."

Başımı aşağı doğru eğdim yürümeye devam ettim. Okul kapısını gördüm, önce derin hir nefes aldım sonra güvenliğe kartımı uzattım.
" Geçebilirsin Dani."

" Teşekkürler kolay gelsin."

Demem ile girdim, içeriye sınıfımın olduğu kata çıktım. Sınıfa girmeye hazır miyim?  emin değilim, ama kendi kendime gaz verdim..

" hadi kızım gir şu sınıfa en kötü ne olabilir ki??!"

Dedim ve daldım sınıfta ki bir kaç kişi günaydın, bir kaç kişi nerelerdesin, bir kaç kişi de beni umursamaz bir biçimde göz ucu ile süzdü. Orta şeritte üçüncü sırada oturuyordum yerime geçtim. Bize verilen aranın bitip dersin başlamasını bekliyordum. Tâ ki arkamda birisi beni dürtene kadar. Büyük hir hışım ile arkamı döndüm

" ne var kardeşim ne istiyorsun ya!?"

Dedim tuhaf bir saflığı olan çocuk ;

" şey kalem ben.. Yani Leeknow ben sınıfa bu gün geldim de, kalem getirmeyi unutmuşum sende varsa.."

Önüme dönüp kalem kurumdan bir kalem adım tekrar ona döndüm;

"Al kalem senin olsun, çok önemli bir şey olmadığı takdirde beni rahatsız etme lütfen."

Dedim tekrar önüme döndüm zaten çok geçmeden hoca da sınıfa girdi.
" Günaydın arkadaşlar. Oturun lütfen"

Beni görmemesi için dua ederken kafasını bir sağ bir sol hareketleri ile beni yakaladı.

" Dani sana da günaydın canım. Gerçi pek aydın olmamış galiba. Neden gelmiyorsun okula ?"

Ayağa kalktım üzerimi düzeltip düzgün bir üslupla

" Özür dilerim aile arası olan bazı nedenlerden ötürü gelmedim. Hatamın farkındayım cezamın da, ne kadar ceza puanı alacağını biliyorum bunlara zaman kaybetmeden derse geçebiliriz."

Dedim ve oturdum asi olan hiç bir davranışta bulunmadım, olaysız bir konuşma olarak gördüğüm bir diyalog şahsen. Sonra bayan Segon takrar lafa girdi;

" Bu arada aramızda yeni bir arkadaşınız var. Kendisi burada ama başka bir okulda okuyan zeki bir öğrenciydi, biz de onun daha iyi bir yere gelmesini düşünerek buraya geliş işlemlerini yaptık.  Aranızda tanışanlar olmuştur her halde bir de ondan dinleyalim kendisini. Hadi kürsüye gel Leeknow.

Arkamda bir harektlenme oldu, sonra sağ tarafından geçip tahta'ya çıktı ve anlatmaya başladı;

"Herkese selam ben Leeknow. Aslında çok uzak da sayılmayan bir okul da okuyordum. Bu binanın bir alt sokağında olan erkek lisesinde ama eğitim şartları nedeni ile burada okumam icap etti."

Düzgün ve tane tane cümle kuran biri, hatta neredeyse devrik bir cümle dahi kurmayan bir kişi. Ama onun bu can sıkıcı muhabbeti bizi sıktı, sınıftan yakın hir arkadaşım Mark bu sefer söze ani bir dalış yaptı

"Hocam tamam artık memnun olduk, tenefüste yakın olsak da ders saati gitmese?"

" Ama Markcım sen benim dersimi hiç sevmezdin hatta hep dersen kalıyorsun.  Ne oldu da ders işleme iştahın arttı? Bu yaşta arkadaşını kıskanmak gibi bir saçmalık yapmazsın değil mi ?"

" Hocam neler diyorsunuz siz, ben bu ' jelibon ' tipli arkadaşı neden kıskanacak bir kişi olacağım ki ?

Sonra o anlık gerginliği fark ettim Leeknow söze girecekti, belli ama müsade etmemek bana daha mantıklı geldi, sonuçta mark kaç yıllık arkadaşım.

"Beyler! Hocamız sınıfta kişisel mevzuları tenefüste konuşalım. Leeknow rica etsem oturur musun ?"

" Tabi "
dedi ve oturdu cidden. Mark da bana imalı imalı baktı, bir hafta önce bir erkek arkadaşı (sevgili manasında) bile olmayan birisi olan ben..

'şu sıra hop ondan hop buna maşallah'

neyse kendi kendime de söyledim oldu içim rahat artık. İkici dersin de bitmesi ile Melodi ve Embar yanıma geldi önce benimle değil de önümde ve arkamda'ki kişilet ile konuştular;  Embar Leeknow ile Melodi Rose ile konuştu. Sohbet tamamen şundan ibaret onların oturduğu sıraları tenefüs boyunca kullanacaklarını  söylüyorlardı. neyse, çok geçmeden biri sağıma diğeri soluma sırları çekip oturdu Embar konuya oldukça merejli gözler ile bakıyordu belli lafa daldı

" Sabah o arabadan senin inmeni bekledik neden Jessie indi ?"

Daha ilk soruyu cevaplandırmya fırsat bile bulamamışken ikici soru peşi sıra geldi ama bu kez Melodi;

" Sonra gece onunla konuşup Jessie de kalmış ama Jessie gelirken de Chan'ı kullanmış olmak ne kızım ya ?"

" Ama siz olayı çok yanış anlamışsınız! Kendimi ifade edebilir miyim ? Ama bu kez bölmek yok!"

BANG CHAN 🍀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin