BÖLÜM 3//İLK HATALAR//

164 7 6
                                    

"Efendim baba "

"Derslerin iyi gittiğini duydum da, beni çok mutlu ettin, teşekkür etmek istedim."

Al işte bir utanç kaynağı daha, şimdi gel de babana anlat  *ben derslere gitmiyorum* diye of ya of!!
" ya baba sen neden öyle söylüyorsun ki, hem ben tabiki seni mutlu edeceğim... hadi ben ağlamadan git."

Şoför'e bir göz attı, kapısını açtırdı ve içeriye girdi. Bana da camdan el salladı.

"Neyse ki hâlâ öğrenmemiş."

Çalışanımız arkadan " hoş geldiniz efendim, hocanız sizi çalışma odasında bekliyor."

"Sen ne zamandır buradasın?"

" Şimdi geldim efendim."

" İyi umarım öyledir. Teşekkürler, gidebilirsin."

Odama çıktım üzerimi değiştirdim, çalışma odama çıkmak için üst kata yöneldim. merdivenden hızlı adımlar ile çıktım, kapı açıktı öylece içeriye girdim. Hocam oturmuş orada ve sanki ağlıyor gibiydi, neler olduğunu merak ettim. Saygılı bir biçim içerisinde
" iyi misiniz? Bir sorun mu var ? "

" Dani canım geldigini fark etmedim. Sen otur 258. sayfa 5. paragrafta olan soruyu cevapla. Ben yüzümü yıkayıp geliyorum."

Onay verir bir şekilde başımı salladım. Sonra çıktı odadan telefonu masanın üzerine kalmıştı, ters duyuyordu ve bir an için o lanet şeytana uyup elime  aldım. Mesaj bölümü açıktı yazan kızı eşi olmalı. Ondan ayrılmak istediğini ve onu aldattığını söylemiş, üstelik her ayrıntıyla. Vücudum kas katı kesildi. Hocam gelmiş sağ omzu kapının sağ tarafında yaşlanmış bir şekilde,

"evet beni yıllardır aldatıyormuş, ondan beni aldatmasın beklerdim... ama senden Dani beklemezdim. üzgünüm..."
Utançtan küçüldüğümü hissettim.
" Hocam ben sadece sizi üzen şey için.."

" Benim hayatım seni ilgilendirmez Dani, hem ben senin telefonun ile bir kere bile göz göze gelmedim. aramızda olan 'saygı' ve artık olmayan 'sevgiye' dayanarak sen ne hakla benim mesajlarımı okuyorsun!?"

"Ben, ben özür dilerim"
ağlayarak odadan çıktığım o an gözümün önünde hep.. kendi odama gidip kapıyı kilitledim, arkasına oturdum. Bu gün sözde babamın şerefine bir zarar getiremez  kimse diye bağıran ben!  kendi ellerim ve gözlerim ile getirdim..

Annem kapıya iki kere vurdu
" iyi misin kızım, bana iyi olduğunu söyle canım hadi."

Titreyen bir ses tonu ile " beni rahat bırak!"diye bağırdım. Anne söz'de iyi olan, hani şu evlatları için her şeyi yapan, mahlukat değil mi? O bizde değil mesela, zaten bu kadın benim annem de değil!  bunun yanında sözde zengin ama aslında sığıntı hayatı yaşıyoruz. Çok fazla disiplinli olmanın acısı da bu mesela. Küçük yaşan beri onlar ne derse onu yaptım ve sonuç... KALBİ TAMAMEN TAŞ OLMUŞ AŞK nedir? SEVGİ  nedir ? Bilmeyen bir insan haline gelmiş bir Dani.. Chan benim elimi tuttuğun da,  ya da bana aşk ile ilgili şeyler söylediği zaman tuhaf davrandım. ( ben hiç aşık olmadım ki. ) Benim için normal olan bu..

"Bana canım deme! Annemin ölüm sebebi insan. Senden nefret ediyorum! Git buradan.."

" Tamam kızım sakin olduğun zaman seninle konuşurum. Gidiyorum merak etme."

O sıra hâlâ dışarıdan sesini duyduğumdan, habersiz bir şekilde babam ile konuşmasını duyuyordum. Konuşma şöyle;

" sanırım onu rehabilitasyon merkezine göndersek iyi olur."
Babanın inkâr ettiğini düşünüyorum, çünkü olumsuz cevaplara başka sorunlar ile karşılık veriyordu.

Çalışanlardan birisinin geldiğini ve annem ile konuştuğunu duydum. Şöyle söyledi ;

"az önce eve geldiğine kendi kenine 'neyse ki hâlâ öğrenmemiş' dedi. Bu dormal değil efendim. Bence o okula gitmesi onun için iyi değil, evde eğitime başlamalıyız daha iyi olur."

" Evet doğru söylüyorsun okula olan her şey evde de var."

Karşıda duran yatağıma koştum kendimi öylece bıraktım. "Ölmemek için bana bir sebep göster Dani" denedim kendi kendime içimden bir ses (yok) derken, elimde duran telefon (Chan var) diyor ne yapmalıyım?  Arasam üzgün olduğumu anlar mı?  beni dinler mi acaba?... ya da en yakın arkadaşım olan Jessie ile konuşmam lazım. Tam Jessie'yi aramak için telefonu ters çevirdim ki ;
"arayan o!! Aman tanrım. Hayır şimdi olmaz!"

Baya da ısrarcı bir şekilde çaldı telefon "ee yeter artık sus"

Annem " yine mi kendi kendine konuştun ? Sen iyi değilsin. "

"Yine yanış anladın! Ben telefon ile konuşuyorum. Bir de ben deli değilim! Babamı ikna etmeye çalıştığını biliyorum."

Fısıldar bir şekilde "ister deli ol, ister olma! oraya gidince zaten deli olacaksın. Senin için değişen bir şey olmayacak.. haahaaha"

" Git buradan! Çık, çık dışarıya!!" Diye bağırdım.

Ses kesildi, beni dinlediğini o kadar iyi biliyorum ki... bu gece babam gelmeden kaçmam lazım ama nasıl? Telefon çaldı arayan Chan o kadar ısrar ediyor ki en sonunda dayanamayıp açtım.

"Nee?"

" Kızım, sakin ol.. ne oldu ? "

" Bu akşam beni kaçır !"

"nE !?" 

BANG CHAN 🍀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin