"Girebilir miyiz?"
Seungwan başını çıkartmıştı kapıdan.
Çok sevimli görünüyordu..
Tabi bu ne müdürün ne de şefin umursayacağı bir şeydi.Müdürün "girin" demesi ile içeriye girdiler.
"Çocuklar lafı uzatmayacağım, sizi özellikle çağırttım. Oturun."
İkili Şef'in talimatı ile geniş olan koltuğa oturdu.
"Olayda en çok bilgiye sahip olan sizsiniz. Bu yüzden artık sizde bizimle iş birliği yapacaksınız."
Seungwan gerildiğini hissetti.. önce Yoongi'ye sonra Şef'e baktı.
"Bu gece, 22'ye giriş yapacağız. Güvenlik kameralarını yeniden yaptırırsak bunu katile açıkça belli etmiş oluruz. Bu yüzden koridorlardaki saksıların içine küçük kameralar yerleştireceğiz. Siz de bu sırada herkesin konferans salonunda olmasını sağlayın"
"Oyalamak için kuvvetli sebeplerimiz olmalı. Onlara ne diyeceğiz ki?"
Şef ve müdür bakıştı.. onlarda bilmiyordu bu sorunun cevabını.
Yoongi aklına geleni hemen yapıştırdı
"Yoklama alımı yapalım. Yoklama bitene kadar kimsenin de çıkmasına izin vermeyiz. Kapıda da memur beyler durur. Biraz da oyalanırız."
Seungwan tatmin olmuştu ancak endişeliydi yine de
"Ama çok uzun da sürmez. Bu yüzden sizin elinizi çabuk tutmanız lazım."
"Tamam çocuklar, teşekkür ederim. Saat 4 de herkesi toplamaya başlayın."
Yoongi'nin ardından Seungwan da kalktı ve aynı anda selam verdiler.
Odadan çıktıktan sonra merdivenlerden inmeye başladılar.
Sessiz bir ortamdı.
Takiii "pişt" sesi duyulana kadar.
Yoongi Jisoo'yu görür görmez Seungwan'a 'hoşçakal' anlamında işaret yaptı ve hızla indi kalan basamakları.
Seungwan da indiğinde Jisoo korkuluklara dayandı.
"Müdür sizden mi şüpheleniyor?"
"Hayır Jisoo.. Ben bu okulun başkanıyım ya bazı şeylere beni de çağırıyorlar"
"Yoongi?"
Evet, insanlar birlik olduklarını bilmemeliydi. Kendini belli etmesi için Yoongi de bir şanstı.
Sonuçta katil erkekti.. yani büyük ihtimalle
"Özel bir şey değil, onun ve benim meselem ayrıydı. "
"Beraber gidip geldiniz ama?"
Seungwan neden sorgulandığını bilmese de o her zaman herkese cevap verirdi.
"Aslında şimdi odama gidecektik. Yoongi eksik basketbol malzemelerinden dolayı spor kulübü başkanı olarak ceza alacak."
"Ahh anladım. Peki bir gelişme var mı?"
Olumsuz anlamda başını salladı.
Jisoo Seungwan'ın elini tuttu.
"Ölmek istemiyorum Seungwan, lütfen"
Seungwan da boşta kalan eliyle onun diğer elini tuttu.
"Ölmeyeceğiz Jisoo, buna izin vermeyecekler."
Jisoo'nun çalan telefonu duygusal ortamı bozmuştu.
Seungwan da fırsattan istifade "Yoongi'ye ceza vermem gerekiyor, onu bulmaya gidiyorum" dedi.
Jisoo da onayladı.
Nerede olduğunu bilmediği için bahçe merdivenlerinde durup etrafı gözetledi bir süre.
"Kantinde"
Arkasından gelen ses ile korkmuştu.
"Neden bugün herkes beni korkutmak için can atıyor!"
Jimin dudağını 'bilmem' anlamında büzdü.
"Teşekkür ederim!"
Oradan ayrılırken teşekkür etmeyi ihmal etmemişti.
Merdivenlerden inerken 'Yoongi'yi aradığımı nerden anladı?' diye düşündü.
Biraz şaşırmıştı.
Ve cevabı onunla çok bir araya gelmesiydi.Hatta son günlerde Sejeong ile geçirdiği vakitten daha çok vakit geçirmişti onunla.
Kantinde onları görmüştü.
Evet onları, Taehyung, Yoongi, Jungkook ve Hoseok..Jimin'in oturduğu ve şuan boş olan yeri gözüne kestirip ilerledi.
Gün geçtikçe daha da değişiyordu.
Eskiden olsa o masaya bu kadar rahat oturamazdı. Hatta önünden geçmek bile istemezdi.
"Selam çocuklar ve Yoongi, neden buradasın? Müdür bey sana ceza vermemi söyledi ve ben de sana odamda beni bekle demiştim"
Yoongi hariç diğer üçü gülümsüyordu.
Kabul etmeleri gerekirse yakıştırıyorlardı onları."Ne cezası? İyi misin sen Seungwan?"
Seungwan gerginlikle yutkundu
"Biz az önce müdürün odasında ne konuştuk?! Spor salonunda kaubolan malzemelerin sorumluluğu sendeydi. Cezadan kaçamazsın"
Sonunda anlaşmıştı.
"Hadi ama bi uyarı yaz geç, uğraştırma beni"
"Sen okul başkanına ne yapacağını nasıl söylersin? Min Yoongi, şimdi gidiyorsun ve kütüphanede saat dörde kadar çalışanlara yardım ediyorsun."
Kitap okumayı severdi.
Bir saat boyunca orada kitap okuyabilirdi.İkisi de bunu biliyordu.
Yoongi yerinden kalkarken sandalyesini düşürdü ve Seungwan'ın sandalyesine çarpıp gitti.
İyi bir oyuncuydu.
Seungwan kızgın suratla, kendisine bakan üçlüye baktı.
"Sizin arkadaşınız düşürdü, ona göre!"
Yorucu bir gün geçiriyordu ve daha günün yarısı bitmemişti..
Oylar tahminimden hızlı arttı.
Teşekkürler 🥺🖤Alırım bi yorumunuzu da 🤪💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙎𝘾𝙃𝙊𝙊𝙇'20 [𝗯𝗮𝗻𝗴𝘁𝗮𝗻𝘃𝗲𝗹𝘃𝗲𝘁]
Fanficεbangtanvelvet her ayn 22'sinde ölü bulunan öğrenciler.. 2020|© taejoychu 🖤